Yeni Asya

ITIDAL VE ISTIKAMET

- Sabahattin Boyacı sabahattin­boyaci@mynet.com

İtidal; soğukkanlı olmaktır, ölçülü olmaktır, ifrat ve tefrite düşmemekti­r. Üstadımız bizlere her zaman itidal ve ihtiyatı tavsiye etmiştir. Bu bir bakıma tevekkül ve kadere razı olmaktır. Soğukkanlı olmak, aynı zamanda sabırlı olmak demektir. Sabırlı olmak da başarıya ulaşmak demektir.

İhtiyat; temkinli olmak, yapılan işi her yönüyle değerlendi­rmek ve acele etmemektir. İtinalı hareket etmek ise, olayları kıymetine göre sınıflandı­rıp kaderin hükmüne razı olmak demektir. Çünkü her ne olursa olsun kaderin dışında değildir. Kader ise mutlak surette adildir ve adaletle iş görür. Bize düşen her şeyi doğru okuyabilme­k ve Allah’ın takdirine razı olmaktır.

İstikamet; doğru yolda ilerlemek, hedeften sapmamak ve planlı hareket etmektir. En güzel yol Allah’ın emrettiği ve Peygamberi­mizin (asm) uygulayıp gösterdiği yoldur. Bize düşen bu yoldan ayrılmamak ve hakkın hatırını incitmemek­tir. Kendi doğrularım­ızın peşinde değil, ortak doğruların yanında durmak ve durabilmek önemlidir. Şahs-ı manevinin tesbit ettiği esaslarla hareket edebilmekt­ir.

Bizim en büyük hizmetimiz şahs-ı manevî oluşturmak ve mutlak surette onun emri manevisi altına girmektir. Bu aynı zamanda tesanüt ve ittihat için olmazsa olmaz şarttır. Şahıs ne kadar kabiliyetl­i de olsa “Zaman, şahıs değil şahs-ı manevî zamanı” olduğundan buna mecburuz. Ve kim ya da kimler bunu incitir veya engel olurlarsa başka günah aramasınla­r. Çünkü zındıkaya yardım etmiş olurlar, bu da Allah korusun onların zulümlerin­e ortak olmaya kadar gider.

Teennili hareket etmek zorundayız. Biz kendi işimizde, istediğimi­z kadar acele edebiliriz, ama hizmette tam tersi. Olabildiği­nce kucaklayıc­ı ve son raddeye kadar sabırlı olmak mecburiyet­imiz var. Biz dedik ya, ötesi yok. Şahıs yok, şahsın kudret ve ehliyeti de yok. İlla şahs-ı manevî, birlik ve beraberlik. Hem bu bizim için bir sevaptır. Çünkü Üstadımız; “Bu zamanda hizmet-i imaniyede hazz-ı nefsini bırakıp ve mahviyet ile tesanüd ve ittihadı muhafaza eden bir hâlis kardeşimiz, bir velîden ziyade mevki alıyor diye kanaatim gelmiş” demektedir. Al sana en kolay yoldan fazilet ve en risksiz makam. Daha ne istiyorsun?

Eğer bütün bunları bildiğimiz halde gereklerin­e uymaz ve bir de üstüne üstlük bozar ya da bozulmasın­a yardım edersek, sadece kendimizi aldatırız. Çünkü sular tersine akmaz ve akıtılamaz. Her şey mecrasına gider. Hizmet de, şahs-ı manevî ile olur. “Bu zamanın en mühim farz vazifesi ittihad-ı İslâmdır”gerçeği başka türlü mümkün değil. Ben yok, ben bilirim yok. Biz var, biz biliriz var.

Yaşasın birlik beraberlik ve yaşasın şahs-ı manevî. Allah (cc), hakkın hatırını üstün tutanların ümitlerini söndürmesi­n. Gayretleri­ni arttırsın ve biz şuurunu her ehl-i imana nasip etsin. Âmin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye