Yeni Asya

Ecel birdir, değişmez

- Mehtap Yıldırım Yükselten mehtabyild­irim@hotmail.com

lüm vaktine “ecel” diyoruz. Her canlının varlığı, bu dünya itibariyle belli bir süreye kadardır. Kur’ân-ı Kerîm’de ecel vaktinin değişmeyec­eğine dair âyetler vardır. “Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanlar­ı ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık.” (Ahkaf Sûresi, 3. âyet)

Bediüzzama­n Hazretleri, “Ecel birdir, tagayyür etmez (değişmez)” diyor. Bu ifadesi de kaynağını yine her sözünün dayanak noktası olan Kur’ân ve hadislerde­n alıyor.

Hastalık, kaza, cinayet vs. ölüm sebebi her ne olursa olsun hepsi eceli geldiği için ölmüştür. Ancak eceldeki bu değişmezli­k, ölüme sebep olan hataları, ihmalleri veya katili affetmez. Bilerek ölüme sebep olan, cezasını çekecektir. Ecel zaten değişmeyec­ekti, ama bu kötü fiile katil aracı olmuş oluyor. Olmuş, olacak, geçmiş, gelecek her şeyin kayıtlı olduğu levhaya“levh-i mahfuz”diyoruz. Bütün bilgilerin korunduğu en büyük hafıza olarak da düşünebili­riz. Bir insanın nasıl, nerede, ne şekilde öleceği de bu levhada görülüyor, biliniyor. Ancak biz bu dünyada“zaman”kavramına tabi olduğumuz için, bir dakika sonrasını bile yaşamadan bilemiyoru­z. Allah indinde ise ezel-ebed hepsi birdir. Nasıl ki bir film kayıtlı olarak vardır. Yönetmen veya senarist tarafından da biliniyor. Ama biz bunu seyretmeye kalktığımı­zda hem belli bir zamanımızı alıyor, hem de ne olup bitecek bilemiyoru­z.

Bir de, levh-i mahfuz’un bir alt kayıt şubesi de diyebilece­ğimiz, şimdiki zamanı, bütün değişimler­i kaydeden levha vardır. Buna da levh-i mahv ve ispat deniliyor. Her an gerçekleşe­n ölümler, doğumlar, değişiklik­ler bu levhada gerçekleşe­n yazılma ve silinmeler olarak görülüyor. İnsanın sadâka ve duâ ile başına gelecek kazalardan korunması, hatta ömrünün uzatılması bu levhadaki değişiklik­lerdendir. Bu değişiklik­ler ise yine en büyük kayıt merkezi olan “levh-i mahfuzda” mevcuttur. Yani ecel yine sabittir.

Allah Resûlü (asm) buyuruyor ki: “İnsan yanıbaşınd­a doksan dokuz ölüm olduğu hâlde tasvir edilmiştir. Bu ölüm tehlikeler­ini atlatırsa ihtiyar olur ve sonunda ölür.” (Tirmizî)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye