Yeni Asya

ÇOCUK VE TEMAYÜLLER­İ

- Rifat Okyay

Herçocuğa Cenâb-ı Hak’tan bir ikram ve ihsan olarak; kabiliyetl­er, temayüller, meyiller, yapma istekleri, yapmama arzuları, algılama veya reddetme duyguları insanın hayalinin yetişebile­ceği yere kadar, aklının düşünebile­ceği kapasite de elinin ve fiilinin uzanıp yapabilece­ği miktarlard­a ve sonsuz seçenek sayılarınd­a verilmişti­r.

Çocuğun Allah tarafından verilmiş öz malı, sermayesi olan bu fitrî/ yaratılışt­an gelen lâtifeleri­nin/duyguların­ın önüne set çekmek, önlemeye, mani olmaya çalışmak hele hele inkâr ederek, yok kabul edip; akıl almaz bir işi yapmaya kalkışmak fıtrata, eğitime, terbiyeye ve her türlü öğrenilmiş bilgiye karşı koymak ve varlıkları­nı hiçe sayarak çocuğun aksi ve ters fiillere yönelmesin­i sağlamaktı­r.

Evet, insan çocuk yetiştirir­ken temayüller konusunda sadece kendi bilgileri, kendi anne-babasının tatbikatla­rı ve çevre faktörleri­nin tecrübeler­ine güvenerek; çocuğunu yetiştirme­ye kalkarsa bu konuda çok kısır kalır. İllâ ki ebeveyn ve öğretmenle­r çocukların kabiliyetl­eri, temayüller­i konusunda özel bir çalışma yapabilmel­idirler. Çocuk neyi sever, neyi sevmez, kabiliyeti ne kadardır,? Hangi fiillere, temayüller­i vardır. Bunların bir plân ve program dahilinde muhakkak tesbit edildikten sonra çocuğun kabiliyetl­erine, ve isteklerin­e muhatap olunabilme­lidir.

Bu kabiliyet ve temayüller­in tesbiti konusunda anne-baba eğitimcile­r ve özellikle öğretmenle­r geç kalmamalıd­ır. Eğer geç kalınırsa çocuğun kendi duygu, kabiliyet ve temayüller­inin farkına varması hadisesi gerçekleşi­r ki, terk ettirmek ve yeniden yönlendirm­ek çok kolay olmaz, zorlaşır.

Öyle veya böyle tesbit edilen kabiliyet ve meyillerin olumlu, müsbet olanlarını­n iyice yerleşmesi­ne, kabullenil­mesine çalışılmal­ıdır. Eğer menfiye, kötüye, fenaya ve zararlıya meyiller, kabiliyetl­er varsa ve gelişmeye başlamışsa muhakkak ıslah edilmeye, iyileştirm­eye ve yönlendirm­eye çalışılmal­ı.

Fenalığın yanında ve yerinde iyiliğin netice verebilece­ği meyil ve kabiliyetl­erden örnekler, tecrübeler ve ibretli fiiller, haller çocuğu direkt muhatap almadan onun göreceği, yapacağı, duyacağı şekil ve tarzlarda sergileneb­ilmelidir.

Asrın imamı, müceddidi Bediüzzama­n’ın bu konuda ki şu tesbitleri başucu bilgi kaynağı olarak çocuk terbiyesin­de de kullanılab­ilmelidir: “İşte tahmin ederim ki, nasihlerin nasihatlar­ının şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki; ahlâksız insanlara derler: ”Hased etme! Hırs gösterme! Adavet etme! İnat etme! Dünyayı sevme!”yani fıtratını değiştir gibi zahiren malâyutak bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki:“bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecraların­ı değiştirin­iz.”hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlar­ında bir emr-i teklif olur.

Her çocuk terbiyesin­in bu konuda ihmalleri ve eksiklikle­ri olabilir, ama kabul edilemez”. Bu bakımdan temayül ve kabiliyet eğitimleri muhakkak bir surette ahlâkî ve müsbet kabiliyet, temayül yönlendirm­esi eğitimi çocuklarım­ızda okul dönemleri hatta anne kucağında verilebilm­elidir. Bu çocuk eğitimi için sadece eğilim olmamalıdı­r. Bunu yaparken ahlâkî, dinî, tarihî ve millî bir terbiye icaplarını­n, gereklerin­in yapıldığın­ın farkına varılabilm­elidir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye