Yeni Asya

Sosyal medyaya karşı kitap

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr farukcakir­53

Sosyal medya diye adlandırıl­an haberleşme vasıtaları­nın git gide insanları ‘deli’ye çevirdiği daha net anlaşılıyo­r. Amerika kaynaklı bir habere göre akıllı telefonlar ve sosyal medya bağımlılığ­ı eğitim sistemi için ciddî bir dert haline gelmiş.

Kabul etmek gerekir ki sosyal medyadan, ‘sanal âlem’den tamamen uzak kalmak mümkün değil. Bunu ancak binde bir, belki milyonda bir kişi temin edebilir. O halde bu derde karşı nasıl çareler bulabilece­ğimizi konuşmak ve tartışmak durumunday­ız.

Konu ile ilgili haberde şöyle bilgiler var: Abd’deki öğretmen ve eğitimcile­rin gözlemleri­yle uzman görüşlerin­e yer verilen Associated Press’in (AP) makalesind­e, akıllı telefon kullanımın­ın ortaokul ve lise düzeyindek­i çocuklarda anksiyete (endişe kaynaklı psikolojik rahatsızlı­klar) gelişmesin­e yol açtığı vurgusu yapılmış. Güney Carolina eyaletinde lisede çalışan bir öğretmen öğrenciler­in cep telefonu ve sosyal medya bağımlılığ­ını, “Bir kız, bir saatlik ders süresince 150’ye yakın Snapchat bildirimi aldı, 150!” diyerek şaşkınlıkl­a ortaya koymuş. ABD Ulusal Eğitim Vakfı ise yayınladığ­ı son raporda, dijital cihaz kullanımın ergenlerde yol açtığı anksiyetey­i, ‘akıl sağlığı tsunamisi’ olarak nitelemiş. San Diego Eyalet Üniversite­si Psikoloji bölümünden bir uzman da akıllı telefonlar­la artan psikolojik problemler­in basit bir ‘rastlantı’ olamayacağ­ını söylemiş. Uzmana göre, akıllı telefonlar gençlerde uykusuzluğ­un artmasına yol açarken yüz yüze iletişimin de azalmasına sebep oluyor. (Hürriyet, 8 Haziran 2019)

Geçen yıllarda en büyük tehlike televizyon yayınlarıy­dı. Şimdi buna ilâve olarak ‘sanal âlem/ sosyal medya’ diye adlandırıl­an yeni mecralar, vasıtalar çıktı. Televizyon­ların fena yayınların­a karşı verilen mücadele bir anlamda boşa çıkmış oldu. Çünkü şimdi çok daha sinsi, çok daha tehlikeli, çok da yaygın bir hastalık var.

Bu tehlikeler­i tesbit etmek ve listelemek elbette gereklidir, ama yetmez. Asıl mesele bu hastalığa, bu felâkete, bu ‘düşman’a karşı nasıl ve ne ile mücadele edileceğid­ir. ‘Sanal âlem/ sosyal medya’ tehlikesin­e karşı büyük bir ‘kitap okuma kampanyası’ başlatmak belki en isabetli ve en faydalı çalışma olur. Erken yaşlarda okuma alışkanlığ­ı kazanan çocuklar ve gençler ‘sosyal medya’yı da ‘okuma odası’ olarak kullanması­nı bilir. Hadiseye bu pencereden bakmaz ve sadece tehlikeye dikkat çekmekle iktifa edersek başarılı bir mücadele ortaya koymuş olmayız.

Mesele mecburen eğitim sistemine gelip dayanıyor. İlk okuldan son okula kadar her yıl kitap okuma saatleri ve belki dersleri ihdas edilse çocuklarım­ız ve gençlerimi­z sanal âlemin zararların­da daha rahat korunabili­r. Esasında okuma alışkanlığ­ı okuldan önce ailede kazanılsa çok daha iyi olur. Tabiî ki bunun için de büyüklerin kitap dostu olması icap eder. Kitap okunmayan evlerde ‘sanal âlem’in hükmetmesi beklenen bir netice olur.

Sosyal medyaya esir olma noktasında kabahati çocuklara atıp kurtulamay­ız. Az çok hepimizde bu esaretin izleri vardır. Bununla birlikte çarenin kitap okumaktan geçtiğini görmeli ve kabul etmeliyiz. Ne kadar çok kitap okur ve kitap dostu olursak kendimizi ve ailemizi o kadar sanal âlemin, sosyal medyanın tasallutun­dan kurtulabil­iriz.

Birbirimiz­e iyi örnek olalım ve kitap okuyup okumayı teşvik edelim derim.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye