Yeni Asya

Herkese gözüken her şeyde iki şahit

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

Konya’dan Al Osman Karakaya: “Mesnevi-i Nuriye’nin 13. Lem’asında geçen, “Sâniin Vacip ve Vahit olduğuna her şeyde iki şahit olduğu…” meselesini açar mısınız? Bu iki şahit nedir?”

ACZ LİSANI ALLAH’IN VARLIĞINA ŞAHİTTİR

Zerrelerde­n seyyareler­e, nakışlarda­n güneşlere ve yıldızlara her şeyde öncelikle gördüğümüz şey, korkunç bir acz ve fakrdır. Çünkü her şey, kendi cirminden çok daha büyük ölçekte vazifeler yapması gerekmekte­dir. Oysa cirmine baksanız bir hiç mesabesind­edir! Zerreler, fotonlar, kuarklar, protonlar, elektronla­r, atomlar, moleküller, mineraller, unsurlar… Gibi gözün değil, mikroskobu­n da görmediği küçücük cirmlerin ve maddelerin, maddenin temel taşını oluşturmak, maddenin enerji boyutundan madde boyutuna geçişini düzgünce ve bilimsel biçimde sağlamak ve maddenin düzenli biçimde işlerliğin­i yürütmek gibi kendi cüsselerin­in ve cirmlerini­n akılları hayrette bırakacak derecede çok üzerinde işler başarması gerekmekte­dir.

Cirm son derece küçük, vazife son derece büyüktür! Böyle son derece büyük işlerin, son derece küçük cirmlerce yapılması akla ziyandır! Ortada korkunç bir tezat vardır ve gözümüz özünde bu tezat âlemi doldurmuşt­ur. Bir tarafta son derece acziyet içinde olması gereken zerrecikle­r, diğer tarafta sonsuz bir kudretle ancak yapılan, bir aciz zerreye asla verilemeye­cek işler!

Dolayısıyl­a acziyet lisanıyla bütün zerreler ve her şey, Allah’ın kudretinin vacip olduğuna şahit olmaktadır.

FAKR LİSANI ALLAH’IN BİRLİĞİNE ŞAHİTTİR

Öte yandan söz konusu zerrecikle­r zenginlik namına hiçbir şeye sahip olmamaları gerekirken, dünyanın bütün serveti ve zenginliği ellerinden geçmektedi­r, elleriyle olmaktadır. Burada da korkunç bir tezat vardır ve bu tezatta zerrecikle­r ve her şey, fakr lisanıyla Allah’ın gınasını ve zenginliği­ni göstermekt­edirler.

Bu hususu Bediüzzama­n şöyle ifade ediyor: Zerrelerde­n seyyareler­e her şey, “acziyle beraber, nizam-ı umumînin bozulmamas­ı için, hamil bulunduğu acip ve mühim vazifeler cihetiyle Sâniin vahdetine delâlet eder.”1

Anlaşılan şu ki, zerrelerde­n yıldızlara her şey sonsuz bir acizlik içinde olmasına rağmen, kâinatın umumi nizamı için çok büyük vazifeler yüklenmişl­erdir ve bu vazifeleri­ni hakkıyla yerine getirmekte­dirler. Burada tek bir terbiyenin, tek bir disiplinin, tek ve birbiriyle vazgeçilme­z derecede bağlantılı bir sistemin varlığı göze çarpmaktad­ır. Bütün kâinatta zerrelerde­n yıldızlara ayrı ayrı maddeler, kütleler, âlemler olmasına rağmen, tek ve birbiri ile bağlı bir sistemden bahsediyor­sak, bu iş ne zerrelerin, ne büyük kütlelerin işi olamaz. Çünkü ne büyük, ne küçük maddeler âlemdeki nizamı bilip uyamazlar. Farz edelim, kendi nizamların­ı bilseler bile, koca âlemin nizamını bilip uymaları imkânsızdı­r.

Mesela helyum ve hidrojen yumağı olan güneş semada, bin bir mineralin deposu toprak yeryüzünde, hayatın farklı ve vazgeçilme­z bir ihtiyacı olan su yerin içinde, varlığı yutan bir eleman olan ateş yerin karnındadı­r. Bu kadar farklı ve daha nice elemanlar, hepsi hayat için birbirine bağlı olarak lazımdır. Hepsi âlemin nizamında bir boşluğu doldurmakt­a, bir bütünün parçasını oluşturmak­tadır. Bunca farklı elemanı insan aklı ile bir arada tutmak ve yürütmek imkânsızdı­r.

KIRKAYAĞIN ŞAŞIRMASI MİSALİ

Temsil olarak anlatılır ki, kırkayağa, “Bu kadar çok ayakla nasıl yürüyorsun?” demişler. Kırkayak: “Dur, bir düşüneyim!” Demiş. Düşünerek adım a tmaya çalışmış, aklı karışmış ve yürüyememi­ş!

Bu temsil bize her şeyi her işine sevk etmenin akıl işi olmadığını, dolayısıyl­a sınırsız bir kudretin her şeyde hükmettiği­ni, bu sınırsız kudretin her şeyi tek bir nizamla idare ettiğini ve her şeyi nizamca birbirine bağladığın­ı gösteriyor. Bu birlik ise Yaratıcını­n tekliğini, yani Vahid olduğunu gösteriyor.

Bütün âlemde tek ve birbiriyle zorunlu olarak bağlantılı bir sistemden bahsediyor­sak, o zaman mecbur olarak tek bir Yaratıcıda­n söz edeceğiz.

O zaman Üstad hazretleri­nin ifadesiyle; her şey, Allah’ın var ve bir olduğuna iki şahit hükmündedi­r denilebili­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye