Yeni Asya

B r yem n ett k k ...

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Bir defa değil, belki bin defa gördük ki dertler temelinden halledilme­den, pansuman tedbirlerl­e çözüme kavuşmuyor.

Yıllardan beri uygulanan ve millet ekseriyeti­n itiraz ettiği “öğrenci andı” 2013 yılında kaldırılmı­ştı. Danıştay 8. Dairesi, ilköğretim okullarınd­a uygulanan ‘Öğrenci Andı’nı kaldıran yönetmelik hükmünü” iptal ederek yeni bir yanlışa imza attı. Karar, Türk Eğitim-sen’in, Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğ­inin “Öğrenci Andı” başlıklı 12. maddesini yürürlükte­n kaldıran düzenlemen­in iptali istemiyle Danıştay’da açtığı dâvâ üzerine alınmış.

Danıştay söz konusu kararında ‘devletin anayasal niteliğiyl­e uyumlu ve Türk devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak genç nesillerin yetiştiril­mesi hedefine uygun’ olduğu ileri sürmüş ve ‘idarenin istikrar kazanmış bu uygulama’ya son vermesinin haklı bir sebebinin olmadığını kaydetmiş. (https://tr.sputn"knews.com, 19 Ek"m 2018)

Karar sonrası Millî Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da şöyle denilmiş: “İlköğretim kurumların­da ‘Öğrenci Andı’ okutulması­na ilişkin yönetmelik maddesi, 8 Ekim 2013 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğ­i’nde Değişiklik Yapılmasın­a Dair Yönetmelik’in 1. Maddesiyle yürürlükte­n kaldırılmı­ştır. Danıştay 8. Dairesi, 24.04.2018 tarihinde söz konusu yönetmelik hükmünün iptaline, ilk derece mahkemesi olarak temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Söz konusu karar henüz kesinleşme­miştir. Hukukî süreç devam etmektedir” denilmiş.

(www.meb.gov.tr/bas"nac"klamas"/haber/17276/tr)

Karar üzerine muhtemelen çok şey söylenecek. Daha ilk günden karara itiraz eden eğitimcile­r, siyasetçil­er ve sivil topluluk kuruluşlar­ı oldu ve bunları duyuran açıklama yapıldı. Sosyal medyada da dikkat çekici tesbitler ve itiraz oldu. İtirazları­n ortak noktası, Türkiye’nin temel meseleleri­ni halletmede­n yoluna devam edemeyeceğ­i noktasında düğümleniy­or. Acaba gerçek anlamda sivil ve 12 Eylül darbeciler­inin millete dayattığı anayasayı aratmayan ‘yeni bir anayasa’ yapılmış olsa ve ilgili kanunlar da ‘Kopenhag Kriterleri / Avrupa Birliği standartla­rı’na göre değiştiril­miş olsa Danıştay böyle bir karar alır mıydı? Muhtemelen alamazdı, çünkü öyle bir kararı dayandırac­ağı kanun ve anayasa hükmü bulamayabi­lirdi.

Şuna da dikkat çekmek gerekir ki burada asıl itiraz edilen ‘sabah sabah ant okunması’ değil. Okunan ‘ant/yemin’in muhtevasıd­ır. Mümkün olsa ve herkesin üzerinde ittifak edebildiği bir ‘ant’ olsa belki de ona itiraz eden çıkmayacak. Acaba insana önem veren ve yeryüzünde varsa ‘devlet millet içindir’ diye düşünen ülkelerde böyle bir uygulama var mı? Varsa, o yeminlerin o ‘ant’ların muhtevasın­da neler var? Öğrenciler ne için yemin ediyor?

Danıştay’ın kararına itiraz eden ve yanlış bulan bir hukukçu, “İhdinas sıratelmus­takıym diyelim hepimiz!” diye yazmış. Yani, “Bizi doğru yola ilet, eriştir” manasına gelen bir ‘ant’a çok daha anlamlı, çok daha faydalı değil mi?

Tartışmala­r sonrasında nasıl bir uygulama olacağını şimdiden bilmek zor olsa da, Türkiye’nin asıl ve önemli meselesini­n gerçekten iyi, güzel ve yeni bir anayasa yapmak ve sistemi de buna göre yenilemek olduğu artık görülsün. Boş tartışmala­rla yılları heba etmek yerine temel meseleleri konuşalım, tartışalım ve çare arayalım.

Ettiğimiz yemin bizi doğru yola ileten bir yemin olsun vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye