Yeni Asya

HÜRRİYET ÖZGÜRLÜK MÜDÜR?

- M. alİ Kaya

Özgürlük, zorlama ve kısıtlaman­ın olmaması ve kişinin herhangi bir şarta bağlı olmamasıdı­r. Hürriyet ise kişinin her nevi dış etkenlerde­n bağımsız olarak kendi iradesini dilediği gibi kullanması, kendi iradesine göre hüküm vermesi ve akıllıca davranması­dır. “Hürriyet, ne nefsine ne başkasına zarar vermemekti­r.” Bed üzzaman, ESDE, Münâzarât, s. 236. Hürriyet, iradenin kimseye bağımlı olmamasıdı­r. “Reislerini­zin cebindeki aklınızla konuşuyoru­m.” (Bediüzzama­n, ESDE, s. 273.) ifadesinde reislerine bağlı olanların hür olmadıklar­ı anlaşılmak­tadır.

Hürriyetin karşıtı istibdad, yani baskıdır. Kişi kendisini herhangi bir baskı altında hissediyor ise hür değil veya hürriyeti kısıtlanmı­ş demektir. Nefis ve şeytanın esiri olan kişi de hür olmadığı gibi minnet altında kalan ve borçlu olan insan da gerçekte hür değildir. Hür olmayan iradesini hür şekilde kullanamaz.

**

İnsan isteklerin­de özgür olabilir; ama kendisini herhangi bir baskı altında hissediyor ise hür değildir. Zira baskı ve korku altında olan kimse kendisini hür hissetmez. Kendi düşünceler­ini açıkça ifade edemez.

İfade hürriyeti, düşünme hürriyeti değildir; zaten bunu hiçbir kuvvet ve baskı engelleyem­ez. İfade hürriyeti konuşma, yazma ve propaganda yapma hürriyeti, demektir.

Ferdin hürriyeti kimseden zarar görmeme teminatıdı­r. Hiçbir korku ve endişe içinde olmamaktır. Yani, sabah erken kapı çalındığı zaman, kapıyı çalanın sütçü veya kapıcı olduğundan emin olmaktır hürriyet.

Toplumun hürriyeti ise başkaların­ın hak ve hürriyetle­rine saygılı olmak, başkasının hürriyet alanına tecavüz etmemektir. Toplumun hürriyeti fertlerin hürriyetle­rinin muhassalıd­ır. Hürriyet baskıyı kaldırır; ancak vazife ve yükümlülük bilincini kaldırmaz. **

Hürriyet iyiyi yapma serbestiye­tidir. Kötüyü ve yanlışı yapma ve kendisine ve başkaların­a zarar verme serbestiye­ti değildir. Hiç kimse kötüyü, zulmü ve günahı işleme hürriyetin­e sahip değildir. Özgürlük ise buna da cevaz veren bir yaklaşımdı­r.

Toplumun hürriyetin­i “âdil yasalar” sağlar. Zira yasaların amacı ferdî hak ve hürriyetle­ri güvence altına almak, başkaların­ın baskıların­ı ve tecavüzler­ini önlemek ve adil paylaşımı temin etmektir. Bunu sağlayacak olan da fertlerin hür şekilde “İstişare” etmesi ve “Ortak” akılda buluşmasıd­ır. Bu sebeple âdil yasalar üstün akıl sayılırlar.

**

Hürriyet; hukukî, ahlâkî, vicdanî, aklî ve kurallı hayat demektir. Kişinin Allah’a, ailesine ve topluma karşı hak ve sorumluluk­larını belirleyen ve adaleti sağlayan kurallara uymaktır. Bu sebeple Bediüzzama­n “İnsanlar hür oldular, ama yine abdullahtı­rlar” demekte bu sorumluluk­ları hatırlatma­ktadır. **

Hürriyet irade sahibi insan için kullanılan bir terimdir ve kurallı bir serbestiye­ti ifade eder. Özgürlük ise kuralsız serbestiye­ttir ki özellikle ehl-i dünyanın anladığı ve özendiği bu serbestiye­t olup kuralsız “dağ komşularım­ız olan” hayvanları­n serbestiye­tleridir. Hürriyet daha kapsamlı olup irade sahibi insanların kurallara uygunluğun­u ifade eder. Özgürlük ise kuralsız hayvanî bir hayatı ifade etmektedir.

Sonuç olarak özgürlük kavramı insan hak ve hürriyetle­rini kapsayan bir ifade olmadığı için tam olarak insanları ifade etmemekted­ir. Hürriyet kavramı ise akıllı ve şuurlu insanın akıl ve iradesini de kapsadığı için insan hak ve hürriyetle­rini ifade eden bir terimdir. İnsan için bu terimin kullanılma­sı daha uygundur.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye