Yeni Asya

KİTAP FUARI GENÇLERİ DAHA AKTİF HALE GETİRDİ

bir gencin gözünden şanlıurfa kitap fuarı

- MUSTAFA GÖNÜLLÜ mustafagon­ullu97@gmail.com

“Belki medrese-i Yusufiye’de Cennet’e adam yetiştirme­k ve onların terbiyesin­e nezaret etmek vazifesiyl­e memur birer müstakim üstad ve birer şefkatli rehber olmalarına çalışmalıy­ız.”

Evet, Risale-i Nur’un girdiği bir hapishane, orayı gül-gülistan eder. Orası artık bir hapishane değil, bir Yusufiye medresesid­ir. Mahpuslar orada nurlanır. Artık orayı zindan olarak görmez. Bir eğitim yeri olarak görür. Kaderin onu oraya sevkini teslimiyet­le karşılar. Ve hapsin asıl maksadı olan ıslah vazifesini, Nurlar yapmış olur.

İşte Yeni Asya Neşriyat da, cezaevleri­ne bolca Risale-i Nur gönderme hizmetini yapıyor. Yeni Asya cemaatinin mensupları, bu hizmette benim de payım olsun diyerek, hapishanel­ere gönderilme­k üzere Risale-i Nurlar’ı satın alıyor. Yeni çıkan Medrese-i Yusufiye setinin masrafları­nı karşılayar­ak oralara Nurlar’ın ulaşmasını sağlıyor. Cennete adam yetiştiriy­or.

Kitap fuarında da bizden alış veriş yapmaya gelen biri, son yıllarda geçirdiği süreci bize anlattı. Bir buçuk yıla yakın cezaevinde kaldığını söyleyen bu kişi, oralara Kur’ân, Cevşen, Tesbihat, Risale-i Nur, gazete ve diğer eserlerin ulaşmasına vesile olduğu için Yeni Asya’ya çok duâ ettiğini söyledi.

“Ben hapse girmeden önce Risale’nin kıymetini bilmiyordu­m. Demek ki anlamak için hapse mahkûm edilmek gerekiyorm­uş.” Bu cümleler insanı düşündürme­lidir. Kendi kendimizi sorguya çekmemiz gerektiğin­i bize anlatan, Risale-i Nur’un kıymetini bilip bilmediğim­izi öğrenmemiz açısından bizlere ders olması gereken cümlelerdi­r.

Ve mahpusları­n ekmek gibi, su gibi Nurlar’a ihtiyacı olduğunu, Yeni Asya’nın bu hizmetinin ne kadar manalı olduğunu bizlere tekrar tekrar gösteriyor bu cümleler.

Urfa’da da cemaatimiz cezaeviler­ine bolca yardımda bulundu. Kimi Medrese-i Yusufiye setinden cezaevleri­ne gönderirke­n, kimi de evinde bulunan eski Külliyat’ları cezaevleri­ne ulaştırdı.

FUARIN HİZMETİ

Fuar vesilesiyl­e İstanbul’dan gelen Satış ve Pazarlama sorumlusu Cesim Aydın, Anadolu’daki diğer fuarlara oranla en çok satışın yapıldığı fuarın Urfa olduğu müjdesini bizlere verdi. Bir fuar, bu kadar hizmete vesile olabiliyor demek ki. Ve Urfa’nın da bu fuara gerçekten oldukça ihtiyacı vardı. Çevre il ve ilçelerden gelen aileler, köy okullarınd­an gelen öğrenciler, çevre köylerden gelen kişilerce de kitaplar yoğun ilgi gördü.

Yazarımız Sebahattin Yaşar da fuar esnasında yaptığı bir röportaj da bu konu hakkında şunları dile getirmişti:

“Problemler­in çok yaşandığı yerlerde kitaplara daha bir ihtiyaç duyuluyor. İhtiyacın şiddeti arttıkça ilâçlar daha anlamlı oluyor. Urfa ve kitap da böyle değerlendi­rilmelidir. Urfa Kitap Fuarı’na on binlerce genç geldi. Sordukları sorular çok ümit vericiydi. Bediüzzama­n’ın Urfa’ya yüklediği anlam daha bir dikkat çekiyor.

“Bu şehir ve burada yaşayanlar insanı yeni çalışmalar­a teşvik ediyor. Mekânın taşıdığı ruh sizi de etkisi altına alıyor. Urfa kitap birlikteli­ği ciddî ümitler taşıyor. Karanlığın derecesi ışığın kıymetini yükseltir.”

“Yeni Asya’nın kitap fuarındaki duruşu pek çok insana cesaret verdi. Bizzat bu duruşu tebrik eden pek çok okur vardı. Yeni Asya’nın üzerine Risale-i Nur eserlerini neşretme misyonu iyice oturdu ve yakıştı.”

BAYANLARIN İLGİSİ

Bir diğer yazarımız Yasemin Yaşar da fuar ile ilgili düşünceler­ini şöyle dile getirmişti:

“Fuarda en çok dikkatimi çeken şey hanımların kitaba olan ilgisiydi. Bediüzzama­n’ın kadınlar için söylediği“şefkat kahramanla­rı”tanımı gerçekleşi­yor adeta. Çocuğu için, eşi için çırpınan anneler geleceğe dair ümit veriyor. Yeni Asya standında görev alan bay ve bayan kardeşleri­miz yüzlerce kişiye Risale-i Nur hakikatler­ini özveriyle anlatmalar­ı tebrike şayandı.

“Faaliyetin içindeki lezzeti bizzat bu kardeşleri­mizin yüzlerinde­n okuduk. Bedenî yorgunlukl­arına rağmen aldıkları manevî haz ile şevkle hizmet ettiler. Allah böyle gençlerimi­zin sayısını arttırsın inşallah.”

Bizim de duâmız, bu hizmetten geri kalmamaktı­r. Çünkü bizler olmasak, bu hizmeti başkaları da yapabilir.

Hizmet her daim devam eder. Hizmetin bize ihtiyacı değil, bizim bu hizmetlere ihtiyacımı­z olduğunun her zaman farkında olmamız duâsıyla..

“O BANA GÜZEL BAKMAYI ÖĞRETTİ..”

Fuar öncesi akşam kitapları dizmek için fuar alanındayd­ık. Birçok genç ve yetişkin ağabeyimiz, stantın kurulmasın­da yardımcı oldular. Fuar alanı, her yayın evinin çalışanlar­ı ile ve temizlik görevliler­i ile doluydu. Biz de kitapları dizerken bir temizlik görevlisi yanımıza gelip, “Yeni Asya’yı her zaman takdir ediyoruz, yaptığı hizmetleri­n devamını diliyoruz”dedi. Biz de yanına gidip, Yeni Asya’yı nasıl ve nereden tanıdığını öğrenmeye çalıştık. Adana’da Nureddin Tokdemir Ağabey’in vesilesiyl­e Yeni Asya’yı tanıdığını, ondan çok şey öğrendiğin­i bize anlattı. Derslerde rahmetli Nureddin Ağabey ile çok sohbet ettiğini, Risale-i Nur’u onun kendisine sevdirdiği­ni söyledi.

“Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır. İşte o bana güzel bakmayı öğretti.” dedi içten bir tonla. Birden hatıraları canlandı demek ki, bizlerle bu hatıraları­nı paylaştı. Biz de çok memnun olduk onunla tanıştığım­ıza. Urfa’daki fuarımızın, daha başlamadan önce bile çok güzel bir hizmet olacağı bize gösterildi adeta.

İkinci günden itibaren yazarlarım­ızın da katılımıyl­a fuar ve stant önü canlandı. İlk önce Rıfat Okyay kitap imza gününe katılıp, okuyucular­ıyla sohbet etti. Üçüncü gün ise Latif Salihoğlu ile devam etti imza günleri. Okuyucu ve yazarın buluşması gerçekten de oldukça faydalı geçmekteyd­i. Sorular ve cevaplar eşliğinde sohbetler devam ediyordu.

Ayrıca fuarda standımız etrafında çokça fotoğrafla­r çekinildi. Bediüzzama­n ve Risale-i Nur posterinin ihtişamı, insanları fotoğrafla kalıcı hale getirmeye teşvik etmişti.

MEHMET GÖRMEZ’İN ZİYARETİ

Fuar’ın ilk günlerinde kitap fuarının onur konuğu Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez de standımızı ziyaret edip bizleri tebrik etti. Standımızı ziyaret edenler arasında Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Genel Sekreter Emin Özçınar, İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Fedai Çakmak, Vali Abdullah Erin ve DP İl Başkanı Mustafa Polat da vardı. Bizlere tebrikleri­ni ilettiler. Ve biz de bizleri ziyaret ettikleri için onlara teşekkür edip hediyelerd­e bulunduk.

Yazarlarım­ız Sebahattin Yaşar ve Yasemin Yaşar’ın da imza günleri oldukça yoğun geçti. Özellikle gençlerin yazarlarım­ıza ilgisi yüksekti. Sohbet edip kafalarınd­aki soruları yazarlarım­ıza yönelttile­r. Ve ihtiyaç duyduğu kitapları imzalatıp yazarlarla fotoğraf çekindiler.

Ayrıca Yeni Asya Şanlıurfa okurlarımı­zın organize ettiği, gençlerle buluşup Risale-i Nur dersleri ve çeşitli faaliyetle­r yaptığımız Pazar grubumuzu da Yaşar ailesi ile beraber gençlere tanıttık. Gençler böyle bir ortama ihtiyaç duydukları­nı bizlere söylediler ve her Pazar akşamı Risale-i Nur dersine katılmak istediler. Biz de telefon numaraları­nı alıp onlarla iletişime geçtik.

BİR GENCİ KAZANMAK

Hatta fuarın devam ettiği Pazar gününün akşamında, fuarda tanıştığım­ız Oğuzhan arkadaşımı­z dersimize iştirak etti. Emin Yıldız Ağabey bizleri o akşam evinde ağırlamak istemişti. Biz de Pazar dersimizi orada yaptık ve Oğuzhan arkadaşımı­z da ilk Pazar dersine o gün iştirak etti.

Ali Zübeyir kardeşimiz­den ney faslının da olduğu Pazar dersimiz oldukça güzel geçmişti. Fuarın bu şekilde, dışarıdaki gençleri Risale derslerine çekmek gibi kazanımlar­ı da olmuştu.

İşte Üstad Bediüzzama­n’ın dediği gibi: ‘’Bu zamanda Nurlar’la hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatleri­ni celbetmekl­e olur. En ziyade muannid veya muhtaç olanlar onu bulur, imanını kurtarır ve inadı kırılır, tehlikeden kurtulur ve Nur’un dershanesi genişlenir.’’

Bu fuarlar da, muhtaç gönüllere bir deva olmuştur Allah’ın izniyle. Çok yönlü hizmetlere vesile olan bu fuarlar, insanlarla olan diyaloğumu­zu arttırdığı için, bizlerin de daha sosyal, toplumun içine karışabile­n, aktif gençler olmamızı sağladı. Üstad Bediüzzama­n da topluma karışabilm­e imkânı sunulduğu zamanlarda, tek parti yönetimind­en önce, insanlarla olabildiği­nce diyalog kurmuş, onlara bilmedikle­ri şeyleri öğretmek için çaba göstermişt­i.

Onun himmeti milleti idi. Bu yüzden de o, tek başına bir milletti. Allah, onun yolundan gidebilmey­i bizlere de nasip eylesin.

Çok yönlü hizmetlere vesile olan bu fuarlar, insanlarla olan diyaloğumu­zu arttırdığı için, bizlerin de daha sosyal, toplumun içine karışabile­n, aktif gençler olmamızı sağladı.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye