UYGUR TURK’UNDEN sitem VAR
AKTİVİST YAZAR ABDULWELİ AYUP, UYGUR TÜRKLERİNE SAHİP ÇIKMASI İÇİN TÜRK HÜKÜMETİNE SİTEMLE SESLENDİ.
türk hükümetİ sahİp çiksin
sosyal medya hesabından, Türk hükümetinin Doğu Türkistanlı Müslümanların maruz kaldığı Çin zulmüne sessiz kalmasını eleştiren Ayup, “Tutuklanan insanların çoğu 2012 yılında Erdoğan, Bahçeli ve bakanları Doğu Türkistan’da karşılayan iş adamları ve halktan kişiler” dedi.
TÜRKİYE sevgİsİnİn BEDELİ
TÜRKİYE sevgisi sebebiyle birçok Uygur Türkü’nün kamplara götürüldüğü, işkence gördüğü ve öldüğünü belirten Abdulweli Ayup, “Türkiye’yi Türk dünyasının hakikî hamisi olarak gören ve ululayan Uygurlar bu sevdalığın bedelini ödüyor” diye yazdı.
Doğu Türkistanlı aktvist yazar Abduweli Ayup, BM verilerini açıklayarak Çin zulmüne dikkat çekerken, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yetkililere sitem etti. Çin ziyaretleri sırasında yapılan uygulamalar sebebiyle tutuklanan soydaşlarını anlatan Ayup, yetkililere “kendilerinden dolayı olan zulmü hiçe saymasın, gizlemesin, kendi sorumluluklarını yerine getirsin diyorum” diye seslendi. Aktvist yazar Abduweli Ayup’un sosyal medyadan yazdığı satırlar ise şöyle; “2018 Ağustos ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları platformunda bir milyondan fazla Uygur’un ve bölgedeki diğer Müslüman milletlerin toplama kamplarında tutuklu olduğunu açıkladı. Bu olay batıdaki en önemli medyalarda yer aldı ve batı hükümetlerin ve halkın dikkatini çekti. Türkiye’de ise önemli medyalar bu olay hakkında sesini çıkarmadı. Hatta TRT World kanalı benimle yapan Uygurlar hakkındaki sohbet programını bile yayınlayamadı.
Zulme karşı yürüyüş yapanlar ankara’dan çevrildi
AKP hâkimiyetindeki Türkiye’nin pasiliği sadece bununla bitmedi. Yakında Dünya Uygur Kurultayı başkan yardımcısı “teröristlere hedef gösterme suçu” ile şikayet edildi. 60’den fazla kişiden oluşan bir grup zulme karşı yürüyüş yaparken Ankara’nın kapısından geri çevrildi. Mevlut Çavuşoğlu Uygur faciası hakkındaki haberleri batının olayı manipülasyona dönüştürmesine bağladı. Bugünkü sosyal medyalarda AKP hükümetinin Uygur faciasına neden sessiz kaldığına dair birçok tahliller vardır, ama neden sesini çıkartması gerektiği hakkında ise hiç bahsedilmedi. Ben sesini çıkartmasının gerekli olduğunu düşünüyorum ve şu sebepleri göstereceğim. Ben AKP Türkiye’si bu zulme sorumlu derken daha önce denilen kandaşlık vazifesini dile getirmeyeceğim, Müslümanlıktan doğan sorumluluğu da sormayacağım. Ben burada sadece Türkiye’deki mevcut hakimiyet ve liderlerin direk sebep olduğu zulümleri ortaya koyacağım.
uygurlar bu sevdalığın bedelini ödüyor
Uygurlar Doğu Türkistan’da üzerinde Türk bayraklarının bulunduğu kıyafetleri giydiğinden, üzerinde Türk bayrağındaki ayyıldızın yer aldığı takıları, ev eşyaları ve cihazları kullandığından, Türkiye dizi ve filmlerini izlediğinden ve dağıttığından dolayı tutuklandı, kamplara kapatıldı hatta polisler sorguya çekerken hayatını kaybetti. Türkiye’yi Türk dünyasının övüncü, Türklerin ikinci vatanı, hakikatin hamisi olarak gören, seven ve ululayan Uygurlar bu sevdalığın bedelini ödüyor. Dolayısıyla Türkiye hükümeti Uygurların faciasına sessiz kalmaması gerekir.
Türkiye ile uygurlar arasında milyonlarca dolar döndü
2012 Nisan ayında baş bakan Recep Tayyip Erdoğan Urumçi’yi ziyaret etti. Bunun sonucunda Uygurların Türkiye’ye olan sıcaklığı hızlı artış gösterdi. Türk restoranları Doğu Türkistan’ın her yerinde açıldı, yüzlerce Türk tüccarlar geldi, Türk ürünleri piyasayı doldurdu, Türkiye’ye seyahat Uygurlar’da moda oldu. Uygur tüccarlar Çin şehirlerine ürün sipariş vermeyi durdurup Türkiye’nin ürünlerini satmaya başladı. Türkiye ile Uygurlar arasında milyonlarca dolar döndü. Ama bu ticaret Nisan 2017’den sonra suç olarak sayıldı. Türklerle bağlantısı olanlar tutuklandı. Türkiye’ye poliçe olarak para gönderenlere hapis cezası verildi. Uygurlar bugün Türkiye’ye yapan seyahatı, Türklerle yapan ticareti, Türklerin elinden yediği yemekleri için bedel ödüyorken, AKP hükümeti bundan sorumlu olması gerekir.
engelsiz bir şekilde suriye’ye girdiler
2013.yılından itibaren Uygurlar kaçak yollarla Türkiye’ye geldi. Bu insanlar Türkiye’de insan kaçakçıları tarafından kandırıldı ve Türkiye-suriye sınırından yüzlerce kişi geçerek teröristlere gitti. Meselâ, Ekim 2015’te bir otobüste 45 Uygur İstanbul’dan yola çıkarak hiç engelsiz bir şekilde Suriye’ye girdi. Böyle Suriye seferleri ta 2017 Ramazan’a kadar devam etti. Çin hükümeti Suriye’ye giden bu Uygurları dünyaya duyurarak bütün bir milleti terörizmle cezalandırıyor. O yüzden terörizmle etiketlenen Uygurların bugünkü acıları için Türkiye’den Suriye’ye giden Uygurları durdurmayan hakimiyet sorumluluk duymalı.
erdoğan’a hünnap ikram eden Tüccarlar hapse atıldı
Türkiye devlet adamlarından Devlet Bahçeli, Zafer Çağlayan, Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan vb. kişiler Doğu Türkistan’a gitti. Bölgedeki Uygurlar onları görüp gözyaşı akıttı, kucakladı, pazarlarda hediyelerle saygı gösterdi. Bugün ise bu liderlerle görüşen Uygurlar hapiste. Özellikle Devlet Bahçeli ile görüşen Iydgah Camii’nin din adamları, Ahmet Davutoğlu’yla görüşen Uygurlardan önde gelenler ve Erdoğan’a hünnap ikram eden Uygur tüccarlar hapse atıldı. Seninle görüşen adamın suçlu denilip senden dolayı tutuklanması, Çinlilerin gözünde sen bir suçlunun kışkırtıcısı ve tehlikeli insansın demektir. O zaman senin mesuliyetin yada Çin’e “benim nerem tehlikeli” diye sormaktır, yada senden dolayı tutuklanan insanların suçunu sormaktır.
Zulmü gizlemeyin
Meselâ, fotoğraaki şaalı Uygur, adı Hoca Abdullah, Yenisar ilçesinin Mangshin, Karıvaş köyünden, Büyük Pazar’daki milyoner, 2018’in başlarında tutuklandı. Erdoğan ile görüşmekte olan Uygur, Yenisar Mangshin, Karıvaş’tan, adı İbrahim. Bu kişi de aynı dönemde tutuklandı. Sayın Erdoğan, onlar sizden dolayı tutuklandı, siz buna ne dersiniz? Ben adı geçen siyasetçileri ve Türkiye’deki mevcut hakimiyeti Çin’e karşı tedbir alsın demiyorum. Hâkimiyeti Doğu Türkistan için ortaya çıksın veya Uygurlara iltifat etsin de demiyorum. Ben sadece onları kendilerinden dolayı olan zulmü hiçe saymasın, gizlemesin, kendi sorumluluklarını yerine getirsin diyorum. Biz Uygurlar iltifat dilemeyiz, merhamet dilemeyiz, yardım istemeyiz, sadece adalet talep ederiz, hakikat sorarız,insani vicdan dileriz. Haber Merkezi