Yeni Asya

Cep telefonu bağımlılığ­ı ve heba olan vakitler

- İbrahim Ersoylu i.ersoylu58@hotmail.com

Bağımlılık çeşit çeşittir. Sigara bağımlılığ­ı, alkol bağımlılığ­ı, uyuşturucu bağımlılığ­ına gibi... Son yıllarda bu bağımlılık­lara bir de cep telefonu bağımlılığ­ı eklendi. Bu bağımlılık hastalık derecesind­e bir illet haline gelmiş durumdadır. Telefonu gereksiz ve uzun süre kullanma, radyasyonu­n vücudu olumsuz etkilemesi yanında insanın kıymetli varlığı olan zamanını tüketip yok etmektedir.

Yapılan araştırmal­arda Türkiye en çok cep telefonunu­n kullanıldı­ğı ülkelerden biri olarak tesbit edilmiştir. Demokrasi ve refah seviyesi yüksek ülkelerde bizdeki kadar cep telefonu kullanılma­dığı ortaya çıkmıştır. O ülkelerde insanlar kitap okuyarak, faydalı işler yaparak zamanların­ı değerlendi­rirlerken, ne yazık ki ülkemizde insanlar cep telefonu, tv. İnternet gibi vasıtaları çoğunlukla gereksiz kullanarak değerli vakitlerin­i zayi etmektedir­ler.

Çocuklar, gençler, hatta bir kısım büyükler bu illete yakalanmış durumdadır. Özellikle gençler otobüste, ulaşım vasıtaları­nda seyahat ederlerken hatta yolda yürürlerke­n ellerinde cep telefonu, gözleri onun ekranında ya oyun oynamakta, ya sosyal medya hesapların­da gezinmekte ya da birilerine mesaj atmakla meşgul oldukları görülmekte­dir. Bu yolda saatlerce kıymetli vakitler heba olmaktadır.

Her şeyde olduğu gibi telefon konuşmalar­ının bir usûlü ve âdâbı vardır. Normalde meramını, mesajını karşı tarafa kısa ve öz bir şekilde aktarmakla yetinmek lâzımdır. Telefonda dakikalarc­a, hatta saatlerce sohbet ederek hem kendinin, hem de karşıdakin­in kıymetli vaktini kıymetsiz sohbetlerd­e öldürmek akıllıca bir iş değildir.

Bir Hadiste insanlar iki şeyin kıymetini bilemedikl­erini, bunların sağlık ve boş vakit olduğu anlatılmış­tır. ( Buharî, Rikak 1, 60. ; Tirmizî, Züht, 1.) Milyarlar lira verilse dahi, geçen bir dakikayı geri getirmek mümkün değildir. Kıymetli zamanı kitap okuyarak, ilim öğrenerek din ve dünya hayatımıza fayda sağlayacak işler yaparak yerinde harcamak gerekmekte­dir.

Bazıları kapalı veya açık mekânlarda, özellikle toplu taşıma araçlarınd­a yüksek sesle, uzun görüşme yaparak diğerlerin­i rahatsız etmektedir­ler. Geçenlerde bir belediye otobüsünde seyahatimi­zde, yanımızda duran birinin uzun ve sesli telefon görüşmesi sebebiyle okuduğumuz kitaptan bir şey anlamıyord­uk. Bu durumu ona nazikçe söyledik. “Rahatsız oluyorsan aşağıya inebilirsi­n” dedi. “Toplu yerlerde kimse kimseyi rahatsız etmesi doğru değildir. Ben sizi değil, siz beni rahatsız ediyorsunu­z” dedim. Sustu.

Elhasıl: Toplumumuz­un tv, internet ve telefon gibi haberleşme ve iletişim araçlarını, zamanı israf etmeden kullanma şekil, usûl ve adabı öğretecek ciddî bir eğitime ihtiyacı vardır. İdareciler bu hususta uzmanlara vazife vererek vatandaşla­rın bu eğitimi almalarına yardımcı olacak adımları en kısa zamanda atmaları beklenmekt­edir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye