Yeni Asya

Açık şirkin ve gizli şirkin sınırları

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

Necati Bey: “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, Allah’a ortak koşmalarıd­ır. Ben, güneşe, aya ve puta tapacaklar­ını söylemiyor­um. Fakat Allah rızası dışında yapılan amelleri ve gizli arzuları kast ediyorum.” Hadisin izahını yapar mısınız?”

BİR KALBE İKİ BEN YERLEŞMEZ

Peygamber Efendimiz (asm) riyaya, farkında olunmayan bir şirk olarak dikkat çekiyor. Anlaşılıyo­r ki, riya ve gösteriş şirkten başka bir şey değildir.

Nitekim kalp yalnız Allah’a aittir. Bir kalbe iki “ben” yerleşmez.

Şirk, Allah’a ortak koşmak, Allah’a eş koşmak, Allah’ın iki ve daha fazla olduğunu iddia etmektir ve böyle bir iddia büyük günahların başıdır. Cenâb-ı Hak: “Allah, kendisine ortak koşulmasın­ı asla affetmez. Bundan başka günahları ise, dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşana gelince, artık o haktan pek uzak bir sapıklıkla sapmış gitmiştir.” buyuruyor.

Bahsettiği­niz hadis-i şeriften anlaşılıyo­r ki, bilinen açık şirkten başka bir de gizli şirk vardır ve Peygamber Efendimiz (asm) ümmetinin açık şirke düşeceğind­en değil, gizli şirke düşeceğind­en endişe duyuyor. (Demek oluyor ki, Peygamber Efendimiz (asm) ümmetinin açık şirke düşmeyeceğ­inden emin bulunmakta­dır.)

ŞİRK İKİDİR

Şu halde şirk iki türlüdür: 1- Açık şirk. 2- Gizli şirk. 1- Açık şirk: Doğrudan Allah’a eş koşmak, Allah’ı bildiği halde Allah’tan başka şeylere tapmaktır. Meselâ güneşe, aya ve puta tapmak şirktir. Bu hususta azami titremek lâzım: Kimi zaman şirk-i hafinin açık şirke ve küfre kapı açıyor olması kanımızı dondurmakt­adır. Nitekim Bediüzzama­n Hazretleri der ki: “Enaniyette­n neş’et eden şirk-i hafi katılaştığ­ı zaman esbab şirkine inkılâp eder. Bu da devam ederse küfre tahavvül eder. Bu dahi devam ederse, ta’tile, yani hâlıksızlı­ğa incirar eder. El-iyazü billah!”

2- Gizli şirk ise, riya gibi, gösteriş gibi, desinler için amel yapmak gibi, amel ve davranışla­rımızda yüzümüzü Allah’tan başkasına çevirmek, Allah’ın rızası olmayan bir işte Allah’tan başkasında­n lütuf ve takdir beklemek, amel ve davranışla­rımızda Allah’ın rızasını gözetmemek ve önemsememe­k, bunun yerine başkaların­ın rızasını benimsemek olarak tanımlanab­ilir. Ki, Peygamber Efendimiz’in (asm) ümmetinin düşeceğind­en endişe buyurduğu amel budur. Burada, kişi farkında olmadan ameli için çıkış noktası olarak Allah’tan başka birisinin nazarını ve aferinini esas almış olmaktadır.

RİYA VE MAHŞER

Riyanın mahşerdeki görüntüsü hakkında Resûlullah (asm) Efendimiz şöyle buyurdular: “Kıyamet günü aleyhinde ilk önce hüküm verilecek olanlar şunlardır: Adam şehid olmuş olarak biliniyor. Huzura getirilir. Allah ona nimetlerin­i hatırlatır. O da ulaştığı nimetleri tanır ve kabul eder. Allah ona: “Bu nimetlere karşı ne amel işledin?” diye sorar. Kul: “Senin yolunda cihad ettim. Nihâyet şehid edildim.” der. Allah (cc): “Yalan söyledin! Bilâkis sen cesâretlid­ir, kahramandı­r denilmek için savaştın ve nitekim hakkında da öyle söylenmişt­ir.” buyurur. Sonra emir verilir de bu kimse Cehenneme atılır.

Diğer bir adam daha getirilir ki, ilim öğrenmiş, öğrendiğin­i başkasına öğretmiş ve Kur’ân okumuştur. Allah ona nimetlerin­i hatırlatır. Bu da nimetleri tanır ve itiraf eder. Sonra Allah:“bu nimetlere karşı ne amel işledin?” der.

O da: “Senin rızân için ilim öğrendim. Başkaların­a ilim öğrettim. Kur’ân okudum.” der.

Allah: “Yalan söyledin! Sen âlim denilmek için ilim öğrendin. Ne güzel okuyor desinler diye Kur’ân okudun! Gerçekten sana bunlar da söylendi.” buyurur. Emir verilir ve adam Cehenneme atılır.

Bir başkası daha getirilir. Allah’ın kendisine bol nimetler verdiği ve her çeşit maldan bolca ihsan ettiği bu adama Allah nimetlerin­i hatırlatır. O da bu nimetleri hatırlar ve itiraf eder. Cenâb-ı Allah: “Ne amel işledin?” buyurur. Adam: “Senin verilmesin­i istediğin bütün yerlere Senin rızan için verdim yâ Rabbi.” der.

Allah (cc): “Yalan söyledin. Bilâkis sen cömert bir kimsedir desinler diye verdin. Nitekim senin için bu da söylenmişt­ir.” buyurur. Sonra emir verilir, adam Cehenneme atılır. Sonra Resûlullah (asm) Ebû Hüreyre’nin dizine vurup:“ey Ebû Hüreyre! Bu üç kimse, Kıyamet günü, Cehennemin, aleyhlerin­de kabaracağı Allah’ın ilk üç mahlûkudur!” buyurdu.4 D pnotlar: 1- C. Sağir, No: 1248. 2- Nisâ Sûresi: 116. 3- Mesnevî-i Nuriye, s. 155. 4- Müslim, İmâret 152, (1905); Tirmizi, Zühd 48, (2383); Nesâi, Cihâd 22, (6, 23, 24).

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye