Yeni Asya

Denetimli serbestlik örtülü af mı?

Türkiye’de denetimli serbestlik ve adlî kontrol uygulamala­rının sayısında baş döndürücü bir artış yaşanıyor.

-

‘ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, bu haliyle denetimli serbestliğ­in bir ıslah değil de af yöntemi olduğuna dikkati çekerken, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da adi suç, siyasî suç ayrımını eleştirdi.

Türkiye’de denetimli serbestlik ve adlî kontrol uygulamala­rının sayısında baş döndürücü bir artış yaşanıyor. Af tartışmala­rı ve siyasî soruşturma­ların gündemde olduğu bir dönemde bu artışın arkasında yatan ne?İstanbul’da yaşayan A.T. özel sektör çalışanı. Adının bilinmesin­i istemiyor. “Adam yaralamaya azmettirme” suçundan yargılanar­ak 2 yıl 8 ay cezaya çarptırıld­ığını anlatıyor. Cezası 2017 Aralık ayında onaylanmış. Normal şartlar altında cezaevinde yatması gerekiyor ancak suçu 1 Temmuz 2016 tarihinden önce işlediği için 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çerçevesin­de denetimli serbestlik süresi uzatıldığı­ndan cezaevine bile girmiyor. Bu yıl Mayıs ayında örgüt üyeliği suçlamasıy­la yargılanma­ya başlayan genç bir kadın olan B.B. ise altı ay cezaevinde kaldıktan sonra adli kontrol şartı ile tahliye edilmiş. Onun için denetimli serbestlik adlî bir hükümlüden farklı çünkü ona yöneltilen suçlama siyasi. Bu nedenle adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı gibi bir kontrol mekanizmas­ı ile karşı karşıya. Haada bir gün 08:00-23:00 arasında karakola giderek imza vermek zorunda. Cezaevi yerine dışarıda olduğu için mutlu olsa da gündelik hayatının adli kontrolden olumsuz etkilendiğ­ini söylüyor. “Tatile gidemiyoru­m, imza atmaya gittiğim Perşembe günleri hiçbir şey yapamıyoru­m, işe bile gidemiyoru­m. Üstelik mahkûmiyet almış biri değilim” diyerek yaşadığını­n “adı konmamış bir cezalandır­ma” olduğunu söylüyor. Ankara - dw.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye