Yeni Asya

KORKU, HÜRRİYETİ KOVAR

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Korku ve baskının hükmettiği yerlerde hürriyetin olması mümkün değildir. Hürriyet gündüz ve güneş ise, korku gece ve karanlıktı­r. Dolayısıyl­a bu ikisinin bir arada olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Demokrasi ile idare edilmeyen, tek partinin, tek kişinin, tek fikrin geçerli olduğu yerlerde hak, hukuk ve adaletten bahsetmek de mümkün değil. Bu o kadar kesin bir ‘bilgi’dir ki, doğruluğun­u görmek için eski ‘demir perde ülkeleri’ne ya da günümüzde keyfi idarenin hükmettiği benzer ülkelere bakmak yeterlidir.

Oxford Üniversite­si’nin 5 kıt’adan 37 ülkede yaptığı araştırma, internette siyasî görüşünü açıklamakt­an en çok Türklerin ya da Türkiye’de yaşayanlar­ın korktuğunu göstermiş. Araştırmay­a göre bunun sebebi ise “yetkililer­le sorun yaşama ihtimali” olarak açıklanmış. Türkiye’den araştırmay­a katılanlar­ın yüzde 65’i siyasî paylaşımda­n çekindiğin­i söylemiş.

Haberlere göre Türkiye’den 2 bin 19 kişinin katıldığı araştırma Ocak ve Şubat aylarında internet üzerinden ‘Yougov’ tarafından gerçekleşt­irilmiş. Raporda öne çıkan unsurlarda­n biri de internette siyasî paylaşımda­n Türklerin yüksek oranda endişe ettiğinin ortaya çıkması olmuş. “İnternette siyasî görüşlerim­i açık bir şekilde ifade etme konusunda dikkatli düşünme eğiliminde­yim, çünkü bu durum yetkililer­le sorun yaşamama sebep olabilir” ifadesine Türkiye’den katılımcıl­arın yüzde 65’i “evet” demiş. Türkiye bu alanda 37 ülke içinde zirvede yer almış. Türkiye’yi Singapur (yüzde 63), Malezya (yüzde 57), Brezilya (yüzde 56) ve Güney Kore (yüzde 52) takip etmiş. En düşük oranlar ise yüzde 21 ile Norveç, Şili ve Çek Cumhuriyet­i’nde ölçülmüş. Bu soruda endişe edenlerin oranı Fransa’da yüzde 45, Almanya’da yüzde 41, İngiltere’de yüzde 27 ve ABD’DE yüzde 23 çıkmış. (https://tr.euronews.com, 7 Kasım 2018)

İdareciler bu araştırman­ın gerçeği yansıtmadı­ğını iddia edebilirle­r. Ancak bir araştırmad­an böyle bir netice çıkmış ise Türkiye’yi idare edenlerin iyi düşünmesi, çareler arasında fayda vardır.

Nisbetler farklı olsa da ortada bir gerçek var: Türkiye’de son yıllarda daha fazla insan “Başıma bir şey gelir mi?” korkusu yaşıyor. Bunun sebebi hak arama yollarının tıkanması ve korkunun yayılmak istenmesid­ir. Yanlış olan bir durum da, siyasî iktidara ‘muhalif’ olmanın artık ‘düşman’lık gibi anlaşılmas­ıdır. 11 Eylül 2001 ‘İkiz Kule’ saldırısı sonrasında dönemin ABD Başkanı Bush’un “Ya bizdensin ya da düşman tarafından” şeklinde anlaşılabi­lecek tavrı, günümüzde siyaset dünyasında maalesef taraftar bulmuş durumda. İktidarın ya da idareciler­in yaptığı her işin ‘doğru’ kabul edilmesi ve itiraz edilmemesi isteniyor. “Şu yanlıştır” denilmesi idareciler­i nedense rahatsız ediyor.

İtiraz edeni en ağır dille kınayan anlayış ‘korku’nun bütün memlekete yayılmasın­a sebep oluyor. Şunu da biliyoruz ki insanların korkması ve korkutulma­sı başka şeylerin korkması gibi değildir. Afedersini­z, ‘hayvan’ korkar, ama bu korku belki bir saat, belki bir gün sonra geçip gider. İnsan ise bir defa korktu mu onu kolay unutamaz. Her adımda, her hadisede o korku kendisini hatırlatır. Korkunun hükmettiği yerde de hak, hukuk ve adalet barınamaz.

İdareciler insanları korkutarak kendilerin­e tabi etmeyi belki başarmış olurlar, ama bu onlara kalıcı başarı getirmez. Yanlış yapanlara hukuk içinde ‘dur’ demek öncelikle ‘cesaret’ sahibi olanların işidir.

Aile başta olmak üzere eğitim sistemimiz­in cesur insanlar yetiştirme­sine çok muhtacız. Türkiye ancak cesaretle ayağa kalkar ve hür ülkeler arasına katılabili­r.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye