BU SİSTEMİN NETİCESİ ENFLASYON, İŞSİZLİK VE HUZURSUZLUKTUR
Mevcut siyasî sistemin işleyişini eleştiren Uysal, “Bugün sistem olarak bile adlandıramayacağımız, evrensel demokratik normlar ve tarihsel tecrübemiz ile de örtüşmeyen Cumhurbaşkanlığı Modeli adında parlamento, yargı, ekonomi gibi devletin bütün önemli kademelerini tek kişiye bağlayan ve tek kişiyi yegâne karar mercii hale getiren bu tarz bir sistemin de çıktısı ancak enlasyon, istikrarsızlık, işsizlik ve toplumsal huzursuzluktur” dedi. Fransa’daki olaylara da temas eden Uysal şunları söyledi:“türkiye’de ücretli kesimin yüzde 43’ü asgari ücretliyken Fransa'da bu oran yüzde 8’ler civarında. Türkiye'de dolaylı vergiler yüzde 68’ler civarındayken Fransa'da yüzde 30 civarında. Bu gerçeklere rağmen asgarî ücretin 1200 euro civarında olduğu bir Avrupa ülkesinde millet demokratik tepkilerini vatandaş olma bilinci ve vergi bilinci ile beraber ortaya koyuyor. Neticesinde ülkede hükümet geri adım atıyor. Türkiye’de bugün hükümete karşı bu tepkileri vermeye kalksak devletin varlığını ve birliğini yıkmaya teşebbüs ile, vatan hainliği ile itham edilirsiniz. Devlet kurumlarının müdahaleleri ile medya başta olmak toplumun tek sesli hale getirildiği bu noktada tabiî kimse hak aramaya cesaret edemiyor. Şu anda siyasî iktidarın elinde milleti yoksul bırakarak, eğitimsiz bırakarak, devlet imkânları ile farklı kesimleri kendine bağlayarak ve vatandaşı borçlandırarak kurduğu dört ayaklı bir düzen var” Gelir dağılımı ve hizmet sağlanması noktasında adaletsizlik olduğunu ifade eden Uysal, “Adaletsiz toplanan bir verginin adaletli bir şekilde dağıtılacağını iddia etmenin pek de bir manası olmadığı kanaatindeyiz” dedi.