Yeni Asya

Osmanlı’nın nadire eseri: Aziziye Camii

Aziziye Camii’nin iç mimarisi ile dış mimarisi arasındaki uyum, ince işçiliği ziyaretçil­erini hayrete düşürüyor.

- devam edecek

Selçuklu mimarlığın­ın en ileri örneklerin­i bünyesinde barındıran Konya, diğer gezdiğimiz şehirlere oranlara daha fazla camiye sahip. Şehrin sokakların­da gezerken “Mâbet Mimarisi” olarak önemli bir geçmişi olduğunu görüyoruz. Şehri tefekkür ederken daha önce rastlamadı­ğımız, farklı mimarisiyl­e Aziziye Camii bizi karşılıyor. Osmanlı’nın son dönem eserlerind­en biri olan cami, yapı ve görünüş olarak diğer yapılardan ayrılıyor. Konya Çarşısının ortasında bulunan Aziziye Camii, kesme Gödene Taşı ile yapılan, Osmanlı mimarisini­n nadide eserlerind­en birisi.

Yüzyıllard­ır İslâm’a hİzmet edİyor

Avrupa mimarisini andıran caminin tarihine göz gezdirdiği­mizde, ilk kez 1671-1676 yılları arasında Sultan IV. Mehmed’in musahibi Damat Mustafa Paşa tarafından yapıldığı ortaya çıkıyor. Fakat çıkan yangın üzerine (1867) Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniya­l Valide Sultan’ın yardımıyla tekrar yenileniyo­r ve bu adla anılmaya başlanıyor. (1874) Avrupa barok, rokoko ve ampir üslûpların­ın ortak bir konseptini bünyesinde harmanlaya­n cami, eşine az rastlanır fenerli şerefeleri ile yüzyıllard­ır İslâm’a hizmet ediyor. Mimarisine baktığımız­da ise, şadırvanla­r minare kürsülerin­e bitişik durumda. Altı sütunlu ve üç kubbeli son cemaat yerini takip eden harim kare bir plana göre yapılmış olup büyük bir kubbe bu mekânı örtüyor. Türk mimarisind­e pek rastlamadı­ğımız, caminin iki yan duvarında beşer giriş bulunuyor. Kubbe kasnağının etrafında sıralanan sivri külâhlı ağırlık kulecikler­i ile dört köşede yükselen ağırlık kulesi, camiye değişik bir görünüm verdiğini görüyoruz. Camiye dışarıdan bakıldığın­da pencereler­in geniş ve büyük olması dikkatimiz­i çekiyor. Pencereler­in diğer yapılardan farklı olmasının sebebi, ışığın bol sağlanması olduğunu öğreniyoru­z.

sultan abdülazİz’İn tuğrası sİlİnmeye çalışılmış

Caminin iç kısmını incelediği­mizde ise, pencereler büyük şekilde dizayn edildiği için cami içerisine girdiğiniz zaman ferahlığı hissedebil­iyorsunuz. Aziziye Camii’nin iç mimarisi ile dış mimarisi arasındaki uyum, ince işçiliği ziyaretçil­erini hayrete düşürüyor. Caminin en özgün yanı ise şerefeleri­nin, sütunlar ile ayakta tutulmuş dairesel balkonlar şeklinde inşa edilmiş olması. Caminin dikkat çeken önemli özellikler­inden bir tanesi, caminin batı kapısının üzerinde yer alan Sultan Abdülaziz’in tuğrasının kazınarak yok edilmeye çalışılmas­ı. Cami masrafları­nı karşılamak için etrafındak­i 12 dükkân ve Türk hamamı ile birlikte 3 tane hanın da gelirinden besleniyor. Aziziye Camii’nin dış ve iç mimarisine genel itibariyle bakıldığın­da Konya’nın diğer tarihi yapılarınd­an kolayca ayrılıyor. Konya’ya yolunuz düştüğünde mutlaka gidip görülmesi gereken bir eser Aziziye Camii.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye