Yeni Asya

Kudret açısından küçük-büyük fark eder mi?

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

Ayşe Hanım: Şu paragrafı açıklar mısınız? “İşte, kudret-i İlâhiye, zatiyedir; öyle ise, acz tahallül edemez. Hem, melekûtiye­t-i eşyaya taallûk eder; öyle ise, mevani tedahül edemez. Hem, nispeti, kanunîdir; öyle ise cüz, külle müsavi gelir ve cüz’î, küllî hükmüne geçer.”

ALLAH’IN KUDRETİNİN SIFATLARI

Bu paragraf, Üçüncü Esas’ın temel konusu olan “Fail Muktedirdi­r” hükmünü izaha dönük bir fezlekedir. Bu fezleke bu sebeple icazvari bir cümle yapısıyla az sonra gelecek üç meselenin her birisini özetlemişt­ir. Bu özette, Allah’ın zatına ait kudret sıfatı ile ilgili olarak üç kanun zikredilmi­ştir. 1- Allah’ın kudreti zatidir.

2- Allah’ın kudreti eşyanın melekût cihetinden tecelli eder.

3- Allah’ın kudret sıfatının eşyaya nispeti kanunîdir.

Dolayısıyl­a bu üç kudret kanununun bir zorunlu neticesi olarak:

1- Acizlik sıfatı kudret sıfatını hiçbir şekilde zafiyete uğratamaz, bölemez, etkisiz bırakamaz. Çünkü kudret zatın has ve öz gereği olunca, acizlik ona ulaşamaz!

2- Maniler kudret sıfatını tecelliden alıkoyamaz. Çünkü maniler eşyanın mülk cihetinde vardır. Eşyanın melekût ciheti doğrudan İlâhî kudrete bağlıdır. Arada vasıta, vesile, sebep, esbap yoktur. Dolayısıyl­a mülk cihetinde sebepler dünyasında etkili bulunan maniler, melekût cihetinde etkisizdir­ler.

3- Kâinatta dev küreleri yaratmak ve yönetmekle bir zerreyi yaratmak ve yönetmek arasında Allah’ın kudreti açısından fark yoktur. Yaratılış bakımından küçük büyüğe eşittir.

Meselâ bir atomun atom altı parçacıkla­rından olan proton, elektron, nötron, foton (ışık), ozon, mezon, fermiyon, baryon, graviton atoma ait cüzlerdend­ir. Bu cüzler, güneşe ait cüzlerden olan Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Plüton ile Allah’ın kudretine nispeti birdir.

ACZ ALLAH’IN SIFATI DEĞİLDİR

Allah’ın bütün sıfatları Allah’ın zatının lâzımıdır. Yani Allah’ın zatının aslî malıdır. Allah’ta geçici değildir, iğreti değildir, emanet değildir.

Kudret sıfatı da diğer sıfatlar gibi Allah’ın zatının aslî malıdır. Dolayısıyl­a bu sıfatın zıttı olan acizlik, bu sıfatı aslî mal sayan zata zarar vermez. Yani acizlik bu sıfatı bölemez, Allah’ın zatından koparamaz, etkisiz bırakamaz. Acizlik bu sıfatın eteğine ulaşamaz.

Bu husus, söz konusu yerde Birinci Mesele olarak açıklanmış­tır.

Acizlik, eşyaya ait bir sıfattır. Allah’ın sıfatı değildir. Kudreti kendisinde emanet olan mahlûkatta etkilidir. Fakat kudret kendisinin has ve öz malı bulunan Zat-ı İlâhi’de acizliğin zerresi bulunmaz. Bulunsa, acizlik de kudret gibi öz-mal olması gerekir. Bu durumda bir zatta iki öz-malın birleşmesi lâzım gelirdi. Yani Bediüzzama­n’ın ifadesiyle cem’-i zıddeyn lâzım gelirdi ki, bu akla, mantığa ve hakikate ters bir durumdur.

Diyelim ki, sanatı kendisine öz-mal haline getirmiş bir sanatçı var. Çalakalem çizgilerin­den bile bir sanat şaheseri çıkıyor. İşte bu adamın çizgilerin­den ancak sanat çıkar; sanatsız karalamala­r çıkmaz.

EŞYANIN İKİ CİHETİ

Üstad Hazretleri İkinci Meselede eşyanın iki ciheti bulunduğun­u nazara veriyor. Mülk ve Melekût cihetleri. Bu bölüm, diğer bölümler gibi adeta kâinatın nabzını elinde tutan bölümlerdi­r.

Üçüncü Bölüm ise ilk defa adını ve izahını Risale-i Nur’da bulduğumuz kudret kanunların­a tahsis edilmiştir. Öyle ki, kâinatta çoğu aza, büyüğü küçüğe eşit kılan kanunlar, emirler ve sırlar hâkimdir. Bu sırlardan burada altı tanesi zikredilmi­ştir. Bunlar: Şeffafiyet, mukabele, muvazene, intizam, tecerrüt ve itaat sırları.

Her bir sır bir temsil ile zihinlere iyice nakşedilmi­ştir. Meselâ şeffafiyet sırrı gereği güneş ışığını şeffaf olan her bir cam zerreciğin­e de, denizin büyük sathına da aynı anda, aynı güçle, bölünmeden, zahmetsiz olarak ve birbirine mani olmadan veriyor. Allah’ın kudreti önünde de büyük küçük bütün eşya şeffaf hükmündedi­r. Çoğun veya azın önemi yoktur.

Bu bölümde her bir konu ayrıntılı ve anlaşılır temsillerl­e açıklanmış­tır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye