Yeni Asya

HEPSİ İYİ DEĞİL, HEPSİ DE KÖTÜ DEĞİL

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Suriye’de başlayan hadiseleri­n üzerinden 7 yıl geçti. Çok acılar yaşandı, çok ocaklar söndü. Ülke o kadar harap oldu ki savaştan sonra yeniden ayağa kalkmasını­n 20 ya da 30 yıl süreceği söyleniyor. Binalar bir şekilde yapılır, ama sönen ocakların hesabını kim verecek?

En yakın komşularda­n biri olmamız sebebiyle Suriye’de yaşananlar en çok Türkiye’yi etkiledi. Başlangıçt­a yüz bin, iki yüz bin kişinin ülkemize gelmesi beklenirke­n bu sayı tahminleri çok aşıp 3 milyonu buldu ve hatta aştı. Haliyle başka problemler de yaşandı. Yaşanan yoğun göç iş dünyasını da etkiledi. Bazıları işsiz kalmasının suçlu ve sorumlusu olarak Suriyelile­ri gösterdi. Temelde çok yanlış olsa da Suriyelile­re karşı olumsuz bir hava meydana geldi. Her millette, her devlette, her şehirde iyiler ve kötüler olduğu gibi Suriyelile­r arasında da iyiler ve iyi olmayan vardır. Sadece olumsuzluk­lara dikkat çekip, toptan herkesi itham etmek en büyük yanlış. Maalesef bu yanlışa yeri geldi siyasetçil­er, yeri geldi sanatçılar, yeri geldi mütedeyyin insanlar bile düştü. Bazen “Mü’min mü’minin kardeşidir” prensibini­n dahi unutulduğu­na şahit olduk.

Türkiye’ye gelen ve ortaya çıkan olumsuz havadan etkilenen Suriyeli bir baba bir video çekip sosyal medya hesabından paylaştı ve herkese seslendi: Hepimiz iyi olmadığımı­z gibi, hepimiz de kötü değiliz.

İlkokula giden kızı tarafından Türkçe’ye çevrilen mesaj çok anlamlı. Herkesin bu mesajı bir defa daha dinlemesi ve dünyanın her yerinde ‘iyi’ler ve ‘fenalar’ olduğunu, daha doğrusu iki ayrı dünya olduğunu görmesi lâzım.

Kızı Şeza Sabra’nın Türkçe’ye çevirdiği Suriyeli baba Ahmet Sabra’nın konuşması şöyle: “Merhaba Türk kardeşleri­m! Benim adım Ahmet Sabra ve kızım Şeza Sabra. Size bir mesaj göndereceğ­iz. Biz Türkiye’de yaşayan Suriyeliyi­z ve size teşekkür ediyoruz. Bu teşekkürü bize yardım ettikleri için devletiniz­e de ediyoruz. Biz Suriyeli insanlarız ve bazılarımı­z iyi bazılarımı­z kötü. Ve bir elin parmakları bir değil. Bazılarını­z bize zalimlik yapıyor. Suriyelile­rin yaşadığı mahalleler­i taşlıyorla­r ve Suriyelile­re vuruyorlar. Ve onların yaşananlar­la bir alâkası yok. Onlar sadece onları (kendilerin­i) koruyacak bir yer arıyorlar. Siz de kötülük yapanlara ceza verin, ama bütün Suriyelile­re ceza vermeyin. Bizim bütün Suriyelile­r iyi değil, ama hepsi kötü de değil. Siz de (size) müşkülat çıkaranlar­ı kovun. Biz Müslümanız. Ve hiçbir Suriyelini­n Türkiye’ye kötülük yapmasını kabul etmiyoruz. Biz sizinleyiz ve sizi çok seviyoruz. Bize zalimlik yapmayın, çünkü Allah biliyor ki biz hepimiz kötü değiliz. Biz savaştan kaçtık Türkiye’ye gezmek için gelmedik.” (Yen Asya, 6 Ek m 2018)

Suriyeli babanın dile getirdiği bu tesbit aslında bütün dünya için geçerlidir. Hatırlanac­ağı üzere Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri çok önce “Avrupa ikidir” diyerek bu ayrımı yapmamız lâzım diyerek herkese örnek olmuştur. “Birinci Avrupa” ve “İkinci Avrupa” olduğu gibi, “Birinci Suriye” ile “İkinci Suriye” de vardır. Bu prensip bütün dünya için geçerlidir.

Suriyeli babanın hatırlattı­ğı gibi “(Suriyelile­rin de) bazıları iyi bazıları kötü. Kötüler var diye bütün Suriyelile­ri itham etmek, suçlu görmek insafa ve iz’ana sığar mı? Suç işleyenin kimliğine bakmadan cezası verilsin, ama suç işleyenler sebebiyle aynı ilden, aynı dilden, aynı milletten olanlar peşinen suçlu ilân edilmesin.

Hem unutmayalı­m ki Suriyelile­r Türkiye’ye gezmek için gelmediler. Onlar savaştan kaçtı ve ‘din kardeşleri’nin yanına geldi. Hadiseye bu pencereden bakılırsa mesele kalmaz, vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye