TÜYAP KİTAP FUARI ve GENÇLİK
İstanbul’un güzel yönlerinden biri; değişik sahalarda uluslar arası, bölgesel ve mahalli sempozyum, konferans, panel ve fuarlara sahne olmasıdır. Bu şehirde yaşayanlar, bu faaliyetlere katılmak açısından diğer yerlerde ikamet edenlere göre daha şanslıdırlar.
Geçen hafta Avrupa yakasında düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı’na iştirak etmek bize de nasip olmuştu. Orada şahit olduğumuz manzara, gençler ve kitap okuma ile alâkalı geleceğe dair olan ümitlerimizi daha da canlandırdı.
Devasa bir alana kurulan fuar çok renkliydi. Orada çoğunluğunu üniversite ve orta öğretim gençlerinin teşkil ettiği muhteşem, bir kalabalık vardı. Bunlar şehrin uzak yerlerinden, ulaşım zorluklarını aşarak kitap ile buluşmak üzere oraya gelmişlerdi. Yayınevlerinin güzel dizayn edilmiş cazip stantlarını heyecanla ziyaret ediyorlardı. Kimisi kitap karıştırıyor, kimisi alacağı kitabı seçmiş, fiyatı için ilgililerle pazarlık yapıyordu. Ne güzel bir manzara...
Okuyan, yanlışları sorgulayan, hakikati araştıran gençler, ülkenin geleceği için çok önemlidir. Okumayan, sorgulamayan, körü körüne biat eden cahil nesiller, ülke ve milletlerine hayır getirmezler. Fuarda gençlerin kitaba ilgi duyması Türkiye için ümit vericidir.
Fuarda Yeni Asya Yayınları standı dikkat çekiciydi. Üstadın ve Külliyatın büyük boy resmi uzaktan fark ediliyor, oradan geçenlerin ilgisini çekiyordu. Yazarlarımız sırayla kitaplarını imzalıyorlardı. Orada vazifeli arkadaşlarımız, tanıtım meselesinde iyi bir performans gösteriyorlardı.
Dünyada Demokrasi dışı bütün baskı rejimleri, halklarının ve gençlerinin kitap ve ilimle olan bağlarını yok ederek cahil kalmalarını temin ederler. Çünkü biliyorlar ki cahilleri kandırıp yönetmek kolay, düşünen, bilgi sahibi beyinleri aldatmak ve uzun süre yanlış bir istikamete sevk etmek çok zordur.
Ülkemizde 1980’den önceki dönemde gençlerin çoğunun, kitap okumaya, fikir münâzarası yapmaya meyilleri vardı. O zamanlarda yayınlanan kitaplar, kısa zamanda çok baskı yapardı. Tanınmış ilim ve fikir adamları şehir şehir dolaşarak ilmî konferans verirlerdi. Bu faaliyetler gençlik kesimini okumaya ve düşünmeye sevk ederdi. Sonra askerî darbe oldu. Münafık darbeciler gençleri, düşünüp yaptıkları zalimane icraatı görüp tenkit etmesin diye uzun süre sefahate, spor ve eğlenceye yöneltmişlerdi. Bunun için neredeyse her şehirde büyük statlar inşa ettirmişlerdi. Basının önemli bir kısmını, özellikle müstehcen olanını bu yola teşvik etmişlerdi.
Günümüzde de ne yazık ki, gençlerin yolunda benzer tuzaklar vardır. Zındıka ve fesat odakları, tv, internet ve sosyal medyayı gençleri okuma ve düşünme, hataları sorgulamadan alıkoymak için kullanılmaya çalışmaktadır. Kitap fuarları bu tuzakları bozma yolunda iyi bir adım olabilir.
Elhasıl: Bu kabil fuarları, belli aralıklarla başta İstanbul olmak üzere Türkiye sathında yaygınlaştırmak insanların, özellikle gençlerin kitaplarla temaslarını sağlamak yolunda çok önemli bir vazifedir. Bu işin şuurunda olanlar, nesilleri cehaletten kurtarmak için kitap okumaya önce kendileri uygun zamanlarda evde, toplu ulaşım araçlarında lisan-ı hal ile bunu göstermeleri lâzımdır. Sonra çocuklarına ve gençlerine kitap okumanın önemini izah etmeleri, hediye verirken kitabı tercih etmeleri daha iyi olacaktır.