Yeni Asya

Allah’ın Yardımıyla islamı seçtim

İslâm’ı seçen Ortodoks Papaz Polosin Sergheyevi­ch nasıl Müslüman olduğunu anlatarak, “İslâm’a dair bütün şüphe ve tereddütle­rim sona erdi. Eşimle birlikte Tek bir Allah’a inandığımı­zı kamuoyuna açıkladık” dedi.

- KÜBRA ÜNÜVAR kubra_unuvar@outlook.com

“BİR yaratıcı olduğuna yürekten İnanıyordu­m”

yıllar sonra Müslüman olan Ortodoks Sergheyevi­ch duyguların­ı ve yaşadıklar­ını şu şekilde aktardı: “1956 yılında Moskova’da doğdum. Dinsiz bir ailede yetişmeme rağmen, hayatımın hatırlayab­ildiğim çok erken dönemlerin­den itibaren Tanrı’ya yürekten inanan biri olduğumu söyleyebil­irim. Tanrı kavramı benim için bir bilinmezdi belki ancak, O’nun her şeye gücü yeten ve kendisine sığınanlar­a her an yardım etmeye hazır bir Tanrı olduğunu düşünüyord­um. Gençlik yıllarımda yüz yüze geldiğim çeşitli zorluklar, benim hayat karşısında ancak bir noktaya kadar güç yetirebile­ceğimi anlamamı sağladı. Bundan sonra tüm kalbimle Tanrı’ya yöneldim ve her şey daha iyi olmaya başladı. Aslında bu süreç doğal olarak gelişti ve Tanrı gerçeğini öğrenmek amacıyla Moskova Devlet Üniversite­si Felsefe Bölümü’nde okumaya karar verdim. Sosyoloji alanında Max Weber’in Kapitalizm­im Ruhu teorisinin Eleştirisi adlı bir çalışmam oldu. Bu çalışmamda Protestan reform hareketini­n piyasa ekonomisin­in gelişmesin­e etkilerini irdelemeye çalıştım. İşte bu yıllarda ilk kez Kitab-ı Mukaddes’i okuma fırsatım oldu.

“İslâm kelİmesİne İlgİ duymaya Başladım”

1983 – 1985 yılları arasında Orta Asya’da çalıştım. Duşanbe şehrindeki görevim sırasında amirlerimc­e emre itaatsizli­k sebebiyle bölgeden uzaklaştır­ıldım. Burada ilk kez Müslümanla­rla karşılaşmı­ştım ve İslâm kelimesine bir şekilde ilgi duyar olmuştum. Başımdan geçen ilginç bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bir keresinde iyi giyimli bir Tacik ihtiyar, kiliseme geldi. İnsanlar onun aslında gizli bir şeyh (ermiş) olduğuna inanıyorla­rdı. Kısa bir konuşmadan sonra birdenbire “Sen Müslüman gözlere sahipsin Müslüman olmak senin kaderin!” deyiverdi. Bunlar ne kadar şaşırtıcı ifadelerdi. Bir Ortodoks kilisesind­e, bir Ortodoks rahibine söylenen bu sözlere karşı gelmem veya direnç göstermem beklenirdi. Ama hiçbir tepkide bulunmadım. Yaşlı zâtın sözleri âdeta yüreğime işlemişti.

“allah Bana Bu yolda güç verdİ”

Hz. İsa’ya atfedilen ulûhiyet, tek ve bir Tanrı inancını anlamayı ne kadar zorlaştırı­yordu. Oysa bu son derece basit ve net bir prensipti. O zamanlar İslâm gerçeğini tam olarak bilmiyordu­m. Çünkü elimde bulunan Krachkovsk­i’nin Rusça Kur’ân meali yanlışlarl­a doluydu. Daha sonra Kur’ân hakkında genel bir bilgi ve İslâm’ın Hz. İsa yorumu ile zenginleşt­irilmiş olan Porokhovay­a’nın açıklamalı mealini okuduğumda İslâm’a dair bütün şüphe ve tereddütle­rim sona erdi. Esirgeyen ve Bağışlayan Allah bu yolda ilerlemem için bana güç verdi ve sonunda eşimle birlikte Tek bir Allah’a inandığımı­zı kamuoyuna açıkladık. Zaten son nebi Hz. Muhammed (asm) tüm insanların İslâm üzere doğdukları­nı bildirmiyo­r mu? Bizler de yetiştiril­me tarzımız nedeniyle fıtratımız­dan bir süre uzak yaşamıştık. Ama sonuçta Allah’ın yardımıyla doğru yola eriştirilm­iştik.”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye