‘Terk’le başlar hayat, ‘terk’le biter
Hayatın birkaç kesitinde, terk edilme duygusu yaşar insan. Önce ağlar, ama bunu yaşamanın kötü bir şey olmadığını zamanla anlar.
Terk hayatın gerçeğidir. Dünyaya gelirken de giderken de bir terktir yaşanan. Terkler üzer insanı. Ama her terk daha güzele doğrudur.
Her insan bu terk duygusunu hayatında yaşar. Ne var ki zamanla unutur. İyi ki de unutur. Yoksa bu duyguyla çekilmez hayat. Gerçi pek hatırlanmaz kim terk etti, neden terk etti, nereye terk etti diye. Yaşananlardan ziyade sende bıraktığı izle anarsın hatırayı. O birkaç iz ki, bir hayat boyu silinmez. İyi ki de silinmez. Onlar işaret taşlarıdır atılacak adımların.
Her yaşın kendine uygun sorunlarının olduğunu şimdi anlıyorum. İyi ki de var sorunlar. Yoksa hayat hangi gaye uğruna yaşanacaktı?
Önceleri gülüp geçtiğim sorular şimdi yalnız yakaladılar beni. Hazırlıksız yakalandığımı anlıyorum. Peki, neden yardımcı olmuyor insanlar bana. Neden sağımdan solumdan gelip geçenler garip garip bana bakıyorlar. Ben miyim garip olan onlar mı anlamıyorum. Onların da beni anlamadığını anlıyorum.
Bir meçhule ilk terk edilişimi, erken gençlik yıllarımdan hatırlıyorum. Ne korkunç gelmişti bana elime tutuşturulan ilk sigara. Kendimi artık geri dönüşü olmayan bir yolda gibi hissetmiştim. Günahkârdım. İsyankârdım. Ve ilk sigaram, başkaldırımın en ağır silâhıydı.
İkinci terk halimin bir gönül işi olduğunu biliyorum. İnsanın duygusuyla oynanmasından daha çirkin bir şey olamazdı. Ve insan böyle bir kritik eşikte neler yapmazdı ki! Ama o liseli yıllarda oturup her şeyi konuştuğumuz büyüklerimiz vardı. Onlar gerçekten ne büyüklerdi. Bir cümleleri yeterdi bize. Aşkımızı anlatırdık onlara da, onlar tepki göstermeden yol gösterirlerdi. Bugün o meçhul mekânların birisinde kalakalmamışsak, bunu onlara borçluyuz.
Onlar, hayat boyu yolumuzu şaşırmamak için elimize birer pusula verdiler. Artık nereye gidersek gidelim elimizde o Nuranî adresler var. Yalnız değiliz, terk edilmiş değiliz. Bizi seven birileri var, ama nefes bitmeden terk bitmez. Nefes bitince de yine bir terk başlar. Her terk, içinde hüzünle birlikte sevinç de taşır.