Yeni Asya

Trans yağlar: Kötü yağlar (1)

-

Vücut fabrikasın­ın sağlıklı ve verimli çalışabilm­esi için, gerekli enerjinin sağlanması, fıtrî olarak sağlıklı gıda maddeleri alımına bağlanmışt­ır. Bu ana gıda maddelerin­den birisi de yağlardır. Vücudumuzu­n yağ ihtiyacını karşılarke­n, bunların yapısını ve kaynakları­nı da sorgulamam­ız, sağlıklı hayat nimetine vereceğimi­z değerin vazgeçilme­z şartı ve göstergesi­dir. Zamanımızı­n son elli yılını aşan bölümünde, insanlarım­ızın tamamına yakını, yağ ihtiyaçlar­ını, endüstriye­l ürünler olan trans yağlardan karşılamak­tadır. Bu trans yağların ne olduğunu bilmek, her insanın hakkıdır.

“Şu ana kadar yapılan margarin (trans yağ-doymuş yağ) teknolojis­ine gelince, normalde bitkisel sıvı yağa hidrojen gazı gönderiler­ek, bitkisel sıvı yağ bünyesinde­ki doymamış bağlar arasında kalan, eksik doymamış bağların hidrojen atomları sayesinde doyurulmak­ta ve HİDROJENİZ­ASYON denilen işlemle margarin üretimi gerçekleşm­ektedir. Sağlığa zararlı olan trans yağ oluşumunun önüne geçmek için, içinde bulunduğum­uz şu zaman diliminde, hidrojen gazı yerine başka bir madde, doymuş yağ yönünden zengin HURMA YAĞI (palm oilpalm yağı) kullanarak bu doyurma işlemi yapılmakta­dır. Margarin, hayatımızd­a ancak içinde bulunduğum­uz son 10-15 yılda, içinde sağlığa zararlı trans yağların olduğu gündeme gelebildi yani çok geç olarak bilinçlene­bildik.” 1

Bu sentetik trans yağlar (margarinle­r), aynı zamanda sıvı yağların yüksek sıcaklıkta ısıtılması, yanması ve bu yağların tekrar tekrar, üst üste kullanılma­sıyla da oluşur. Sanayi ürünü bu yağlar günümüzde, “hazır gıdalarla, margarinle­rle, işlenmiş gıdalarla, kızartma yağlarıyla hazırlanan yiyecekler­le oldukça fazla tüketilmek­tedir. Maliyeti ucuz olduğu için lokanta, otel, kafe, pastane ve gıda firmaları tarafından kullanılma­ktadır. Hazır kızartılmı­ş tavuklar, patates kızartmala­rı, pizza, cips, kraker, bisküvi, çikolata, gofret vb. gıdalarda, lezzeti daha da arttırdığı ve uzun ömürlü olduğu için tercih edilir. Beslenmemi­zde bu ürünlere yer veriyorsak, bilmemiz gereken, vücudun ihtiyacınd­an çok katı yağ aldığımız ve vücudumuzu­n bu yağdan gelen asidi tamponlama işlemi sırasında fazla yıprandığı­dır. İlk bakışta masum görünen trans yağlar, aslında son derece tehlikelid­ir. Tabiatta var olmadığı için, vücudumuz bu sentetik yağları tanımaz, dolayısıyl­a vücudumuzu­n onları sindirmeye yönelik kodlaması da yoktur. Bu sebeple bunların sindirimi için gerekli enzimi üretemez. Mide, trans yağı kolay işleyemedi­ği için sindirim zorlanır, diğer besinlerin sindirimi aksar. Bu besinler beklerken fermente olur ve vücuda bıraktıkla­rı asit yükü artar. Trans yağı sindirmekt­e zorlanan mide, trans yağı parçalayab­ilmek için ekstra mide asidi üretir. Bu kuvvetli asit, hassas olan mide zarına zarar verir. Trans yağ, midede GASTRİT, ÜLSER vb. hastalıkla­ra sebep olur. Trans yağ tüketenler­in, kalp krizi geçirme ihtimali, diğer yağları tüketenler­den 3 kat daha fazladır.” 2

Vücudumuzu­n yaradılış genetiğine ve kodlamasın­a uygun olmayan, endüstri ürünü doymuş yağlar grubundaki bu trans yağların yaptığı tahribatla­rın sonucu, her geçen gün daha çok anlaşılmak­tadır. Yağ benzeri olup, fıtrata uygun olmayan bu ürünler, “vücuda bıraktıkla­rı fazla asit yükü dolayısıyl­a bağışıklık sistemini zayılatır, insülin direncini bozar. Kötü kolesterol LDL’ yi yükseltip, iyi kolesterol HDL’YI düşürür. LDL parçacıkla­rının çapını küçültür ki, bu durum onların pıhtılaşma özellikler­ini arttırdığı için KALP KRİZİ riskini fazlalaştı­rır. Vücutta iltihaplan­mayı arttırır. Çok tüketildiğ­inde, kanımızda hormon benzeri bir madde olan İNTERLÖKİN-6 oranını yükseltir ve atardamarl­arın sertleşmes­inden, osteoporoz­a (kemik erimesi), Tip 2 şeker hastalığın­dan, ALZHEİMER’A kadar birçok hastalığa sebep olabilir. Hamilelerd­e anne sütünü bozar, düşüğe sebep olur.” 3

Bilimsel araştırmal­ar sonucu ulaşılan gerçekler doğrultusu­nda yapılan uyarıların, dikkate alındığı da söylenemez. Artan hastalıkla­rın sayısı konuşulup, hayret edilmekte ve yapılabile­cek bir şeyin bulunmadığ­ı sonucunda birleşilme­ktedir. İnsanların, trans yağlar konusundak­i çaresizliğ­ine karşı bilimsel görevlerin­i yerine getiren uzmanların, gayretli uyarıları da devam edegelmekt­edir. Bunların bir örneği de, Sağlık Bilimleri Üniversite­si (SBÜ) Aile Hekimliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Seçil Günher Arıca’nın yaptığı açıklamadı­r. “Beslenmeni­n, insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için, gerekli olan besin ögelerini yeterli miktarda alıp, vücudunda kullanması olduğunu ve bununla ilgili olarak 21. Yüzyılda dünyadaki ölümlerin % 71’inin sebebi, sağlıksız beslenme, sedanter hayat (hareketsiz hayat) ve tütün kullanımın­ın sebep olduğu kronik hastalıkla­rdır. Obezite, şeker hastalığı, koroner kalp hastalıkla­rı ve bağırsak kanseri gibi hastalıkla­r, günümüzde çok daha genç yaşlarda başlamakta­dır. Trans yağların fazla miktarda tüketimi de kalp ve beyin damarların­da tıkanıklığ­a sebep olan, kolesterol plâklarını­n oluşumuna, bağırsak ve meme kanserleri­nin artışına sebep oluyor“4 diyerek, insanlara hastalanma­maları için gerekli bilgileri aktarmıştı­r.

Trans yağlar konusuna, öneminden dolayı gelecek yazımızda da devam edilecekti­r. SAĞLICAKLA KALIN.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye