EĞİTİMDEKİ HEDEF
Ankara’da düzenlenen bir toplantı ile “2023 Eğitim Vizyonu” tanıtıldı. 23 Ekim 2018 tarihinde düzenlenen toplantıda açıklanan hedelere ulaşılması halinde eğitimde daha iyi yerlere gelmek mümkün. Mesele, açıklanan hedeler istikametinde icraat ortaya koyabilmek.
“Sevgili meslektaşlarım bana şapkadan tavşan çıkaracakmışım gibi bakmazsanız sevinirim”diyen Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuşmasında şöyle demiş: “Bugün burada yapacağımız açıklamayla yarın Türkiye’de eğitim sistemi dünyanın en iyi eğitim sistemi olmayacak. Çünkü millî eğitim ya da eğitim sistemleri 100 vagonlu tren gibidir, bir spor araba gibi döndüremeyiz. Ama yarın bilimin ışığında, rehberliğinde yeni bir yol haritamız olacak ve bizim sorumluluğumuz çok daha artacak.” (http://www.meb.gov.tr/2023-egitimvizyonu-aciklandi/haber/17298/tr)
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilân edilen “2023 Eğitim Vizyonu” ile ilgili olarak aynı adı taşıyan ‘kitapçık/belge’de de özetle şu tesbitleri yapmış: “Bizim tekilliğimiz, insan ve makinenin birlikteliğinden ziyade akıl ve kalbin birlikteliğidir. 2023 Eğitim Vizyonu’nun temel amacı, çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlâklı çocuklar yetiştirmektir. Eğitimi bir ekosistem olarak görmeyi ve sistemin bütün alt bileşenlerini eş zamanlı tasarlamayı hedeleyen bir yöntemden söz etmekteyiz.
“Öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve okul vizyon belgemizin dört temel kavramıdır. Unutulmamalıdır ki her eğitim sistemi öğretmenlerin omuzlarında yükselir ve öğretmeninin niteliğini aşamaz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Millî Eğitim Bakanlığı olarak gerçekleştirmek istediğimiz dönüşüm adil, insan merkezli, öğretmen temelli, kavramda evrensel uygulamada yerli, esnek, beceri ve görgü odaklı, hesap verebilir, sürdürülebilir bir ilkesel duruş sergilemektedir. Demokrasi ve ekonomiyle bütünleşmiş bir eğitim anlayışı, Türkiye’nin her alanda atılım hareketini başlatacağı ve sürdüreceği temel platformdur.
“Planladığımız dönüşüm üç yıllık bir aşamalandırmayı içermektedir: İlk safha olan 2018-2019 eğitim-öğretim yılı tasarım, simülasyon, öncü pilotlamalar ve yeniliklerin kısmî uygulamasıyla başlayacaktır. 20192020 eğitim-öğretim yılında ülke ölçekli pilotlamalar ve tasarımı biten eylemlerin uygulamaları gerçekleştirilecektir.
2020-2021 eğitim-öğretim yılında ise ana hedeler altında sıralanan eylemlerin tümünün hayata geçirilmesi ve bazı eylemlerin etki analizlerinin yapılması sağlanacaktır. Hedef ve eylemlerdeki kapsam ve nitelik çıtasının yüksek olduğunun farkındayız. Ancak bu iddiayı ortaya koyarken Türkiye’ye güveniyoruz. Eğitimde bir başarı hikâyesi oluşacaksa bunu tüm toplumun birlikte gerçekleştireceğine inanıyoruz.” (http://2023vizyonu.meb.gov.tr/doc/2023_egi TIM_VIZYONU.PDF )
Her imkân ve fırsatta eğitim meselesinin konuşulması ve tartışılması isabetlidir. Bazı eğitimciler, açıklanan hedeflerde sözleşmeli öğretmenler ve benzeri bazı gibi konularda açıklık olmadığını ifade etmişler. Ancak açıklanan programla eğitimdeki sıkıntıların ‘yarın’ sona ermeyeceğinin tesbit edilmesi önemlidir. Eğitim sistemi 100 vagonlu bir tren ise, yapılacak değişikliklerin çok dikkatli, çok itinalı ve bin defa hesaplanarak yapılmasında fayda var.
Akıl ve kalbin birlikteliğinin vurgulanması, nitelikli ve ahlâklı çocuklar yetiştirmekten bahsedilmesi, öğrenci, veliler, öğretmen ve okulun ‘dört temel esas’ olarak zikri umut veriyor. Ve tabiî ki ‘demokrasi ile bütünleşmiş bir eğitim’ vaadi Türkiye’nin menfaatinedir.
Bu vaadlerin ve hedelerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini önümüzdeki yıllar gösterecek. Temennimiz eğitimde kalitenin daima yükselmesi yönündedir...