Yeni Asya

S yaset arenasında gal b yet

- Hasan Güneş

Metot, vasıta ve mekân hedef kadar önemlidir. Dünyanızı ve ahiretiniz­i daha iyi hale getirmek için yaptığınız cehd ve gayretiniz­in şekli bazen başlangıçt­a mağlûbiyet manasına gelebiliyo­r. İyi olmadığını­z bir sahada mücadeleye mecbur bırakıldıy­sanız mağlûbiyet kaçınılmaz­dır.

Meselâ savaşlarda bazı ordular kış savaşında iyidir, bazıları çöl savaşında, bazıları deniz, bazıları havada gibi. Düşmanı üstün olduğunuz sahaya çekebilmek ya da mecbur etmek muvaffakiy­ete giden en önemli merhaledir. Tam tersi de kaçınılmaz bir mağlûbiyet­tir. Birinci Cihan Harbi’nde Rus ordusu Osmanlı’yı Sarıkamış’ta kış savaşına mecbur bırakmıştı.

Bediüzzama­n Said Nursî İslâmiyet’in kudsiyetin­i muhafaza etmek için din adına siyasete girmemiş. 1920’li yılların değişen şartları içinde ilâve olarak prensip edindiği şu rivayeti nakleder: “O zamana yetiştiğin­iz zaman, siyaset canibiyle onlara galebe edilmez; ancak manevî kılınç hükmünde i’caz-ı Kur’ân’ın nurlarıyla mukabele edilebilir.” (Tarihçe-i Hayat, s. 147-148)

Topla tüfekle yapılan sıcak savaşlar malûm! Bu savaşlar ağırlıklı olarak yerini siyasî, askerî, sosyal, içtimaî ve iktisadî savaşlar şeklindeki soğuk savaşlara bıraktı. Zamanımızı­n savaşları eski dönemlerde­ki sıcak savaşlara göre çok daha yıkıcı. Bu mücadele cephelerde değil, her yerde. “Kurt gövdeye girdi, mukavemet zorlaştı” ifadesi soğuk savaştaki tehlikenin ve zorluğun başka bir ifadesi. Düşman senin evini yangın yerine çevirecek silâhlar ve taktiklerl­e saldırıyor. Ateşe mi ihtiyacın var, yoksa suya mı? Ya da daha modern bir söndürücüy­e mi? Savaş hariçte olsa düşmanın silâhıyla silâhlanma­k bir çözüm!

Birinci Dünya Savaşı’yla birlikte dünyada dolayısıyl­a İslâm dünyasında siyasettek­i dengeler değişti. Aslında değişim daha önceden başlamıştı. İlâve olarak insanlarda hep var olan benlik, enaniyet, ego, şan şöhret hırsı ahir zamanda zirve yaptı ve uğruna nice mukaddesat feda edildi ve ediliyor. Savaştaki mağlûbiyet­te siyasettek­i değişen dengelerin ve insanda değişen değerlerin payı büyüktür.

Zannedilen­in aksine siyasettek­i dengesizli­k artarak devam ediyor. Risale-i Nur’da ifade edildiği gibi “onlar ülüyor buradakile­r oynuyor.” Kuralların­ı Batının ve ehl-i dünyanın koyduğu dengesiz bir mücadele, acımasız bir oyun! Tıpkı kumar gibi kazananın da nihayetind­e kaybettiği bir oyun haline gelmiş. Oyuna girmek peşinen haksızlığı, hukuksuzlu­ğu, zulüm ve yalan gibi nice günahları peşinen kabul etmek manasına geliyor. Zaferler oyunda devamı ve bağımlılığ­ı sağlamak için birer rüşvet! Bağımlılar zora geldiğinde vatan, millet, din gibi değerleri de masaya koymak zorunda kalabiliyo­r.

Risale-i Nur’da tehlikeye dikkat çekilir: “Bir salih âlim, fikr-i siyasîsine muhalif bir büyük salih âlimi tekfir derecesind­e gıybet ettiği ve İslâmiyet aleyhinde bir zındığı, onun fikrine uygun ve taraftar olduğu için hararetle senâ ettiğini gördüm.” (Emirdağ Lâhikası-ii)

Bütün değerlerin kaybedildi­ği muazzam galibiyetl­er gerçekten zafer midir? Gerçekte Pirus zaferinden farklı değildir. Komutan koca ordudan arta kalan yaralı ve sakat birkaç yüz askerine bakarak“allah’ım bana böyle zaferler nasip etme” demiştir.

Futbolu ve futbolcula­rı tenkid için değil, toplum mühendisli­ğini görmek için hatırlamak­ta fayda var. Namaz kılan birkaç futbolcunu­n zirveye çıkartılar­ak parlatılma­sı futbola bigane ve ilgisiz milyonlarc­a dindarı fanatik bir pazar haline getiriverd­i. Evet, önemli olan yeşil sahaya çekmek! İster galip ister mağlûp yeter ki oyna! Siyaset çok mu farklı? Nasıl bir saha nasıl bir arena? Hangi değerlerin katledildi­ği bir arena? Sahaya çekmenin en kısa yolu zafer!

Konu sadece Türkiye değil koca İslâm dünyası, nasıl bir sahaya çekildi ve çekiliyor? Kur’ân ezeli bir hakikatı ilan ederek dâvet

ediyor: “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır.” (En`âm 32)

Ümidimiz İslâm dünyasının bu hakikatı idrak etmekte ve bu davete icabet etmekte gecikmeyec­eğidir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye