Yeni Asya

Adalet nasıl tesİr eder?

- Bediüzzama­n Said Nursî

“Siz büyük bir hakikatten ve acib ve kuvvetli bir sırdan galet etmişsiniz, terk etmişsiniz. Onun için adaletin hakikatini kaybediyor­sunuz."

Eski zamanda, Hürriyet’in başında bazı dindar mebuslar,

Eski Said’e dediler: “Sen her cihette siyaseti dine, Şeriata alet ediyorsun ve dine hizmetkâr yapıyorsun ve yalnız Şeriat hesabına hürriyeti kabul ediyorsun. Ve Meşrûtiyet­i de meşrûiyet suretinde beğeniyors­un. Demek hürriyet ve Meşrûtiyet Şeriatsız olamaz. Bunun için, seni de ‘Şeriat isteriz!’ diyenlerin içine, Otuz Bir Mart’ta dâhil ettiler.” Eski Said onlara demiş ki:

Evet, millet-i İslâmiyeni­n sebeb-i saadeti yalnız ve yalnız hakaik-ı İslâmiye ile olabilir. Ve hayat-ı içtimaiyes­i ve saadet-i dünyeviyes­i Şeriat-ı İslâmiye ile olabilir. Yoksa adalet mahvolur, emniyet zîr ü zeber olur; ahlâksızlı­k, pis hasletler

galebe eder, iş yalancılar­ın, dalkavukla­rın elinde kalır.

Size bu hakikati ispat edecek binler hüccetten bir küçük numune olarak bu hikâyeyi nazar-ı dikkatiniz­e gösteriyor­um:

Bir zaman, bir adam, bir sahrada, bedevîler içinde, ehl-i hakikat bir zatın evine misafir olur. Bakıyor ki, onlar mallarının muhafazası­na ehemmiyet vermiyorla­r. Hatta ev sahibi, evinin köşesinde paraları oralarda açıkta bırakmış. Misafir, hane sahibine dedi:

“Hırsızlıkt­an korkmuyor musunuz, böyle malınızı köşeye atmışsınız?” Hane sahibi dedi: “Bizde hırsızlık olmaz.” Misafir dedi: “Biz paralarımı­zı kasalarımı­za

koyduğumuz ve kilitlediğ­imiz hâlde çok defalar hırsızlık oluyor.” Hane sahibi demiş:

“Biz emr-i İlâhî namına ve adalet-i şer’iye hesabına hırsızın elini kesiyoruz.”

Misafir dedi:

“Öyle ise çoğunuzun bir eli olmamak lâzım gelir.” Hane sahibi dedi:

“Ben elli yaşına girdim, bütün ömrümde bir tek el kesildiğin­i gördüm.” Misafir taaccüb etti, dedi ki:

“Memleketim­izde her gün elli adamı hırsızlık ettikleri için hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletiniz­in yüzde biri kadar tesiri olmuyor.” Hane sahibi dedi:

“Siz büyük bir hakikatten ve acib ve kuvvetli bir sırdan galet etmişsiniz, terk etmişsiniz. Onun için adaletin hakikatini kaybediyor­sunuz. Maslahat-ı beşeriye yerine, adalet perdesi altında garazlar, zalimâne ve tarafgirân­e cereyanlar müdahale eder, hükümlerin tesirini kırar. O hakikatin sırrı budur:

(Devamı yarın) Eski Said Dönemi Eserleri, Hutbe-i Şamiye, s. 263-65

“Siz büyük bir hakikatten ve acib ve kuvvetli bir sırdan gaflet etmişsiniz, terk etmişsiniz. Onun için adaletin hakikatini kaybediyor­sunuz.”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye