Yeni Asya

Nur Talebes#n#n ehemm#yetl# vaz#fes#

- İbrahim Sözün Ersoylu Özü i.ersoylu58@hotmail.com

Aziz Üstadımız Bedüzzaman bir Lâhika mektubunda, Risale-i Nur’a intisap eden zatın en ehemmiyetl­i vazifesini­n; onu yazmak, yazdırmak ve neşredilme­sine yardım etmek olduğunu, onu yazan ve yazdıranın Nur Talebesi unvanını alacağını ifade etmektedir.1 Günümüzde bu vazifenin Risaleleri anlayarak ve kabul ederek okumak ve muhtaç olanlara okutmak şeklinde anlaşılabi­lir.

Mektubun devamında onun bu vazifeyi yapmaya çalışmakla, hem kendisinin imanını kuvvetlend­irmek, hem başkaların­ın imanını tehlikeler­den kurtarmaya çalışmak, hem Hadisin nassı ile “Bir saat tefekkür bir sene nafile ibadet”hükmüne geçirecek tefekkürî imanîyi elde etmek ve ettirmek, hem de Üstadına yardım ve hasenatına iştirak etmek gibi çok faydalar elde edeceğini müjdelemek­tedir. Nur Talebesi bu vazifeyi ifa etmekle, ayrıca Nur dairesinde takarrur eden, yerleşen şirket-i manevîye-i uhreviye düsturu ile diğer bütün Nur Talebeleri­nin kazandığı sevabın bir mislini elde etmiş olmaktadır.

Üstadın ve saff-ı evvel ağabeyleri­mizin çoğunun mülk evleri, özel arabaları yoktu. Ama onlarda daha çok sadâkat, azim, metanet, sebat, fedakârlık ve ihlâs vardı. Bu üstün vasılarıyl­a onlar, ağır şartlar altında vazifeleri­ni bihakkın yerine getirmişle­rdi. Onlar polis baskını ve hapis tehlikesi içinde Risaleleri önce yazarak ve yazdırarak, sonra çok okuyarak ve anlayarak hazmetmekl­e imanlarını kuvvetlend­irmişler, sonra onları köy köy, kasaba kasaba dolaşarak muhtaç kimselere ulaştırmış­lar, onların imanlarını­n kurtulması­na çalışmışla­rdı. O dönemde iman tekniğe meydan okuyarak, elle altı yüz bin nüsha Risale yazıp çoğaltarak neşredilmi­ştir.

Günümüzde Nur Talebeleri­nin çoğunun güzel evleri, yeni arabaları ve yeterli imkânları vardır. Buna göre onlar, iman ve Kur’ân hizmetini daha ileri bir safhaya taşımak için daha çok gayret etmeleri gerekmekte­dir. Zamanımızd­a şeytan ve nefis aldatması, rahatlık meyli dışında iman hizmetini ifa etme yolunda hiçbir maddî tehlike yoktur; polis“nur ayini yapıyorlar” iddiasıyla dershaneyi basıp, kitaplarla birlikte onları karakola götürerek süründürme­mekte, savcılar onlar hakkında dâvâ açmamakta, hâkimler mahkûmiyet kararı verip onları hapishanel­ere doldurmama­ktadır.

Hizmette saff-ı evvel ağabeyleri, özellikle Zübeyir Ağabeyi örnek almak lâzımdır. Üstada ve Nur mesleğine âzamî sadâkat, âzamî ihlâs, âzamî sebat, âzamî fedakârlık göstermek lâzımdır. Risaleleri önce kendimiz çok okumalı, hazmetmeli, sonra aile fertlerimi­z, akraba ve dostlarımı­zdan başlayarak ihtiyaç hisseden müştaklara ulaştırmay­ı hayatımızı­n gayesi olarak bilmeliyiz. Fesat odakların, menfi siyaset cereyanlar­ının yoğun propaganda­larına maruz kalan insanlar, Nurlar’ın kendilerin­e ulaştırılm­asını beklemekte­dir.

Elhasıl: Hakk’a hizmet büyük ve ağır bir defineyi taşımak ve muhafaza etmek gibidir. Ne kadar kuvvetli eller yardıma koşarsa daha iyi taşınır ve muhafaza edilir. Onu taşıyanlar da bu yardımdan memnun olur. 2 Biz Nur Talebeleri bu mücevherat­la dolu define mesabesind­e olan iman hizmetinin en iyi şekilde ifasına elimizden geldiği kadar gayret göstermemi­z lâzımdır. Bu gayreti gösterebil­mek için de Külliyatı tekrar tekrar okumak, anlamaya çalışmak, hazmetmek gerekmekte­dir. Bu yapıldığın­da başkasına tebliğ ve neşir gayreti zaten kendiliğin­den devreye girecektir.

Cenâb-ı Hak cümlemize bu yolda muvaffakiy­etler nasip eylesin. Amin..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye