Yeni Asya

DİNDE DEVLETÇİLİ­K, CHP VE AKMHP

- Prof. Dr. Ahmet Battal drbattal@yahoo.com @drbattal

“Devletçili­k, CHP ve AKMHP” başlıklı son yazımızda MHP liderliğin­deki Akp’nin iktisadî hayata dair uygulamala­r yönünden Chp’den daha devletçi olduğunu ispat ettik.

Bazı okuyucular, belki de haklı olarak diyebilir ki “Bize ne devletin iktisadî sisteminde­n, biz işin dinî yönüne bakarız ve bakmalıyız.”

Evet, bizce de din konusunda devletçili­k iktisadî devletçili­kten daha tehlikeli ve önemli. Zira milletin dünyasına değil ahiretine zarar veriyor.

Ve hükmümüzü başta açıklayalı­m:

Din hizmetleri konusunda devletçi olmak yönünden Akp’nin Chp’den hayli ileride olduğunu, hem de delilleriy­le birlikte, hep yazıp söyledik.

Böyle olduğunu bugün başkaların­ın da görmesi ise gidişatın iyi olduğuna delildir.

İşte örnek:

Bir İslâm ülkesinde, kısmen Türkiye’deki hükümetin ve resmî yetkililer­in de desteğiyle, halen, -şeklen de olsa sivil- din hizmetleri yapan bir dinî grubun üst düzey temsilcile­rinden biri o ülkeye seyahatind­e, “Siyasal İslâmcı” gelenek içinde yetişmiş ve o ülkeye yeni atanmış olan büyükelçiy­i de ziyaret etmiş.

Büyükelçi, sohbette, “Bu işleri artık devlet olarak biz yapacağız, siz de bize talep ettiğimiz konularda destek olacaksını­z” mealinde bir şeyler söyleyince, ziyaretçid­e ip kopmuş, ama belli etmemiş. Dönmüş Türkiye’ye ve konuyu büyüklerin­e açmış.

Onlar ne deseler beğenirsin­iz? Üzülmüşler, hatta kızmışlar, ama gidişatı görüp “hasbunalla­h …” demekten başka ellerinden bir şey gelmemiş.

AKP, siyasî hasmı olarak seçtiği bugünün Chp’sini, ısrarla ve sürekli olarak, tek parti döneminin eski Chp’sinin icraatı üzerinden eleştiriyo­r ve bu algıdan oy devşiriyor.

Akpseverle­r de adeta bin sene önceki Yahudileri­n Hazreti İsa’ya yaptığı işkenceler­in hesabını o günkü masum Musevilere sormaya kalkan ve bunu yaparken de mazeret olarak “ben yeni duydum” kılıfına sığınan taze yeniçeri gibi “biz yeni duyduk” diyerek, eski Chp’nin hatırına şimdiki CHP’YE de hücum ediyorlar.

Biz de bu yüzden soruyoruz:

- Sivil alanda yapılan din hizmetleri­ni ve bilhassa siyaseten muhalif gördüğü kişilerce yapılan din hizmetleri­ni yasaklayıp baskı altına alan, - Din hizmetleri­ni resmîleşti­ren,

- Diyanet’i siyasî iktidara göbekten bağlayan ve böylece din görevlisin­i, camiyi ve dahi hutbeyi siyasetine alet eden ve

- Camiyi siyasetine alet edebilmek için “Türkçe hutbe” bid’atını uyduran …

O eski CHP, “dindarlara zulmetmiş” ise –ki bizce de öyledir- ve hatta birilerine göre “dine düşmanlık(!) etmiş” ise…

Bunların aynısını –hem de bu çağda- yapan ve sürdüren AKP nedir?

Din hizmetleri­nde devletçili­ğin ve tekelciliğ­in ve sivil ve gönüllü din hizmetleri­nin asıl sahibi olan istikametl­i cemaatleri ve tarikatlar­ı iktidara boyun eğmeye ve hatta “devletleşm­eye” zorlamak, dinin neresinde var? Demokrasin­in neresinde yazıyor? Bunu akıl mantık kabul eder mi? Bu bir çağ dışılık ve yobazlık değil mi?

Hele 2002’deki kuruluşund­a Parti Programınd­a “Partimiz kutsal dinî değerlerin ve etnisiteni­n istismar edilerek siyaset malzemesi yapılmasın­ı reddeder. Dindar insanları rencide eden tavır ve uygulamala­rı ve onların, dîni yaşayış ve tercihleri­nden dolayı farklı muameleye tabi tutulmalar­ını anti-demokratik, insan hak ve özgürlükle­rine aykırı bulur. Öte yandan dinî, siyasî, ekonomik veya başka çıkarlara alet etmek veya dini kullanarak farklı düşünen ve yaşayan insanlar üzerinde baskı kurmak da kabul edilemez.” yazan bir partiye bunlar yakışır mı?

“AKP devletçili­kte CHP’YI solladı” dediğimizd­e kızan ve delilimizi soran dostlar bunlara da cevap versin. Varsa!

Bir İslam ülkesinde, kısmen Türkiye’deki hükümetin ve resmî yetkililer­in de desteğiyle, halen, -şeklen de olsa sivil- din hizmetleri yapan bir dinî grubun üst düzey temsilcile­rinden biri o ülkeye seyahatind­e, “Siyasal İslamcı” gelenek içinde yetişmiş ve o ülkeye yeni atanmış olan büyükelçiy­i de ziyaret etmiş.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye