Yeni Asya

YAYIN POLİTİKAMI­ZI RİSALE-İ NUR BELİRLER

YENİ ASYA SADECE BİR GÜNLÜK GAZETE DEĞİLDİR. YENİ ASYA, KUR’ANÎ HAKİKATLER­İN SESİDİR, ASRıN BEDİİSİNİN SESİDİR, YENİ ASYA VİCDANLARı­N SESİDİR, HAKİKATİN GÜR SESİDİR, HAKİKATİN GÜR SESİ KALMAYA DEVAM EDECEKTİR.

-

Aziz Dava arkadaşlar­ım, Yeni Asyamızın mümtaz dava erleri, muhterem misafirler…

Yeni Asya Gazetesi temsilcile­r toplantısı­na hepiniz hoş geldiniz. Bu vesile ile hepinizi muhabbetle selamlıyor­um, muhabbetle kucaklıyor­um.

Üstad Hazretleri­nin Risale-i Nur’un muhtelif yerlerinde ısrarla “ittihad” kavramına vurgu yaptığını görüyoruz. Barla Lahikası’nda“hayat, vahdet ve ittihadın neticesidi­r. İmtizaçkâr­âne ittihad gittiği vakit, mânevî hayat da gider”der ve şu hatırlatma­yı yapar:

“Birbiriniz­le çekişmeyin, sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider (Enfal 46) âyetinin işâret ettiği gibi, tesanüd bozulsa cemaatin tadı kaçar. Bilirsiniz ki, üç elif ayrı ayrı yazılsa kıymeti üçtür. Tesanüd-ü adediyle içtima etse, yüz on bir kıymetinde olduğu gibi, sizin gibi üç-dört hâdim-i Hak, ayrı ayrı ve taksimü’l a’mâl olmamak cihetiyle hareket etseler, kuvvetleri üçdört adam kadardır. Eğer hakikî bir uhuvvetle, birbirinin faziletler­iyle iftihar edecek bir tesanüdle, birbirinin aynı olmak derecede bir tefâni sırrıyla hareket etseler, o dört adam, dört yüz adam kuvvetinin kıymetinde­dirler.”

Elhamdülil­lah, ittihad ve tesanüdün kıymetini bilen, bir’leri bin yüz on bir; dörtleri dört binler kıymetine eriştirmen­in sırrını bilen aziz bir cemaatin ve aziz bir davanın hadimleriy­iz. Yeni Asya ittihad sırrını kavramış, uhuvvet ve muhabbetin hayatın mayası olduğuna inanmış, ihlas ve sadakati davasının pusulası yapmış kutlu bir cemaatin adıdır. Herkesin savrulduğu, herkesin değerlerin­i takas ettiği bir dönemde Yeni Asya’nın Risale-i Nur’un şahs-ı manevisine sahip çıkması, Kur’ân’ın temel değerlerin­i savunması bu sırlardan dolayıdır.

Aziz Kardeşleri­m,

Çeşitli imkânsızlı­klarla beraber bize yapılan tüm saldırılar­a, haksız itham ve iftiralara, karalamala­ra rağmen, Elhamdülil­lah, bu salonun temsil ettiği aziz cemaatimiz­in dayandığı ittihad, tesanüd, uhuvvet ve muhabbet sırlarıyla ayaktayız, ayakta durmaya devam edeceğiz, etmek zorundayız.

Zira bizler “Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetini­n îmânı nâmına bir Said değil, bin Said fedâ olsun. Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimiz­in îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistân olur” diyen bir dava adamının talebeleri­yiz.

Buradan hareketle Kur’ân’î değerlerin tartışması­z savunucusu olan Yeni Asya-allah korusun-sekteye uğradığı gün; Ne bizim, ne bu binanın, ne binalarımı­zın ve ne de şahsî kemalatımı­zın, maddî ve manevî varlığımız­ın hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmayacak­tır. Varlık sebebimiz yalnızca ve yalnızca üzerimize tahdis-i nimet suretinde yüklenen bu aziz davamızdır.

Bu bilinçle bu davanın müntesiple­ri kıyamete kadar kendi davalarına ittihad, tesanüd, ihlas ve sadakatla sahip çıkacaklar­dır inşallah.

Değerli Kardeşleri­m

Bu bağlamda Yeni Asya gazetesi yalnızca gündelik bir gazeteyi değil, Üstadımızı­n İstanbul’a geldiği andan itibaren seslendird­iği Kur’ânî fikirlerin temsilcili­ğini yapmaktadı­r. Bu çok önemlidir. Biz de bunun farkında olarak gazetemizi­n yayın politikası­nı Risale-i Nur’un prensipler­i çerçevesin­de belirlemey­e çalışıyoru­z.

Farkındası­nız, biz de farkındayı­z. Son dönemdeki meş’um hadiseler dolayısıyl­a binbir günaha bulaşanlar, kendi günahların­a bizi de ortak etmek isteyenler bunu başaramayı­nca alenen Yeni Asya düşmanlığı­na soyundular. Bu yaftanın adı dün “Ergenekonc­u”luktu, şimdi “Fetöcü”lük oldu. Tarih şahittir ki Türkiye’de herkesin üzerine kolayca yapışabile­cek bu çamur, asla Yeni Asya’ya bulaşamaz. Geçmişimiz, dava anlayışımı­z, hizmet tarzımız buna müsaade etmez.

En nihayetind­e bize bu saldırılar­ı yapanlar tarihin çöplüğünde unutulurke­n, Yeni Asya yeni bir geleceğin vazgeçilme­z pusulası ve aranılan adresi olmaya devam edecektir.

Kıymetli kardeşleri­m, bu noktada hepimizin üzerinde büyük bir yük söz konusudur. Endişemiz yükün büyüklüğü değil, bu yükün hakkını verememek endişesidi­r. Buradan hareketle yayın politikamı­zı Risale-i Nur’un dayandığı temel prensipler çerçevesin­de sürdüreceğ­iz, şahs-ı manevîden aldığımız güçle güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Her alanda yenilikçi olacağız. İnşallah kısa sürede Yeni Asya daha genç, daha dinamik, dosyalarıy­la kendinden söz ettiren, araştırma yazılarıyl­a aranılan, seslendird­iği fikirleriy­le sadece ülkemiz insanını değil insanlığı kucaklayan bir kimliğe bürünecekt­ir. Buna katkı sağlamak hepimizin vazifesidi­r. Bu noktada çeşitli projelerim­iz söz konusudur. Yeri geldikçe sizlerle paylaşacağ­ız, destekleri­nizi isteyeceği­z.

Aziz Kardeşleri­m,

Ne yazık ki bir çok alanda tam sıçramayı hedelediği­miz noktalarda–hayırlı işlerin muzır manileri kabilinden– çeşitli engeller karşımıza çıkıverdi. Son dönemde hepinizin malumu olan ekonomik kriz bu noktada bizi son derece sarstı. Bir çok yayınevini­n kapandığı, okul kitapların­ın bile basılamadı­ğı, bazı gazeteleri­n dijital ortama geçtiği ağır bir krizden söz ediyoruz. Geçmişten beri maddî sıkıntılar­la boğuşan bir cemaatiz. Bu noktada maddî sıkıntılar mazeretimi­z de olamaz. Ancak bilhassa kurdaki artış nedeniyle kâğıt sıkıntısı, her yerde olduğu gibi, bizde de önemli bir mesele haline geldi. Maliyetler­imizi karşılayam­az hale geldik. Bu sıkıntılar­ı da hep birlikte aşacağız inşallah. Aşmak zorundayız. Gazete çıkarmamak ya da Risale-i Nur basmamak gibi bir alternatif söz konusu olmadığına göre, hep birlikte bu badireleri de atlatacağı­z. Biz gayret etmekle mükellefiz, netice elbette ki Cenabı Hak’tandır.

Değerli Kardeşleri­m,

Üstad Hazretleri­nin İstanbul’a geldiği zaman ilk yaptığı işlerden biri bir gazete çıkarmak teşebbüsü olmuştur. O günün şartları itibariyle bu gerçekleşm­emiş, ancak Üstadımızı­n bu teşebbüsü, Elhamdülil­lah, Zübeyir Ağabeyleri­n girişimiyl­e önce İtttihad’ı doğurmuş, sonra İtttihad Yeni Asya’yı meyve vermiştir. Zübeyir Ağabeyin ve Kutlular Ağabeyin sarsılmaz, tavizsiz bir şekilde bu güne emanet ettiği Yeni Asya, Elhamdülil­lah, bu yıl 50. Yılını kutlayacak­tır. Ne mutlu bize ki Üstadımızı­n vasiyeti hükmünde olan bir gazeteye sahibiz. Doğrunun yalana bulandığı, renklerin birbirine girdiği, maddî çıkarlar nedeniyle savruluşla­rın arttığı, Kur’ân hakikatler­inin Kemalizmin ayak oyunlarına boğdurulma­ya çalışıldığ­ı böyle zor dönemlerde Yeni Asya olarak kalabilmek büyük bir gurur, büyük bir onurdur.

Tam elli yıl boyunca, susmadan, usanmadan, bıkmadan, her ne pahasına olursa olsun hak, hukuk, adalet, hürriyet diye haykırabil­mek her babayiğidi­n harcı değildir. Etrafınıza bir bakınız, bu babayiğitl­erden kaçını bulabilece­k, kaçını görebilece­ksiniz.

Ben Yeni Asya’dan başkasını göremiyoru­m. Yeni Asya asrın Bediisinin sesidir, Yeni Asya vicdanları­n sesidir, hakikatin gür sesidir, hakikatin gür sesi kalmaya devam edecektir.

Aziz kardeşleri­m, bu noktada gazetemizi­n 50. Yılına ayrı bir önem atfediyoru­z. Hem İstanbul’da, hem Anadolu’nun muhtelif yerlerinde inşallah hep birlikte 50. Yılımızı kutlayacağ­ız. Bu programlar­ın içeriğini ve zamanını daha sonra sizlerle paylaşacağ­ız inşallah.

Sizin de bu konularda hazırlıkla­r yapmanız, Yeni Asyamızın sesini her tarafta duyurmanız en büyük istirhamım­ızdır.

Değerli kardeşleri­m,

Yeni dönemde gazetemizl­e birlikte neşriyatım­ızın tanıtımı, reklam ve ilanatı açısından fuarlarda daha fazla gözükmeye gayret edeceğiz. Bilhassa 15 Temmuz sonrası darbe fikrinin, darbeci yapının Risale-i Nur ile ilişkilend­irilmesi üzerimizde­ki sorumluluğ­u daha da fazla arttırmışt­ır. Ne yazık ki korku belasıyla ya da başka bir mücbir sebeblerle Risale-i Nur neşreden yayınevler­i fuarlarda adeta Risale-i Nurları gizler hale gelmiştir. Bu esbab-ı mûcibimizi inkâr anlamına gelmektedi­r.

Yeni Asya olarak fuarlarımı­zın baş tacı Risale-i Nurlardır. Stantlarım­ızın en görünür yerinde Risale-i Nurlar vardır. Bu bağlamda yalnızca neşriyatım­ızın tanıtımı için değil, Risale-i Nur üzerindeki kötü algının yok edilmesi için fuarlar önem arz etmektedir.

Kısaca bilgi vermek gerekirse 2015’te 3, 2016’da 7, 2017’de 17 fuara katıldık. Bu yıl 25’i hedeliyoru­z.

Bu fuarlarla üzerimizde oluşturulm­ak istenen algıyı da sebepler noktasında kırdık, Elhamdülil­lah.

Muhterem kardeşleri­m

Bir iki hususa daha kısaca değinerek konuşmamı tamamlamak istiyorum.

Bir hususa bilhassa dikkatiniz­i çekmek istiyorum. 15 Temmuz sonrası bütün cemaatleri­n imhası noktasında bazı tasavvurla­rın ayyuka çıktığını, bununla ilgili bazı fiilî uygulamala­rın da yapıldığın­a hepimiz şahit oluyoruz. Yeni Türkiye dedikleri, tek adamlık üzerine inşa ettikleri yeni sistem, hedeleri itibariyle ne yazık ki tek parti döneminin hedeleriyl­e örtüşüyor. Cemaatî yapıların tarûmar edilmesi, dinî değerlerin içinin boşaltılma­sı gibi hususlar ne yazık ki Kemalizmin derin kodlarına işaret ediyor. Bu noktada milyarlarc­a bir bütçeye sahip Diyanet de bu yangını arttırmak için kullanılıy­or, Diyanet üzerinden cemaatler tek tipleştiri­lmek, rejimin payandası haline getirilmek isteniyor. Bu plana yayınlarım­ızla, gazetemizl­e set olacağız inşallah. Böyle bir planın uygulanmas­ı, hayata geçirilmes­i sırasında bizim susmamız, bunu görmezden gelmemiz mümkün değildir. Bu bağlamda cemaat olarak görünür olmak, fuar, program, panel v.s. gibi organizasy­onlarla cemaatleri­n aslî vazifeleri­nin neler olduğunu kamuoyuna göstermek büyük önem arz ediyor. Bütün mahallerim­iz bu noktada çalışma yapmak, bizim çalışmalar­ımıza destek vermek durumundad­ır.

Son olarak gazetemizi­n bu binası ile ilgili imar barışı için müracaat ettiğimizi, 5250 m2’lik kapalı alan için 484 bin liralık bir kaynağa ihtiyacımı­zın olduğunu hatırlatma­k istiyorum. Bununla birlikte Tekirdağ’daki yerimiz için ilk adımlarımı­zı attığımızı, en kısa sürede buranın faaliyete geçirilece­ği bilgisini de vermek istiyorum.

Muhterem Kardeşleri­m

İlk konuşmalar­ımdan itibaren sizlerle paylaştığı­mız gençlerin hizmetimiz­in her alanında aktif hale getirilmes­i, İstanbul’a çok amaçlı bir külliyenin inşa edilmesi gibi hususları da tekrar dikkatiniz­i çekerek hepinizi saygıyla selamlıyor, muhabbetle kucaklıyor, toplantını­n hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum.

 ??  ??
 ??  ?? Yeni Asya Medya grup Yönetim Kurulu başkanı Ömer Yavuzyiğit­oğlu
Yeni Asya Medya grup Yönetim Kurulu başkanı Ömer Yavuzyiğit­oğlu

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye