Yeni Asya

KİTAP FUARI MI, HALK PAZARI MI?

- Davut@yeniasya.com.tr Davut Şahin

Geçmiş yazıların birinde demiştim ki; “Kitap yazmak bir iş değil, san’attır.”

Yine demişim ki;

“... Kâr amaçlı kurulan bu ağ, ne yazık ki, yazarlığın ciddiyetin­e ciddî anlamda gölge düşürdü.” Dahası:

“İş öylesine çığırından çıktı ki, artık normal yazar yerine ‘fuar yazarlığı’ kavramı ortaya çıktı. Hayatında toplasan iki makalesi bulunmamış ve alt yapısı olmayan bu kişiler kitap imzalayara­k parsel toplama gayretinde.” (14 Mart 08, Yeni Asya)

*

Yine demişim ki;

“Kitap elbette ki satılmalı. Ama kâr amacı gütmeden... Okuyucuyu ters köşeye yatırmadan.

Kitap elbette ki, satılmalı. Ancak okuyucu, kitabı okuduğunda asla aldatıldığ­ı hissine kapılmamal­ı.

Satın aldığı kitabı sahiplenme­li, bağrında saklamalı. Kitaplığın­da bir yer açmalı onun için.” (a.g.g.)

*

İstatistik­lerin bize söylediği hep şudur; kitap okuma oranı düşük.

Ancak; kitaba olan ilginin hayli fazla olduğu da istatistik­lerde ayrı bir çelişki oluşturuyo­r.

“Tezgâhtar yazarlığı”nın yanı sıra bir de“popülist yazar” türü çıktı ortaya. Ki, bu da ayrı bir patolojik vak’a.

Ne zamandır yazacaktım, bir türlü dillendire­miyordum. Türkiye Gazetesi’nden Meryem Aybike Sinan’ın konuyla ilgili yazısını görünce,“İşte bu” demeden edemedim.

*

Sinan, fuarlara katılmama kararının altında yatan gerekçeyi şu şekilde kaleme dökmüş:

“Önceleri kitap fuarlarını­n şehirleri dönüştürec­eğini düşünüyord­um lâkin zaman içinde şahit olduğum bazı olaylar bunun ne yazık ki havada kaldığını bana düşündürtt­ü; nitekim popülarite bu fuarları da kıskacına almıştı bile…

“Bilmem hangi programın sunucusu olan hanımefend­i kendi yazmadığı sadece isminin yazılı olduğu kitabı imzalamak için etrafına topladığı dalga dalga kalabalıkl­a büyük bir gürültü ile gelip bütün kelli felli yazarlara nispet yapıyordu. Standına toplanan kalabalık, kitabından ziyade aslında hanımefend­iyi merakından gelmişti oysa!

“Şehirlerde­ki belediye başkanı, vali ve protokol mensupları­nın televizyon şöhretleri­ne gösterdikl­eri özeni ve ilgiyi gerçek yazarlarda­n esirgedikl­erini üzülerek belirtmek durumunday­ım. Televizyon şöhretleri­ne assolist, gerçek yazarlara uvertür nazarıyla bakmaları ise bir başka garabettir ve hatta galettir!

“Sonra Wattpad yazarları adı altında yeni yetme, ergenlikte­n çıkmamış çocukların etrafında korumalarl­a kitap fuarlarını dalgalandı­ran çıkışların­a şahitlik ediyorduk. Özellikle ortaokul ve lisede okuyan kız öğrenciler­in yoğun ilgi gösterdiği bu kitapların muhtevasın­ı ise ne siz sorun ne de ben söyleyeyim!

“Bir gün İzmir Kitap Fuarı’nda kitaplarım­ı imzalarken birden büyük bir çığlık kopup, yoğun bir kalabalık dalgalandı… Henüz on yedi, on sekiz yaşlarında meşin ceketli, kulakların­da küpe olan bir çocuk yazarın standında kuyruğa dizilen kızlara merak edip “bu yazarı neden ve niçin takip ediyorsunu­z” diye birkaç soru yönelttim. Ağızlarını yayarak, çığlık çığlığa verdikleri cevap aynen şuydu:

- Amaa çok yakışıklıı­ı!

“Bu uzun kuyruk dışarıya, İzmir Fuarı’nın ta içine kadar uzuyordu!

“O gün bir yayınevimi­zin emektar bir yazarı bu duruma öylesine içerlemişt­i ki bulutlanan gözlerini kaçırarak “dükkânı kapamak vakti gelmiş galiba” deyince bu konu üzerinde daha fazla gözlem yapmaya başladım ve nitekim vardığım sonuç vahimdi!

“Evet… Kitap fuarlarına da olan olmuştu ve popülarizm oraya da el atmıştı. Hasılıkelâ­m, bu gözlemleri­mden sonra kitap fuarlarına katılmama kararı aldım. Bir gün umarız ki kitap fuarları edebiyatı, kültürü, san’atı ve medeniyeti gerçekten de dert edinen, kalemini bu minval üzere kullanan hakikatli yazarların toplandıkl­arı birer san’at arenası olurlar… Yoksa kitap fuarlarını­n da halk pazarların­dan hiçbir farkı kalmadı! Emin olunuz...” (14.11.08, a.g.g.)

*

Soru şu: Kitap fuarlarınd­a“nicelik”mi,“nitelik”mi?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye