MEDVEDEV, SUNGUR AĞABEYI KONFERANSA DAVET ETMIŞTI
RUSYA’DA RİSALE-İ NUR DÂVÂLARI
DÖNEMİN RUSYA DEVLET BAŞKANI MEDVEDEV’İN HİMÂYESİNDE HAZIRLIKLARI YAPILAN KONFERANSA RİSALE-İ NUR ESERLERİNİN MÜELLİFİNİN DE DÂVET EDİLMESİNE KARAR VERİRLER! ANCAK BEDİÜZZAMAN’IN 1960’ta VEFAT ETTİĞİNİ ÖĞRENİNCE BU DEFA ONUN ADINA NUR TALEBELERİNDEN BİR TEMSİLCİNİN ÇAĞRILMASINI İSTERLER. TOPLUMUN VE GENÇLİĞİN, MÂNEVÎ AHLÂKÎ TERBİYESİ VE ISLAHI İÇİN…
T oplumun, gençliğin, yeni nesillerin ıslahını esas alan, topyekûn mânevî ve ahlâkî temelleri takviye ve tahkimle ahlâksızlığa karşı bilim ve irfanla tâmire çalışan Nur talebelerinin hizmetleri, İslâm âlimi ve Kur’ân müfessiri Bediüzzaman Said Nursi’nin telif ettiği Kur’ân tefsiri “Risale-i Nur”isimli eserler külliyatındaki çeşitli kitapları okuyup okutarak tamamen ilmî-fikri ve ahlâkî alanda çalışmalarından ibârettir..
Bundandır ki, Sovyetler’in dağılmasından sonra toplumun - gençliğin, içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş, kötü madde bağımlılığıyla mânevî ve psikolojik hastalıklarına karşı ıslah çareleri arayan Rusya yönetimi ve yetkilileri, dinî cemaat ve grupların ahlâkî çalışmalarını teşvik ederken, Nur talebelerinin hizmetlerini de takdir etmiştir.
MUSTAFA SUNGUR’UN “ULUSLARARASI 'RUSYA VE MÜSLÜMAN DÜNYASI: GÜVENİLİRLİK VE ORTAKLIK KONFERANSI’NA RESMEN DÂVET EDİLMESİ
Nur talebelerinin Rusya çapındaki hizmetlerine vâkıf olup bu ülkedeki Risale-i Nur dâvâlarını tâkip eden Behram Miracov olmak üzere ve meseleyi yakından tâkip edenlerin verdikleri bilgilere göre, psikoloji ve terbiye hususunda okullarda dersler ve konferanslar veren, televizyon progarmalarında konuşan tanınmış Rus eğitimci psikologlardan birinin televizyonda Nur talebelerinin toplumu ve gençliği ıslah ve mânevî hizmetlerini anlatması, dönemin Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in danışmanlarının dikkatini çeker.
Devlet Başkanı tarafından davet edilen bu eğitimci - pedagog, Nur talebelerinin mânevî ve ahlâkî ıslah çalışmaları hakkında bilgi verir.
Terör, anarşi, düşmanlık, çıkarcılık, sefâhet, içki, kumar, müstehcenlik, her türlü uyuşturucu ve kötü madde bağımlılığına, cemiyete ve insanlığa zararlı alışkanlıklara karşı mücadelede Nur talebelerinin tesirli mânevî hizmetlerini izâh eder. Ve bunlardan istifade edilmesinin önemini bildirir.
Belirtildiğine göre, bunun üzerine, Medvedev’in himâyesinde hazırlıkları yapılan“uluslararası Rusya ve Müslüman Dünyası: Güvenilirlik Hatırı İçin Ortaklık Konferansı”na Nur talebeleri adına Risale-i Nur eserlerinin müellifinin de dâvet edilmesine karar verilir! Bu işte aracı olan eğitimci - pedagog bu talebi, tanıdığı Nur talebelerine “Said Nursî de konferansa davetlidir” diye iletir. Ancak Bediüzzaman’ın 1960’ta vefat ettiğini öğrenince bu defa onun adına Nur talebelerinden bir temsilcinin çağrılmasını isterler. Bu hususu bildirdiği oradaki Nur talebeleri de Bediüzzaman’a vekâleten Nur talebeleri adına Bediüzzaman’ın “evlâd-ı mâneviyem” dediği talebesi Mustafa Sungur Ağabey’in çağrılmasını önerirler.
Ve Uluslararası Rusya ve Müslüman Dünyası: Güvenilirlik Hatırı İçin Ortaklık Konferansı’na Mustafa Sungur resmen dâvet edilir.
Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Şeyh Ravil Gaynuddin tarafından gönderilen dâvet mektubunda, "Rusya Müftüleri Teşkilatı, Rusya Federasyonu Başkanı Dmitry Medvedev'in onayıyla yapılacak olan ‘Uluslararası 'Rusya ve Müslüman Dünyası: Güvenilirlik Hatırı İçin Ortaklık Konferansı’na teşrifinizden onur duyar" ifâdeleri yer alır.
23 Eylül 2009 tarihinde Medvedev himâyesinde gerçekleştirilen, belediye başkanları, milletvekilleri, Rus ve Müslüman toplum organizasyonlarının başkanları, Rusya ve diğer ülkelerin kültür ve bilim adamları, önde gelen din adamlarının yer aldığı, bilim çerçevesinde Rusya ve Müslüman ülkeler arasındaki birlikteliğin ve işbirliğinin gelişimi, kültür, ekonomi ve eğitim sorularının tartışılacağı uluslararası konferansa Nur talebelerini temsilen Bediüzzaman’ın Mustafa Sungur Ağabey de katılır.
RUS DA DİNSİZ KALAMAZ, KUR’ÂN İLE BİR MUSALÂHA VEYA TÂBİ OLABİLİR
“İki dehşetli Harb-i Umumînin neticesinde beşerde hâsıl olan bir intibah-ı kavî ve beşerin tam uyanması cihetiyle, kat’iyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa, küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir musalâha veya tâbi olabilir. O vakit dört yüz milyon ehl-i Kur’ân’a kılınç çekemez. (Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, 311)
İSLÂM’DAN VE NUR RİSALELERİNDEN RAHATSIZ KOMÜNİST REJİMDEN KALMA MİHRAKLARIN JURNALLERİYLE…
Tesbit şu ki, Sovyetler’in dağılmasının ardından 1993’ten 2007’ye ve hatta bir anlamda Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur’un Nur talebeleri adına dâvet edilip katıldığı Eylül 2009’daki “Uluslararası 'Rusya ve Müslüman Dünyası: Güvenilirlik Hatırı İçin Ortaklık Konferansı”na kadar Rusya genelinde Nur Risalelerine ve Nur talebelerinin imanî-ahlâkî hizmetlerine hep müsbet bakıldı.
Özellikle Risalelerin Rusçaya tercüme edildiği 200 yılından 2007’ye yedi yıllık vetirede Nur Risaleleri ülkede serbestçe dağıtıldı ve Rusya mahkemelerince Nur Risalelerinin “herhangi bir ‘dinî çatışma’ veya zarara neden olduğu”na dair bir şikâyet ve uyarı dahi yapılmadı. Ancak Nur Risalelerinin Rusya’dan yayılmasından ve Rusya toplumunun ve gençliğinin ahlâkî dejenerasyona karşı toparlanması için Nur Talebelerinin yaptığı çalışmalardan rahatsız olan ifsad şebekeleri ve tahribatçı mihraklar plânlı bir şekilde alevlendirdikleri isnad ve iftira kampanyasıyla Rus makamlarını ve mahkemelerini tahrik ettiler.
Bu süreçte Putin’in Devlet Başkanı olarak, “Rusya’da 20 milyon Müslümanın yaşadığı Rusya’nın hinterlandında toplam 50 milyon Müslüman var; bizi de İslâm devleti olarak kabul edin” perspektili talebiyle Rusya’nın İşbirliği Teşkilâtı toplantılarına “müşâhit /gözlemci” sıfatıyla katılmasından sonra, Rusya’nın sömürgeci Batılı emperyal devletlere karşı İslâm dünyasına yakınlaşmasından ve işbirliğinden endişelenen küresel fesad mihrakları, Rus mahkemelerini ve Rus resmî makamlarını tahrik taktiğini güttüler.