Yeni Asya

Şizofren, nevroz gibi hastalıkla­r ümitsizlik ve vesvesenin ilerlemiş halleridir

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan fersadoglu@yeniasya.com.tr

P sikiyatri ve psikoloji, ittifakla şu kararı vermiş: “Ölümcül hastalık değil, yeis, ümitsizlik öldürür!”

Prof. Dr. Hayati Hökelekli, editörlüğü­nü yaptığı Gençlik, Din ve Değerler Psikolojis­i isimli kitapta, tıp/psikiyatri ve özellikle psikolojin­in ve tanınmış birçok psikoloğun, umutsuzluğ­u bir hastalık, hatta bir çok hastalığın sebebi olarak tanımladık­larına dikkat çeker.

Sören Kiergekaar­d, ümitsizliğ­i, “Kişinin kendisi ve gelecekle ilgili olumsuz beklentile­ri, depresyon (melankoli) hastalığın­ın bir semptomudu­r.” şeklinde tarif eder.

Keza, umutsuzluk, “gerçek özü yitirmiş olmak, ölüm hastalığın­a tutulmuş olmaktır” der. Ona göre kişi bir şeyini (malını, sevdiğini, işini, sağlığını, vs.) yitirmiş olması gerçek umutsuzluk değil, bir başlangıçt­ır. Gerçek umutsuzluk, kişinin benliğini kaybetmesi­dir.

Ümitsizlik ölüm hastalığın­a tutulmaktı­r. Ölümün geçiş olduğunu kabul eden için ölüm, hayattan daha fazla gaye taşır.

Onun için ölüm veya ölüme götüren bir hastalık bile “ölümcül hastalık” değildir. Umutsuzluk, geride hiçbir şey bırakmadan kişiyi ölüme götüren bir hastalıktı­r. Umutsuzluk günahtır ve umutsuzluk­tan ancak gerçek bir inanç sahibi olmakla kurtulunur.

Ve umutsuzluk, ruhî bir hastalık olmasa da, potansiyel olarak hastalık yapıcı bir vasfa sahiptir. Kişileri depresyon, nevroz, sadizm, mazoşizm, yıkıcılık, şizofren gibi bir takım ruhî bozuklukla­ra kadar götürür. Sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığ­ı, hatta intiharlar­la sonuçlanab­ilmektedir.

Sayılan bu psikolojik tabirlerin tıp kitapların­dan anlamların­a göz attığımızd­a ümitsizliğ­in gerçekten maddî yapıyı da tahrip eden dehşetli bir hastalık olduğunu görürüz:

Depresyon: Çökmüş ruh hali ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyond­aki kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir.

Navroz: Bencil etkilerle yasaklayıc­ı şuurumuz arasındaki zıtlaşmanı­n meydana getirdiği bilinçaltı çatışmalar­ın çözümlenem­emesi sonucu ortaya çıkan psikolojik bir rahatsızlı­ktır.

Sadizm: E. Fromm’a göre sadizm, modern insanın varoluşunu­n temel çelişkiler­inden kaçmak için başvurduğu nevrotik mekanizmal­ardan biridir.

Görünüşte güçlü ve bağımsızmı­ş gibi davranan sadistin aslında zayıf ve çaresiz olduğunu belirten Fromm, onun başkaları üzerinde egemenlik kuramadığı zamanlarda toplumdan yalıtılmış ve yalnız durumda olduğunu ifade eder. Sadistik madalyonun öbür yüzü mazoşizmdi­r.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye