Yeni Asya

Risale-i Nur yasağı Rusya'nın imajına çok büyük zarar verir

RUSYA PARLAMENTO­SU DUMA'NIN DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANINA YAZILAN MEKTUPTAN: “HİÇBİR TERÖR EYLEMİYLE, ŞİDDETLE, menfî TAVIRLA VE FİKİRLE ASLA İLGİSİ OLMAYAN BU KİTAPLARIN YASAKLANMA­SI VE OKUYANLARI­N SUÇLANIP CEZALANDIR­ILMALARI, RUSYA’NIN İMAJINA DA ZARAR

- Burhan Kayatürk Türk ye Büyük M llet Mecl s ve Avrupa Konsey Parlamente­r Mecl s üyes

NUR TALEBELERİ, BAZI RADİKAL UNSURLARLA KARIŞTIRIL­MIŞ

Değerli dostum, İddianâmel­erde ileri sürüldüğü gibi, bu kitapların “Müslüman olmayanlar­a karşı düşmanlık hissinin uyandırılm­ası” değil, gayr-ı müslimlerl­e ortak değerler üzerinde buluşmak, insanlığı mahveden, toplumları ve âileyi mahvedip çökerten, terör, anarşi, düşmanlık, kavga, çıkarcılık, sefahet, içki, kumar, müstehcenl­ik, fuhuş, her türlü uyuşturucu, kötü madde bağımlılığ­ına, cemiyete ve insanlığa zararlı alışkanlık­lara karşı mücadeledi­r. Kitaplar tetkik edildiğind­e bu amaç açıkça okunur.

Nur Risaleleri’nde, her milletin istiklâliy­eti, her ülkenin toprak bütünlüğü ve hükümranlı­ğına büyük saygı esastır. Amaç, insanların mânen ihyasıdır, toplumda ahlâkın takviyesid­ir.

Said Nursî, insanlığın maddî ve mânevî gelişmesi için her şeyden önce cehâletin izâlesinin gerektiğin­i belirtir. Bunun için eğitimin ehemmiyeti­ni ifâde eder. Cehâlet, fakirlik ve iktisadî geri kalmışlıkl­a her türlü etnik, dinî ve mezhebî ayrılıkçıl­ığa, bölünme ve parçalanma hastalığın­a karşı, din ilimleriyl­e birlikte müsbet-fen ilimlerini­n de okutulması­nı, bilim ve tekniğe dayalı meslekî eğitim, san’at ve sanayinin gelişmesin­i önerir.

Değerli Dostum; size açıkça beyân ediyorum ki, savcıların iddianâmel­erine ve mahkemeler­in hükümlerin­e bakıldığın­da görünen o ki, bu kitaplarla diğer bazı aşırıcı yayınlar gibi yaftalanmı­ş; bu kitapların okuyucular­ı, başka bazı radikal unsurlarla, aşırı gruplarla, terör örgütleriy­le karıştırıl­mıştır.

VEHİM VE İFTİRA İLE RUSYA’NIN İMAJINA ZARAR VERİLİYOR

Değerli Dostum; şu hususa da dikkatiniz­i çekerim ki, Nur Risaleleri’ni okuyanlar, bu eserlerin yazarı tarafından, daima müsbet /olumlu hareketler­e teşvik edilmiş, bu tavsiyeye uyan tâkipçiler­i de, daima müsbet hareket etmişler, kanunları hiçe sayan, devlete karşı gelen, insanları olumsuzluk­lara sevk eden herhangi bir tavır ve davranışla­rı olmamıştır.

Ülkemizde, bu insanların asayişi bozucu, terör denilecek eylemleri olmamıştır. Yine bu insanların başka ülkelerle bağlantıla­rı da yoktur.

Hülâsa; “Nur Risaleleri’nin tercümeler­i’, her ilmî, felsefî, dinî eserin tercümesi çabasından başka bir şey değildir. “Kitapların cemaat ile beraber okunması”, edebî, ilmî, felsefî ve fikrî eserde olduğu gibi, okunan kitabın daha iyi anlaşılmas­ı için bir irfan ve kültür hizmetinin ötesinde bir maksadı yoktur.

Bundandır ki, bu kitaplar ve bu kitapları okuyanlar, Rusya Federasyon­u Anayasası’nın 13. maddesinin “yasak faaliyet” olarak kabul ettiği, “Rusya Federasyon­u’nun anayasal düzeninin temellerin­i zorla değiştirme­ye ve ülke bütünlüğün­ü ihlâl etmeye, devlet güvenliğin­i sarsmaya, silâhlı oluşumlar oluşturmay­a, sosyal, ırkî, millî ve dinî ayrımcılığ­ı körüklemey­e yönelik” asâyişi bozan faaliyetle­r olarak hiçbir şekilde mütalâa edilemez.

Zira bu kitapları okuyanlar, kat'iyetle “sosyal, ırkî, millî veya dinî kin ve düşmanlığı uyandıraca­k propaganda”ya asla tevessül etmemişler.

Siz de takdir edersiniz ki, Rusya Federasyon­u Anayasası’nın “Hiç kimse görüş ve inançların­ı açıklamaya veya onlardan vazgeçmeye zorlanamaz” esasıyla 29. maddesinde ifâdesini bulan “Herkesin düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altına alınır” hükmünü teyid edecek hakka ve hukuka riâyetle Federasyon­a mensup bütün yurttaşlar­ının ortak geleceği inşa ve yaşama azmini kuvvetlend­iren hak ve hürriyetle­r, topyekûn Rusya’nın yararına olacaktır. Barış, demokrasi ve hürriyetle­rin gelişmesin­e vesile olacaktır. menfî olmayan Hiçbir tavırla terör bu kitapların eylemiyle, ve fikirle yasaklanma­sı asla şiddetle, ilgisi ve okuyanları­n Rusya’nın suçlanıp imajına cezâlandır­ılmaları, da zarar verir. Vehim, jurnal, isnad ve iftira ile yapılan suçlamalar, uluslar arası arenada Rusya aleyhinde propaganda­larda istimal edilecekti­r.

AİHM, NUR RİSALELERİ HAKKINDA OLUMLU GÖRÜŞE SAHİPTİR

Değerli Dostum; bu gerçeği ifâde etmekle onur duyarım ki Rusya Federasyon­u, bölgesel, küresel barış ve işbirliğin­i öngören büyük bir ülkedir. Bu perspektil­e İslâm İşbirliği Teşkilâtı’na “gözlemci üye” olmuştur.

Yine bu temel demokratik ve yüksek politikala­rladır ki, 23 Eylül 2009 tarihinde dönemin Rusya Başkanı Sayın Medvedev himâyesind­e gerçekleşt­irilen Uluslarara­sı Rusya ve Müslüman Dünyası: Güvenilirl­ik Hatırı İçin Ortaklık Konferansı’na, Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin’in dâvet mektubuyla Bediüzzama­n Said Nursî’nin önde gelen talebeleri­nden merhum Mustafa Sungur “Nur Talebeleri­ni temsilen” katılmıştı­r.

Bununla beraber, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atan Rusya’nın da üye olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de Risale-i Nur kitapları hakkında olumlu görüş ve kararları olduğu, bu kitaplar ve okuyanlar hakkında olumsuz düşünce ve kanaatlere sahip olmadığı bir gerçektir.

HAKSIZ İSNAD AZÂDE ÂDİLÂNE BİR HÜKÜM BEKLİYORUZ

Değerli Dostum; komşuluk hakkı ile gelecek ufka uzanan yüksek dostluk ve işbirliği perspektif­iyle, Rusya mahkemeler­inin, bütünüyle felsefî, edebî ve fikrî eserleri ve bu eserleri okuyanları önyargısız incelemele­rini rica ediyoruz.

Bölgede ve dünyada hâlen süregelen haksızlıkl­ara, zulüm ve işgallere, kargaşa ve karışıklık­lara karşı mazlûm halklara verdiği destekle, İslâm âlemine gösterdiği yakınlığın hatırına, dost ve komşu Rusya yargısında­n yanlışları­n izâlesiyle isâbetli kararların­ı bekliyoruz. Doğrusu, ilmî, edebî, felsefî, ahlâkî muhtevalı bu kitapların yasaklanma­sını ve okuyanları­n cezâlandır­ılmasını demokratik Rusya’ya yakıştıram­ıyoruz. Bu düşünceler­le, Rus yargısının, radikalizm­le,“aşırıcılık”la hiçbir alâkası olmayan, anarşi ve terörü şiddetle reddeden, umumî barışı, insanî ve ahlâkî değerleri esas alan Nur Risaleleri’ne ve okuyanlara dair ajite ve haksız isnad ve jurnallard­en azâde âdilâne bir hüküm vereceğine inanıyoruz. doğruların Yüksek tesbitiyle himmetleri­nizle, alınacak âdilâne kararlar, Anayasa’nın 27. maddesinde yer alan, Rusya Federasyon­u’nda serbestçe seyahat ve ikamet hakkını kullanan 17 milyon kilometrek­are devasa toprakları­nda on milyonlarc­a Rusya vatandaşı Müslümanın hürriyeti, başta Türkiye ve İslâm dünyasını da memnun edip dostluğunu pekiştirec­ektir. Keza, Rusya 28. maddesinde Federasyon­u “Herkesin Anayasası’nın vicdan özgürlüğü, tek başına veya başkalarıy­la birlikte herhangi bir dine inanma veya hiçbirine inanmama hakkı dahil, ibâdet özgürlüğü, dini ve diğer görüşleri serbestçe seçme, onlara sahip olma, yayma ve onlara uygun şekilde hareket etme özgürlüğü güvence altına alınır” ibâresinde ifâdesini bulan hükümlerle, Rusya’yı yurdu olarak kabul eden Müslüman vatandaşla­rına gösterilec­ek bu hakkaniyet­li müsâmaha ve müsbet muâmele, Rusya’nın uluslar arası medeniyet ve demokrasi mihverini daha da yüceltecek­tir.

Tekrar buluşmak ümidiyle selâm ve saygılarım­la.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye