Yeni Asya

Sen ona bak!

- Armağan Bahtiyar

Dur, bak; bir dakika!

Kendini ne kadar unutuyor ne kadar hatırlıyor­sun?

Sen ona bak!

***

Acele acele nereye böyle?

Kendini unutmuş bir halin var. Şu gökyüzünün, bulutların, alnında gezinen rüzgârın farkında mısın?

Sen ona bak!

***

Fırından mis gibi simit kokusu geliyor. Balık ekmek aldın mı bir tekneden? Olmadık gündemleri­n zebunu olmuşsun. Yaşamayı böyle böyle erteliyor musun? Sen ona bak!

***

Kendini çok çok ihmal ediyor musun? Taptaze bir sabahın içindesin. Yapraklara çiğ düşmüş.

Kuşlar durup durup selâm veriyor. Duyuyor musun yoksa gece gündüz uyuyor musun?

Sen ona bak!

***

Yüzün asık, gözün bir şey görmüyor. Hep geç kalmış bir zaman gibisin...

Sorum şu: “Şimdiki zamanlara pek uğramıyors­un?!

Nefeslerin­le, kendinle, her ân kol kola, baş başa mısın?”

Sen ona bak!

***

Şu, insanlık meseleleri­ne ne diyorsun? Ne diyorsun kanun önünde herkes eşit mi? Sen ona bak!

***

Biri yiyor; milyonu bakıyor mu?

Sen ona bak!

***

Bizim hürriyete ihtiyacımı­z var mı; yok mu? Sen ona bak!

***

Kitaba yani kendimize uzak mıyız; yakın mıyız?

Sen ona bak!

***

İnsana mı hürmet, rağbet;

Eşyaya, inşaata, paraya mı?

Sen ona bak!

*** Bu tüketim, bu reklâmlar, bu israf...

Şan u şeref mi; perişanlık mı?

Sen ona bak!

***

Yunus: “Bunca varlık var iken;

Gitmez gönül darlığı!” diyor. Gönlümüz geniş mi dar mı?

Sen ona bak!

***

Alnımızı ak pak edecek bir işimiz var mı? İşte geldik gidiyoruz mu?

Sen ona bak!

***

Ölüm var.

Ve emellerin uzayıp gidiyor mu?

Sen ona bak!

***

Çok havalısın.

Fiyakandan yanına varılmıyor. Gökyüzüne tırmanabil­iyor musun?

Sen ona bak!

***

Gönülleri gönül eden Yunusça bir mısran var mı?

Sen ona bak!

***

Sinan mısın taşlara yumuşacık seslenen? Sen ona bak!

***

Mevlânâ gibi sarıp sarmalayan...

Hele otur şöyle diyen bir muhabbet halkan var mı?

Sen ona bak!

***

Bediüzzama­n gibi kâinat mektubunu... Aynalara bakıp kendini...

Şimdiki zamanın tazeliğini, sırrını... Perdelerin önünü, arkasını ne kadar okuyabiliy­orsun?

Sen ona bak

***

Çok paran var çok da diploman...

Kaç derde derman/sın?

Sen ona bak.

***

Bir yara sararken görmedim seni. Kendini ne kadar tanıyorsun? Tanıdık mısın, yabancı mısın kendine? Burada üç günlük misafir olduğunu biliyor (mu)sun?

Sen ona bak!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye