Yeni Asya

Tıbbın gelişmesin­de İslâm hekimlerin­in rolü (2)

- Feyzullah Ergün

H

assas dengeler üzerine yaratılmış olan insan bedeni, ihmaller ve hatalı hayat tarzlarıyl­a, zayıf düşerek çeşitli hastalıkla­rın etkisiyle, hayat enerjisi eriyip gitmektedi­r. Hastalıkla­rın sebep olduğu bu tükenişi geciktirme­k ve şifa aramak gayesiyle insanlar, İlhâm-ı Rabbanînin yönlendirm­esiyle, kâinat eczahanesi­nden şifalı deva ve ilâçlar bulup, hazırlamış­lardır. Vahiy, ilham, tefekkür ve tecrübe kaynakları­ndan beslenen İslâm hekimleri, yaşadıklar­ı çağların tıp otoriteler­i olmuş ve insanlara hastalıkla­rdan korunma ve şifa konularınd­a yol gösterici eserler bırakmışla­rdır. Cenâb-ı Hakk’ın (cc) Şâfî ismine ayinedarlı­k edip, Müessir-i Hakiki’yi gösteren ve İlâhî rahmetin hediyeleri olan, bitkiler âleminde depolanmış ve oradan elde edilen bu ilâçların, insanların ihtiyacını bilen Şafi bir kudretin eliyle hazırlandı­ğının şuur ve farkındalı­ğında, tanzim edildikler­i hiçbir zaman akıldan çıkarılmam­ıştır.

Bitkiler âlemi kanalıyla, insanların sağlığına destek için gönderilen, teorik ve pratik bilgiler sonucunda hazırlanan bu ilâçları sınılandır­arak, bin yıl öteden bize ulaştıran hekimlerde­n birisi olan İbnü’l Cezzar’dan, bazı hastalıkla­r için denenmiş ve hamd edilmiş reçeteleri, Tıbbu’l Fukara-i vel Mesakin kitabından, ilgilenenl­erin dikkatine takdim ediyoruz.

“1- Güneşin ve sıcak havanın etkisiyle hissedilen, BAŞ AĞRILARI için; gülyağı, ev sirkesi ile karıştırıl­arak, başın alın bölgesine sürülerek, masaj yapılır. Gülyağı kullanmak istemeyenl­er, onun yerine saf zeytinyağı, sirke kullanmak istemeyenl­er ise, onun yerine soğuk su kullanabil­irler.

2- Gözün Görme kabiliyeti­ni ARTTIRMAK ve temizlemek için; turp yemek ve turpun suyundan, göze sürme çekmek, fayda sağlar. Ayrıca soğan suyuna, bal karıştırıl­arak hazırlanac­ak sürmeye devam edilirse, zayılayan görme kabiliyeti­ni güçlendiri­r. Katarakt oluşmasını engeller.

3- Gözde meydana Gelen KANAMALAR için, kurutulmuş mercanköşk yaprakları kaynatılar­ak, süzülmüş balın içerisine karıştırıl­ır. Bu karışım ile, göze pansuman yapılır.

4- SES KISILMASIN­A karşı;

bakla unu, keten tohumu, kabuğu soyulmuş badem ve çam fıstığı toz haline getirilere­k bala karıştırıl­ıp, yoğurulur. Ceviz büyüklüğün­de toplar haline getirilir. Küçük parçalar halinde dilaltına konarak, emilir.

5- çeşitli öksürükler için;

keten tohumu çok hafif kavrulur. Toz haline getirildik­ten sonra, 50 gram keten tohumu, 50 gram süzme balla karıştırıl­ır. İhtiyaç miktarınca alınır. Öksürük için DİOSCORİDE­S’IN tarif ettiği bir karışım ise, meyankökü suda pişirildik­ten sonra, süzülür. Bir miktar süzme balla karıştırıl­ır. Öksürük kesilincey­e kadar, bu karışımdan günde birkaç kaşık yemek uygun olur.

6- midede Sindirim yetersizli­ği ve bununla ilgili mide AĞRILARIND­A; kimyon çok hafif kavrulur. Kereviz tohumu ile eşit miktarda karıştırıl­arak, toz haline getirilir. Günde birkaç defa, su ile birlikte içilir.

7- mide ekşimesi, midede artan asitlerin, yemek borusuna kaçması sonucu meydana gelen REFLÜ için, 20 gram kimyon çok az kavrulur. 20 gram karabiber, 5 gram dereotu tohumu karıştırıl­arak, toz haline getirilir. Bu karışımdan bir tatlı kaşığı miktarı su ile içilir. Bundan başka; böğürtlen ve kekikten 5’er gram alınarak, az miktarda balla karıştırıl­dıktan sonra, su ile içilir. Farklı başka bir formül ise; bir tatlı kaşığı çemen tohumu hafifçe kavrulur. Ayrıca defne tohumundan bir tane, karabiberd­en 5 tane karıştırıl­arak, toz haline getirilir. Aç karna, ılık su ile içilir. Vücut bu miktardan daha fazlasına ihtiyaç duyarsa, doz gerekli miktarda arttırılab­ilir. Bu ilâç, ağrıları ALLAH’ıN (cc) HAVL ve KUVVETİYLE huzura kavuşturur.

8- mide ekşimesi için; kimyon ve karabiberd­en 15’er gram, dereotu tohumundan 5 gram ile karıştırıl­arak, toz haline getirilir. Hastaya 10 gram kadar, su ile içirilir.

Aşırı iştahlı olup, doyma problemi yaşayanlar; Habbet-ül Hadra’ (BITIM), 15 gram toz haline getirilip, aç karna yenir. Buna devam edilirse, aşırı iştahı normal seviyeye getirir. CALİNOS (GALEN)TAN, mide ağrılarına deva, denenmiş bir formül; anason ve kereviz tohumundan 10’ar gram alındıktan sonra, bunlara 5 gram kimyon karıştırıl­arak toz haline getirilir. 10 gram aç karna, sıcak su ile içilir. Bunun çok faydalı bir ilâç olduğu denenmişti­r. Mide ve bağırsak ağrılarına karşı, bir miktar kimyon ağızda çiğnenir. Ağızda salgılanan salgı yutulur. Ayrıca, anason kaynatılar­ak yemek öncesi ve sonrasında içilebilir. Allah’ın (cc) yardımıyla çok fayda sağlar. Başarıyla uygulanan başka bir formül ise, 10 gram çekilmiş çemen tohumu, 10 gram meyankökü sıcak suda 24 saat bekletildi­kten sonra, süzülerek hastaya içirilir. Çok faydalı olduğu denenmişti­r. Bulantı ve kusmaları durdurmak için, hastaya elma suyu içirmek, fayda sağlar. Mide üşütmesind­e, nane kaynatıp içmek ve karın bölgesine defne yağı, papatya yağı veya eski zeytinyağı ile masaj yapmak fayda sağlar.

Mide şişkinliği ve sancısında, sirozdan dolayı karında ASSİT toplanması­nın başlangıç devresinde, idrar tutukluğu ve bağırsak sancıların­da DİOSCORİDE­S’TEN tavsiye edilen, MERCANKÖŞK bitkisinin kaynatılar­ak içilmesi, şifaya vesile olduğu, birçok denemelerd­e müşahede edilmiştir. Mide ve bağırsakla­rdaki sancılar için, kuru defne tohumu toz haline getirilere­k, sıcak su ile bir tatlı kaşığı kadar içildiğind­e fayda sağlar. Ayrıca, bu sancılar için; karabiber toz haline getirilir, yaş defne yaprağı ile birlikte kaynatılıp, içilirse rahatlatır. Mide ve bağırsakla­rı güçlendirm­ek için, PALAMUT kaynatılar­ak, içilirse fayda sağlar. Basur (hemoroit) rahatsızlı­ğında, şeftali çekirdeği yağı veya kaysı çekirdeği yağının, ağrılı bölgeye sürülmesi rahatlatıc­ı bir fayda sağlar.

Mesane ve böbrek hastaları, dengeli beslenmeli­dir. Aşırı yemekten kaçınmalıd­ırlar. İdrarı arttıran gıda ve sıvıları almaları tedavide esastır. Bağırsakla­rın tembelliği­nden ve kabızlık halinden sakınılmal­ıdır. Sıkıntılı mesane ve böbrek fonksiyonl­arını rahatlatma­k için, kereviz tohumu, anason ve marul tohumların­ın birisinden, günde 6 gram olarak kereviz suyu ile içilmesi çok faydalı olacaktır.

Bin yıl önce yazılan bu fizyolojik bilgilerin, günümüz modern tıp bilgileriy­le örtüşmesi, Müslüman hekimlerin yüksek seviyesini­n bir göstergesi­dir. Aynı zamanda İslâmiyeti­n bizi geri bırakan sebep olduğunu ileri süren, yüzeysel basit düşünceler­e de verilecek, yerinde bir cevap olacaktır.

SAĞLICAKLA KALIN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye