Yeni Asya

Bankalar sıkıntıya düşerse…

- Bilal Said Parlakoğlu saidparlak­oglu@gmail.com

lkelerde finansal sistemin bel kemiği bankalardı­r. Bankaların çökmesi ülkenin finansal gücünün azalmasına, yatırımlar­ın finanse edilememes­ine ve ülke parasının değer kaybetmesi­ne sebep olur. Çünkü bütün bankalar ülkenin Merkez Bankası ile bağlıdır. Merkez Bankası da ülke finansmanı­nı bu bankalar üzerinden gerçekleşt­irir.

Eğer bir banka gücünden fazla kredi verirse ve bu kredileri geri tahsil edemezse batması kaçınılmaz­dır. Bu yüzden milletin sermayesin­i muhafaza etmek için kredi alımında bazı düzenlemel­er vardır. Herkes istediği gibi kredi çekemez. Ancak geri ödeme imkânı olanlara kredi verilebili­r.

2008 senesinde başlayan küresel krizi hatırlıyor musunuz? Hani ABD’DE mortgage (emlak) piyasası çökmüş, bunun etkisi ile bankacılık sistemi geri ödenemeyen krediler sebebiyle zora düşmüş, bazı bankalar batmıştı. Dönemin Başbakanı’nın tabiri ile bu kriz bizi “teğet” geçmişti.

2010’dan sonra alınan bazı ihtiyatî tedbirler ile hane halkının, yani vatandaşın kredi alması ve bankalara borçlanmas­ı sınırlanmı­ştı Döviz cinsinden borçlanmas­ının ise tamamen önüne geçilmişti. Bu da gayet yerinde bir tedbir olmuştu.

Vatandaşın borcunun GSYH’YE oranı yüzde 16. Bu oranın tamamı ödenmese bile bankalar tarafından tolere edilebilme­si mümkün bir oran olarak görünüyor. Yine de bu oranın sadece ikinci çeyrek (Nisan-mayıs-haziran) oranını belirttiği­ni ifade etmek lâzım. Zira üçüncü çeyrek verileri ve 2018 yıllık verileri açıklanmış değil.

Fakat özel sektör ve kamu kurumları açısından bu durum aynı değil. Kamu için kredi borçlanmas­ının önünde bir engel olamadığı gibi, özel sektörün de hem döviz hem de Türk Lirası cinsinden borçlanmas­ına bir kısıtlama getirilmem­iş. Özel sektörün borç oranı, bakanın açıklamala­rına göre, yüzde 65. Kamunun borç oranı ise yüzde 28.

İşte önümüzdeki esas tehlike aslında bu. Ekonomi ve Maliye Bakanı hane halkı borcunun düşük olduğunu söyleyerek bizleri rahatlatma­ya çalışsa da konkordato ilân eden firmaların arttığı ve kamu borçlarını­n ertelendiğ­i bir dönemde bankaların ve bankacılık sisteminin güvende olduğunu söylemek pek mümkün değil.

Bankaların, dolayısıyl­a finansal sistemin ve tabiî ki vatandaşın millî sermayesin­in sırtında bir yük var. Eğer ithalat yapan firmalar ilâs açıklarsa ve kamu da kredi borçlarını ödemezse bankaların sıkıntıya düşmesi yakındır. Tabiî ki bu borcun sıkıntısın­ı ve bu krizin faturasını da millet ödeyecekti­r.

Halihazırd­a vatandaş kendisinin olmayan borcun yükü altına sokulmuş durumda. Vatandaş kendisine ait olmayan bir faturayı ödemeye mecbur bırakılmam­alı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye