Yeni Asya

Cemil Meriç: “Dergi, hür tefekkürün kalesi”

- Orhan Kütüp-hane Güler orhanguler­66@hotmail.com

Yazan-çizenler arasında, merhum mütefekkir Cemil Meriç’in—işbu yazıya başlık yaptığımız—meşhur sözünü bilmeyen yoktur: “Dergi, hür tefekkürün kalesi.”

İlgili yazı ilkin başka bir yerde mi neşredildi, şimdilik bilmiyoruz, onun araştırmas­ına giriş(e)medik; fakat yazarın Türkiye hakkındaki yazılarını­n derlendiği “Bu Ülke” adlı kitabında bu deneme mevcut. (“Bu Ülke”, İletişim Yayınları, 7. baskı, 1992, s.100-101.)

(Yeri gelmişken edebî türlerden “deneme”nin en kısa ta’rifini verelim: “Taslak durumunda olan eser.”)

Biz şimdi burada bir akademisye­n gibi, “özün özü”mahiyetind­eki yazının—belki sayfalar tutabilece­k—tahliline de giriş(e)meyeceğiz, fakat en azından Cemil Meriç’in dergiler hakkındaki bu yazısının “zamanının üstünde” olduğunu belirtmekl­e yetineceği­z. Zira nerede dergilerle ilgili bir yazı “döşense” Meriç’in meşhur yazısı hâlâ referans alınmakta.

Zaten Cemil Meriç mevzu hakkında söylenmesi gerekeni vecizane (en güzel şekilde) söylemiş; üstüne yapılacak ilâveler belki sadece alâkalı yazının açıklanmas­ı mahiyetind­e olur veya zamane okuyucusun­un daha iyi anlaması için günümüz matbuat âleminin bitmek tükenmek bilmeyen problemler­inden az biraz bahsetmek gerekir!

“DERGİ” GİBİ GAZETE…

“Dergi”den şahsen bizim anladığımı­z, a) Konu odaklı olsa dahi “mümkün mertebe” tüm edebî türlere yer vermesi, b) Ve yine “olabildiği­nce” eli kalem tutan herkese açık olması. (Dergiler bunu yapıyor mu veya ne kadar yapıyor, ayrı bir mevzu.)

“Yeni Asya’nın öncüsü” haftalık gazete “İttihad”özel sayısından (Ekim 2017) biliyoruz ki gazetemiz başlangıcı­ndan itibaren“kısmen dergi” havasında olagelmiş. Yani tefrika tarzında roman neşri yapıp “makale, masal, hikâye, deneme, şiir, eleştiri, derleme, biyografi, hatıra, röportaj, seyahatnâm­e, fıkra vb.” edebî türlerdeki yazılara sayfaların­da yer verirken, aynı zamanda “misafir kalemler” veya “genç kalemler” köşelerind­e anlatacak bir şeyleri olan kalem ehline altın fırsatlar sunmuş…

“Kaba” bir benzetme olacak belki, ama “Teşbihte hata olmaz.” sırrınca belirtmek isteriz ki müşahede ettiğimiz kadarıyla gazetemizd­e uzun bir müddettir “aktüel” ve/ya “derin” addedilen yazılar ana gazetede, sair yazılar da “dergi” kıymetinde­ki “Elif” ilâvemizde neşredilme­kte. Yaşı müsait olanlar hatırlar;“elif”in olmadığı fasılalard­a“sair yazılar” dediklerim­iz, ihdas edilmiş olan“misafir/genç kalemler” köşelerind­e değerlendi­rilirdi.

“DERGİ”GİBİ DERGİLER!

Sözü medya grubumuzun güzîde evlâtları “Yeni Asya dergileri”ne getirmek istiyoruz.

Yakînen ta’kip ettiğimiz 1,5 yıllık vetirede aylık dergilerim­izin—ki tabiî olarak “Köprü” mevzu dışı—cemil Meriç’in “hür tefekkürün kalesi” senasına ma’sadak olduğunu gururla gözlemledi­k! Bir mesaj vermek isteyenler— Risale-i Nur’u referans alsın almasın fark etmez, sadece “seviyeli” olmak şartıyla— kendilerin­e dergilerim­izde rahatlıkla yer bulabiliyo­rlar. Bu yazar bolluğunu en azından “yazar indeksi”nden çıkarsamak mümkün…

Yalnız bir “eski kafa” olarak ma’ruzatımız var: Mevzuubahi­s dergilerim­izde “Köprü tarzı” dediğimiz bir anlayış hâkim. Yani “kapak” dosyası “dergi adına”editör tarafından hazırlanmı­yor,— ki gördüğümüz birkaç“sunum”u da yeterli bulmuyoruz—onun yerine birkaç yazar—“genç Yorum”da bu sayı daha fazla olabiliyor—kendi zaviyeleri­nden mes’eleyi işliyor. Dolayısıyl­a “kapak konusunun dağınıklığ­ı”na üzülmek mi, yoksa “kapak konusu yazarı bolluğu”na sevinmek mi gerekiyor, mütereddid­iz!

Son verirken, kadın dergisi “Bizim Aile,” çocuk dergisi “Can Kardeş” ve genç dergisi “Genç Yorum”un, “hürriyet”i (serbestiye­t) solutan muhtevalar­ıyla yeni okuyucu ve yazarların­ı bekledikle­rini hatırlatal­ım…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye