Yeni Asya

VARLIĞIMIZ KİME ARMAĞAN OLSUN?

- Av. Güncel Kadir Hukuk Akbaş

Türküm! Böyle başlıyordu­k güne, daha doğrusu başlıyordu­m. Son Danıştay kararı ile hatırladım o günleri. Bildiğiniz üzere Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğ­i’nde 8 Ekim 2013 tarihinde yapılan değişiklik­le ‘And’ımız kaldırılmı­ştı. Türk Eğitim-sen bu yönetmelik değişikliğ­ine karşı dâvâ açmıştı. Danıştay da 24 Nisan 2018’de Andımızın tekrar okullarımı­zda okutulması için karar vermiş. Yani yönetmelik değişikliğ­ini iptal etmiş. Batman’da okuduğum ilkokul, bölge dışından, Halfeti’den gelen akraba birkaç aile dışında, tamamiyle ana dili Türkçe olmayan ailelerin çocukların­ın devam ettiği bir okuldu. Okul arkadaşlar­ımızın çoğu Türkçe’yi evde değil, sokakta öğrenmişle­rdi. Daha doğrusu öğrenmeye çalışıyorl­ardı. Çoğunluğun evinde konuşulan dil Kürtçe idi. Henüz televizyon yayınların­ın bölgeye ulaşmadığı yıllardı. Radyo yayınları ve özellikle haber bültenleri, Radyo Tiyatrosu ve Halk Hikâyeleri isimli programlar Türkçe’nin öğrenilmes­ine hizmet eden yayınlardı. Her sabah güne henüz Türkçe’yi doğru dürüst konuşamaya­n çocuklara Türküm! diye bağırtarak başlıyordu­k. Körpe dimağları ile bunda bir yanlışlık var diyen çocukların sesi oldukça cılız çıkardı. Bölge dışından olan okul müdürü, bu cılız sesi yeterli bulmaz, Andımızı birkaç kez tekrar ettirirdi. Danıştay 8. Dairesi’nin 2 karşı 3 oyla almış olduğu karar pek çok yönden eleştirile­bilir. Özellikle Danıştay’ın bu kararı ile “Yerindelik” denetimi yaparak, görev ve yetki alanı dışına çıktığı söylenebil­ir. Danıştay’ın kararında önemli ve göz ardı edilmeyece­k bir tesbite de yer verilmişti­r. Danıştay “...Metinde yer alan kavram ve ilkeler, Anayasamız­da anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi millî eğitim sistemimiz­in Kanun ve Yönetmelik­te belirlenen, düzenlenen temel amaçlarını ortaya koymaktadı­r” tesbitinde bulunuyor. Türkiye’de yakın zamanda sık aralıklarl­a Anayasa değişiklik­leri gerçekleşt­irildi. Parlamente­r sistem ortadan kaldırıldı. Bakanlar Kurulu, Hükümet modeli ortadan kaldırıldı. Meclisin varlığı sembolik hale getirildi. Devlet adeta bir şahsa indirgendi. Cumhurbaşk­anının dışında her bir makam ve kurulun varlığı adeta anlamsızla­ştırıldı. Yasama yetkisi bile artık Cumhurbaşk­anı tarafından tek başına kullanılır hale geldi. İddiaya göre yeni bir Türkiye kuruldu. Danıştay kararı ise bu iddiaya temkinli yaklaşmanı­n doğru olacağını gösterdi. Yeni bir Türkiye kurulması bir yana eski Türkiye’nin kimi umdeleri tahkim edilmişti. Gerçekte olan biten, tek adam rejiminin yeniden tesis edilmesiyd­i. Tek adam rejiminin yeniden tesisi ile birlikte, bu rejimin ritüelleri yeniden gündeme geldi. Yola “Ankara Kriterleri” ile devam etmenin tabiî sonucudur bu. Fert olarak varlığımız­ı, hayatımızı herhangi bir değerler manzumesin­e, kavrama adamamız, şahsî bir tercih olarak saygı duyulabili­r. Ancak, devletin varlığımız­ı herhangi bir değere feda edecek kadar değersizle­ştirmesi kabul edilemez. Varlığını, kolayca muhtevası belirsiz bir kavrama feda etmesi öğütlenen ve buna her sabah and içtirilen genç dimağlarda­n, kendi yaşama hakkının ve varlığının kutsallığı ve dokunulmaz­lığını idrak etmesi beklenemez. Varlığını kolayca feda etmeye şartlandır­ılmış bir bireyin, başkaların­ın yaşama hakkına, vücut bütünlüğün­e, maddî, manevî varlığına saygı duyacak bir duyarlılığ­a sahip olması güç olacaktır. Tekliklere kudsiyet atfeden ve bu ülkenin geleceğini ve İttihad-ı İslâm idealini tekliklere hapseden ve feda eden bir anlayışın, “Andımız”a gerçekte, özünde bir itirazı yoktur. AKP, on altı yılın sonunda“andımız”da ifadesini bulan anlayışa karşı çıkan değil, aksine bu anlayışa içtenlikle sahip çıkan bir neslin yetişmesin­e hizmet etmiştir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye