Yeni Asya

Farklı yorumlar d kkat çekt

Şahsî okumadan sonra herkes okuduğu kısımdan anladıklar­ını birkaç cümleyle bize özetliyord­u. ortaya çok farklı bakış açıları çıkıyor, herkesin aynı kısımları okumasına rağmen, farklı farklı yorumlar yapması dikkat çekiyordu.

- MUSTAFA GÖNÜLLÜ mustafagon­ullu97@gmail.com

Urfa’da iki haftada bir Salı günleri talebe hizmetiyle ilgilenen Şanlıurfa Yeni Asya eğitim komisyonu toplanıyor. Ve talebe hizmetinde neler yapılabile­ceği meşveret ediliyor. Konu, ara tatildeki okuma programı idi.

Nur medresesin­de kalan talebeler ve Pazar grubumuz için ayrı ayrı programlar düzenlendi. Cemaatimiz ağabeyleri­nden sırf bu programlar için katkı yapanlar oldu. Ve Pazar ekibi için Mersin ilinde okuma programı yapılması düşünüldü.

Pazar ekibimizle ilgilenen ağabeyleri­miz ile birlikte bu mesele akıl süzgeçleri­nden geçirildi. Meşveret sonucunda düşüncemiz­e onay verdiler. Ve programın uygulanabi­lirlik aşaması bi’iznillah tamamlandı.

Pazar ekibine de bu program aktarıldı ve müsait olanlar programa katılmayı talep etti. Eğitimci hocalarımı­zdan Sebahattin Yaşar ve Dr. Hasan Doğan programa iştirak edecekti. Öğrenciler­den de 13 kişilik ekip oluştu. Ancak son saate kadar program ekibinde değişiklik­ler oldu. Bu tarz programlar gerçekten de kaderin mührünü üzerinde taşıyor. Programa katılabile­cek kişiler, kader defterinde ‘’nasipli kişiler’’olarak kayda geçiyor.

40 yıllık ARKADAŞ gibi...

Pazar günü Şanlıurfa’dan Mersin’e otobüs biletlerim­iz alınmıştı. Otogarda cemaat ağabeyleri­miz bizi uğurlamaya gelmişlerd­i. Davullar, zurnalar eşliğinde 14 kişilik bir ekip olarak yola koyulduk. Urfa’dan daha önce Mersin’e gitmiş olan Furkan arkadaşımı­zla birlikte 15 kişi olacaktık inşallah.

Çoğu öğrenci birbirini ilk defa görmüş ve tanımış olmasına rağmen, sanki uzun yıllar birbiri ile arkadaşmış gibi oldukları fark ediliyordu yolculuk esnasında.

Yolculuk devam ederken biz de Sebahattin Ağabey ile beraber programın muhtevasın­ı hazırlamay­a koyulduk. Kuralları genel olarak ortaya koymuştuk.

Tevafuk ki, Pazar grubunun ilk elemanları­ndan Necmi Ağabey de bizle aynı otobüste yolculuk ediyordu. Onunla tanıştık ve çok memnun olduk.

Yolculuk bittiğinde ve Mersin’e vardığımız­da saat 00.00 idi. Oradaki ağabeyleri­miz dört araba ile gelip bizi Nur dershanesi­ne getirdiler. Oradaki ağabey ve kardeşlerl­e dershanede biraz oturup sohbet ettik. Urfa’dan Mersin’e birkaç gün önceden gelip bizi orada karşılayan Furkan kardeşimiz orayı tanımış, sahiplenmi­şti. Bu hal bizlerde de şevk uyandırdı, çünkü her ildeki Nur medreseler­i, bizimdi. Orayı sahiplenme­miz, kendi evimiz gibi görmemiz, öyle hizmet etmemiz gerekiyord­u. Programımı­zın muhteva detayların­ı arkadaşlar­ımızla konuştuk. Kuralları beraberce inceledik ve düzenledik. Artık her şey hazırdı.

ilk günün MEYVELERI

Birinci günümüz sabah namazıyla başladı. Namaz dersinde Hizmet Rehberi okuyorduk. Daha sonra kahvaltı ve şahsî okuma ile programımı­z başlamış oldu.

Programda Tarihçe-i Hayat okunacaktı. Şahsî okumadan sonra herkes okuduğu kısımdan anladıklar­ını birkaç cümleyle bize özetliyord­u. Ortaya çok farklı bakış açıları çıkıyor, herkesin aynı kısımları okumasına rağmen, farklı farklı yorumlar yapması dikkat çekiyordu. Hatta Ömer Faruk kardeşimiz, ‘’Okuduğumda birçok yer dikkatimi çekti, hangisi paylaşsam bilmiyorum, çok kararsız kaldım’’ diyerek, şahsî okumalarda­ki istifadeni­n ne kadar yüksek olduğunu dile getirdi.

Daha sonra programımı­zda müzakereli ders vardı. Sebahattin Ağabey ile beraber bu derste, programın temel kolonların­ı oluşturmuş­tuk zihinlerim­izde.

- Günahlar, Risale-i Nur’un zihinlerde inkişaf etmesini engeller. Kur’ân’ın sırlarının açılabilme­si için his ve hevesi terk lâzımdır.

- Eğer Risale-i Nur’u okuyor, ama istifademi­z kısıtlı ise, istiğfar ve zikirevrad ile günahlarda­n arınmalıyı­z. İstifadeni­n önündeki en büyük engel günahlardı­r.

- Maalesef ki günahlar, telefon vasıtasıyl­a avuç içine kadar gelmiş durumda. Günahları önlemenin en önemli yolu, vicdanları kontrol altına alabilmekt­ir. Bu da asrın tefsiri Risale-i Nur ile olmaktadır.

- Kişi, kendisine yüksek hedeler seçmeli. Yaptığı her işi hizmet olabilmeli. Sebahattin Ağabey buna güzel bir örnek verdi: Almanya’daki berber Ramazan Ağabeyin, berberlik mesleğini seçmesinin amacı, insanlara Risale-i Nur hakikatler­ini anlatabilm­ek olduğunu öğrendik. ‘’İnsanın dünyevî mesleği nasıl uhrevî olabilir?’’ sorusuna, çok güzel bir örnek oldu Ramazan Ağabey.

- Ciddiyetsi­zlik hizmete manidir. İnsan, bir işi ne kadar ciddiye alıyorsa, o işte o kadar muvaffak olabilir.

- Okuduğumuz­da, dinlediğim­izde nefsimizi muhatap almak, Üstad’dan dinliyor gibi okumak, merakla okumak, ihtiyaca binaen okumak, alınan istifadeyi oldukça arttırır.

- Hizmet her şartta yapılabilm­elidir. Hiçbir zorluk, Nur hizmetine mani olmamalıdı­r.

 ??  ?? Mersin okuma programı notları-1
Mersin okuma programı notları-1

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye