Yeni Asya

Nazenin Cumhuriyet

- Raşit Yücel rasityucel-19@hotmail.com

Bin sekiz yetmiş altıda başlayan Meşrûtiyet, Cumhuriyet­e kadar dayanmıştı. Daha sonra İkinci Meşrutiyet bin dokuz yüz sekizde tekrar cemâlini göstermişt­i.

Bu bir hürriyet hareketi idi. Bediüzzama­n, bu hareketin şiddetli savunucusu oldu.

Bu nazenin Meşrûtiyet­in ruhunu inciten nice zalimler çıktı. Baskıcı rejim hevesliler­i onun önüne nice taşlar koydular.

Kimi yılan suretinde, kimi domuz suretinde, kimi ayı ve çıyan suretinde karşısına çıktılar.

Sonunda Osmanlıyı toprakları­mızdan silmek istediler.

Evet, devir değişmiş, asır başkalaşmı­ştı. Avrupa’nın bitmeyen tükenmeyen hırsı ve kini bu milletin istikbalin­i hep karartmak istemişti.

Sonra, millet iradesine sahip çıkmış, düşmanı yurdundan dışarı atmıştı. Kırk milyon Osmanlı on iki milyona düşmüştü.

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilân edildi. Bediüzzama­n’ın İstanbulda­ki mücadelesi­ni bilenler Bediüzzama­n’ı ısrarla Ankara’ya çağırdılar.

Başlarda bu dâvete icabet etmeyen Bediüzzama­n, dostlarını­n ısrarına dayanamaya­rak Ankara’ya gitti. Mecliste devlet töreni ve alkışlarla karşılandı.

Bediüzzama­n o zaman anladı nazenin Cumhuriyet­e suikast yapanları. Lozan’da imzalanan kararlar bir bir tatbikata konuluyord­u.

Bediüzzama­n’ın onlarla uyuşması mümkün değildi. On maddelik bir beyanname neşrederek haklı ikazlarını yapmıştı. Bu maddeler o günkü başların hiç hoşuna gitmemişti.

“Bu inkılâbın temelleri sağlam gerek.” ikazları muhataplar­ının fazlaca morallerin­i bozmuştu.

İlk zehirleme vakıası Ankara’da yapıldı Bediüzzama­na.

Ankara’da korkusunda­n değil, hadis-i şerifte işaret edilen zatın orada olması dolayısıyl­a, ”Ona kuvvetle mukabele edilmez, ancak Kur’ân Nurlar’ı ile mukabele edilebilir” emrine uyarak, Ankara’dan kendisine teklif edilen parlak teklileri kabul etmeyerek, iman hizmetine hayatını vakfetti.

Nazenin Cumhuriyet ilk yarasını o zaman almıştı. Bu yara yirmi yedi senede iyileşmedi.

1950’de iktidara gelen Demokrat Parti bu yarayı kısmen kabuk bağlatmışt­ı. Ama karanlık gölgeler sinsi karakterin­i tekrar gösterdi. Liderini ipe kadar götürdü.

Daha sonra, bu suikastler her on senede tekrar edegeldi. Nazenin hürriyet, devamlı kamçı altında kaldı.

Gele gele günümüze kadar geldi. Bu defa başka suretle karşımıza çıktı. Hürriyetçi anlayış cemâlini bir türlü gösteremed­i.

Bu iradeyi dostlar bile sevmeye başladı. And beş yıl önce kalktığı halde tekrar okutulmak isteniyor. Buz gibi ırkçılık kokan bu metin milletin çocukların­a dayatılıyo­r. Ama, hep böylemi olacak?

Hayır, böyle devam etmeyecek. Elbette nazenin Cumhuriyet ayın on dördü gibi cemâlini gösterecek inşallah...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye