ÇOCUKLUK HATIRASINDA RİSALE-İ NUR’A YOLCULUK
İLK HAZIRLIK
Ders yapmak veya sohbet yapmak için ilk hazırlık; ders yapacak, sohbeti yapacak, Risale-i Nurlar’ı okuyarak takdim edecek kişinin kendisinde olmalıdır. Çünkü tebliğ ve irşad daima has daireden ve hususî bir makamdan, enfüsi dairelerden; umuma açılan ve geniş manada herkese hitap edilebilen, muhatapları çok ve çeşitli olan sohbet, ders ve okumalardır…
USÛL-Ü BEY’U ŞİRAYA (ALIŞ VERİŞ USÛLÜNE) ÂŞİNA OLMAK
Barla Lâhikasında Sabri Ağabey Risale-i Nur okuma ve sohbeti için hazırlık safhasında şunları ifade ediyor: “Evet, şu hakikati de itiraf etmek lâzım ki, bir mücevherat hazinesi ne kadar zengin ve ne kadar yüksek bir servete malik olursa olsun; bayii, dellâlı, usûl-ü bey’u şiraya aşina olmaya, zilyed bulunduğu kıymettar hazinenin müştemil ve muhtevî bulunduğu emtiayı, lâyıkıyla âleme ilân ve enzar-ı âmmeye vaz edemez…”
Tebliği, sohbeti ve ders yapmayı yüklenen, omuzlayan şahıslar; kendilerini muhakkak bir surette Risale-i Nurlar’ı okuma, anlama ve anlatma bakımlarından; mahir bir tanıtıcı, dirayetli bir satıcı gibi yetiştirerek dillerini, ellerini ve kucaklarını Kur’ân, iman ve Risale-i Nur hakikatlarıyla doldurmaları gerekmektedir…
Bediüzzaman’ın muhteşem ifadeleriyle ifade ettiği gibi, her seviyede insana hitap edebilecek ve her çeşit insandan dinleyici bulacak şekilde Risale-i Nur dersine hazırlık yapılabilmelidir. “Âlim-i mürşid koyun olmalı; kuş olmamalı. Koyun kuzusuna süt; kuş yavrusuna kay verir…” (Mektubat)
KENDİMİZE ÇEKİ DÜZEN VERMEK
Burada zikretmeye bile lüzum görmediğim fizikî görünüşümüz, giydiğimiz elbise ve her türlü üstbaş malzemeleri hiçbir zaman mesele olmamalıdır…
Esas çekidüzeni aktaracağımız bilgi birikimi, fikirlerimizin ve düşüncelerimizin inceliği, konulara vukufiyet noktasından hâkimiyetimiz, kullandığımız dilin anlaşılır ve selâsetli olması, her an gelebilecek sorulara karşı yorum ve açıklama yapabilmek, itidalli bir anlatımla ifrat ve tefrite girmemek konuları teşkil edecektir… Risale-i Nur sohbetine, dersine hazırlananlar muhakkak bir şekilde bunları gözönüne alabilmelidirler…
MUHATAPLARA, ZAMANA VE SOHBET YAPILACAK YERE GÖRE HAZIRLIK YAPABİLMEK
Genel anlamda dersler, herkesimden herkesin katılabileceği hesaba katılarak hazırlanmalıdır. Ama çeşitli meslek grubu mensupları veya yaş farklılıkları da eğer icab ediyorsa bunlara göre hazırlık yapılabilmelidir…
Eğer zaman darlığı varsa illâ da bu var demenin bir faydası yoktur. Gerektiği zaman yapılacak derslere uzun veya kısa kategorilerde hazırlık yapılabilir…
Yani bir dershane salonunda, daha küçük mekânlarda, evlerde, kırlarda veya yolculukta yapılan herhangi bir araçta Risale-i Nur dersi, sohbeti yapılacaksa dersi yapacak kişi kendisini ve okuyacağı, paylaşacağı iman hakikatlarına dair mevzuû ve bahisleri; dinleyenlere, zamana ve mekâna göre seçmeli ve ayarlayabilmelidir.
RİSALE-İ NUR DERSLERİNE HAZIRLANIRKEN LÂZIM OLAN DİKKAT!
Eğer Risale-i Nur ders okumalarına hazırlanan bizler; dersimiz için lâzım olan maddî, manevî ve fizikî olarak dikkat ederek hazırlanamazsak; muhakkak bir surette paylaşacağımız konuları aktarırken hata yaparız ve yanlışlıklara, eksikliklere düşerek hem dinleyicilere hem de kendimize zarar vererek mes’ul duruma düşeriz…
Unutmayalım ki, dikkat herşeyin başıdır. Bilgi aktarımında ve paylaşımında; ata ot, arslana et değil de; ata et, arslana ot atmak gibi bir kargaşa ve zihin dağınıklığına hiçbir zaman fırsat vermemeliyiz…
Bütün ders muhatapları dikkat ve teyakkuz gösterdikleri oranda iman, Kur’ân hakikatlarından istifade edebilirler…
Risale-i Nurlar’ın dikkatle okunmasını arzu eden Bediüzzaman: “Fakat gazete gibi okumayınız” derken Risale-i Nur dersi yapabileceklerin hazırlıklarında da: ”Yırtık üslûba bakıp o âli hakikatlere karşı dikkatsizlik ile hürmetsizlik etme!...” diyerek hazırlık yapılmadan, yapılan dersin ve Risale-i Nur sohbetinin dikkat edilecek bir başka önemli noktasını ifade ediyor.
Çünkü sathî nazar ve ülfet insana gıday-ı ruhaniyeyi hissettirmez ve zevk ettirmez: “Ülfet, cehl-i mürekkebin hemşiresi, nazar-ı sathinin de annesidir…” Daima dikkatli bir nazarla hazırlık yapılan bir ders bütün dinleyenleri ülfet ve ünsiyet halinden kurtaracaktır…
RİSALE-İ NUR DERSLERİNE HAZIRLIKTA FİİLÎ DUÂ VE ISRAR
Mükemmel bir Risale-i Nur Dersi mi yapmak istiyoruz? Öyle ise yapacağımız Risale-i Nur dersinin konusuna büyük bir istek, şevk, ümid ve gayretle ve devamlı olarak irademizi ortaya koyarak hazırlanabilmeliyiz.
Evvelâ Rahmet-i İlâhiye ve İnayet-i İlâhiyenin kapısını çok okuyarak, küllî bir gayret göstererek, azim bir sabır, sebat ve devamla çalabilmeliyiz… Tâ ki, yapacağımız ders hazırlıklarının nefsimiz ve muhatapları üzerinde tesirleri halk olunsun, ihsan ve ikrâm edilsin…
ODAKLANMAYI VE DEVAM ETTİRMEYİ SAĞLAYABİLMEK
Fiilî duâ ve konuları kavramaktaki ısrardan sonra yapılacak en iyi hazırlık çalışması konunun esas temasına odaklanmak olacaktır. Bir sonraki adım ise bunu yan temalarla devam ettirmek olacaktır…
Meselâ tevhid, ehadiyet, vahdaniyet, kader, nübüvvet, adalet konu başlıklarını en iyi anlatabileceğimiz bahisleri ana tema olarak alıp, yardımcı temaları bunun üzerine bina etmek gerekmektedir.
Ana temayı destekleyen yan temalar anlatılırken gerçekten sonuyla alâkalı bir-iki misal anlatmak üzere dağarcıkta bulundurulmalıdır… Konuyu anlatmada ve anlamada kuvvet veren misaller…
SORGULAMAYA HAZIR OLUNMALIDIR
Derse hazırlanan soru sormaya hazırlanmayacağı gibi, kendisi dinleyicilerden gelecek sorulara hazır olmalıdır. Yani konunun âl ve etrafını iyice öğrenmek ve notlar alarak gelecek sorulara cevap verecek durumda olunmalıdır…
ÖNEMLİ OLAN
Risale-i Nur sohbetlerinde, sohbeti yapacak kişinin illâ ki konusuna hazırlanması gerekmektedir, lâzımdır.. Fakat bu lâzımiyet illâki teferruata girmek için veya daima bir meselenin, al ve efradının hepsinin zikredilmesi için olmamalıdır. Yani bir kitaptan bir bahis veya 5-10 kitaptan aynı bahsin destekleyicisi alt veya üst mevzuları da okunsa; burada önemli olan ders yapmak için seçilen konunun anlaşılır vaziyette okunması, takdim edilmesi mananın kavranılarak aktarılması olmalıdır.
ÖRNEK BİR DERS HAZIRLIĞI FORMATI
Meselâ konu başlığı “kâinatın yaratılmasındaki sırrı hikmet-i azime-i kudret” olan bir ders konusunda, mevzuunda; sırasıyla Otuzuncu Söz’den, Yirmidokuzuncu Söz’den, Onsekizinci Mektup’tan, Yirmidördüncü Mektup’tan, Mesnevî-i Nuriye’den, Onaltıncı Söz’den, Yirmidokuzuncu Mektup’tan, Onbeşinci Şuâ’dan Sekizinci Mesele Asa-yı Musa’dan, Onyedinci Lem’a’dan uzun zaman aralıklı ve konferans-seminer-müzakereli bir ders hazırlığı yapılabilirken; eğer istenirse yukarıda bahsi geçen bir veya iki kitaptan konuyla alâkalı bir ders, sohbet konu ve mana anlaşılmışsa ve aktarım yapılabilecek kadar konu ve müştemilatı bilinebiliyorsa normal süresi içinde bir ders yapmak için hazırlık yapılabilir.
MESUL DURUMA DÜŞMEMEK İÇİN
Ders hazırlığında en ehemmiyetli, önemli unsur daima faide-i hikmet-i ammeyi umumî olmalıdır… ve vasatî bir anlatım ve izahla okunacak ders için hazırlık yapılabilmelidir. Yani umumî ders hazırlıklarında ferdler, şahıslar ve bunları hedeleyecek konular seçilmemeli ve bunlara göre de okuma ve izahlar yapılmamalıdır… Çünkü umuma hitap eden dersin kudsiyetine ve manevî tesirli hâkimiyetine mani olarak eksik ve yanlış faydalanmalardan dolayı mesul duruma düşeriz…
NETİCE İTİBARİYLE
Risale-i Nur derslerini yapabilmek için Risale-i Nurlar’ı iyi okumak, anlamak ve anladıklarımızı usûl, adap kaide ve kurallar muvacehesinde faydalı olacak şekilde kendimizi hazırlamamız şarttır…
Yani Risale-i Nur dersleri; muhakkak bilerek ve hazırlanarak yapılıdır.