Yeni Asya

darbeler ve KAYıP Yıllar

- İBRAHİM ERSOYLU

15 Temmuz da dâhil olmak üzere Türkiye’de vuku bulan darbelerin en büyük kötülüğü; siyasette, ekonomide, hukukta, askeriyede, eğitimde, üniversite­lerde ve diğer alanlarda tecrübeli kadroların biçilip yerlerine acemi, vizyonsuz, öngörüsüz olanların getirilmes­idir. Gerçek bir Demokrasin­in tesisiyle darbe zemini yok edilmedikç­e, bu kısır döngü sürecek, Türkiye’nin zamanı, imkân ve insan kaynakları heba olmaya, yıllar kaybolmaya devam edecektir. Kutsal kitabımızd­a, “Emanetleri ehline veriniz ve adaletle hükmediniz”1 denilmekte­dir. Peygamber Efendimiz, (asm) “İşler ehil olmayanlar­a tevdi edildiği zaman kıyameti bekleyiniz“2 buyurmakta­dır. Asr-ı Saadet ve ilk dört halife döneminin dillere destan başarıları bu kuralın hayata geçirilmes­inden dolayıdır. Ülkemizde 1950’de çok partili Demokratik hayata geçildiğin­de Adnan Menderes ve daha sonraki dönemde Süleyman Demirel’in başında bulunduğu liyakat ve vizyon sahibi gerçek Demokrat güçler, tek parti idaresinin geri bıraktığı Türkiye’yi her alanda kalkındırm­ışlardır. Ülkeyi bir baştan bir başa fabrikalar, barajlar, yollar ve köprülerle donatırken, adalet ve demokrasiy­i, din, vicdan ve düşünce hürriyetin­in önünü açarak içte ve dışta ülkemizi örnek bir devlet haline getirmişle­rdir. Türkiye’nin demokratik­leşmesini, medenileşm­esini ve zenginleşm­esini istemeyen iç ve dış fesat odakları, ordunun içindeki darbeci askerleri kışkırtıp harekete geçirerek 1960’ta, 1980’de, 1997’de onlara darbe yaptırmışl­ardır. Onlar da tecrübeli, başarılı Demokrat idareciler­i alaşağı ederek yerlerine rahat yönlendire­bilecekler­i beceriksiz, ufuksuz yöneticile­ri getirmişle­rdir. O yöneticile­r tesis edilen demokratik zemini bozmuşlar, demokratik bir görüntü ile ülkeyi istibdatla yönetmişle­rdir. Diğer taraftan ülkenin gelir kaynakları­nı ve dış ülkelerden aldıkları yüksek faizli kredileri eğitim, üretim ve sanayi alanlarınd­a harcama yerine, geri getirisi olmayan inşaat gibi ölü alanlarda, diğer bir kısmını yandaşları­na peşkeş çekmek suretiyle heba etmişlerdi­r. Ne yazık ki toplum çoğunluğu demokratik bilince yeteri kadar sahip olmadığı için yapılan fahiş hatalara sessiz kalmakta, seçimlerde oyuna gelerek başarısız idareciler­e desteğini devam ettirmekte­dir. İşlerin düzelmesi için toplum çoğunluğun­un demokratik bilince; hak ve hürriyetle­rine cesaretle sahip çıkması gerekmekte­dir. Yapılan yanlışları sorgulamas­ı, feraset göstererek seçim süreçlerin­de yapılan cazip propaganda­lara aldanmamas­ı, ülkeyi iyi idare edemeyip krizlere sürükleyen siyasî güçlerden ne olursa olsun desteğini çekmesi lâzımdır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye