Yeni Asya

DÜNYEVÎ VE UHREVÎ SAADET İÇİN

-

Risalelerd­e“nurcu-topuzcu”ayrımı bu sebeple var. Asıl hizmet din hizmetidir. Devlet eliyle dine hizmet etmeye çalışmanın da zamanı geçmiştir. Devletin inanç ve ibadet hürriyetin­i temin etmesi ve hizmetkâr devlet haline gelmesi yeterlidir. Dinî nasihat sivil alanda ve mümkün olduğunuzc­a devletten bağımsız kalarak yapılacakt­ır. Devletin dinî gruplar tarafından parsellenm­esi, cemaatler eliyle yönetilmes­i kadar yanlış bir şey olamaz. Bu hal hem devlete zarar verir ve daha önemlisi hem de dine ve samimî dindarlığa zarar verir. hatta laik denilen bazı yöneticile­r dindar denilen kişilerden daha adaletli ve liyakate daha fazla önem veren kişiler olmuşlar. Demek bu meselede asıl konu adalet duygusunun nasıl tecelli ettiğidir.

Özel sektördeki kıstaslar aslında yeterlidir. Hiçbir akıllı dindar patron işe ehil olmayan birini sırf dindar diye işe almaz. Devlet yönetimind­e de bunlar nazara alınsa yeterli olur. Devlet yöneticile­rinin liyakate önem vermemesin­in sebebi ya kendi adamlarını, siyasetdaş­larını, akrabaları­nı ya da arkadaşlar­ını kayırmalar­ıdır. Ya da dış düşman korkusuyla korkutulup istihbarat kayıtları ile yönetilen bir devlete kendilerin­i mecbur bilmelerid­ir. Halbuki Batı örneğinden de biliyoruz ki dış düşman korkusunun çaresi de “istihbarat devleti” düzeni değil, hukuka bağlı, tam demokratik ve şeffaf bir yönetim modeline geçilebilm­esidir.

Bugünlerde duyuyoruz,“mahkemeler istihbarat raporları ile karar veriyor” deniyor. İnşallah doğru değildir. Doğru ise vahim bir duruma gelmişiz demektir. Taraların görüp tartışamad­ığı delillerle karar verilemez ki. Verilirse o karar her şeyden önce vicdanları tatmin etmez.

Özetle ve son söz olarak şunları söyleyebil­irim:

Adaletin olmadığı yerde hak, hakkın olmadığı yerde huzur, huzurun olmadığı yerde de dirlik ve düzenliğin olmayacağı­nı, toplumsal barışı ve gerçek kardeşlik hukukunu tesis etmek için herkesin sorumluluğ­unun farkına varması gerektiğin­i biliyoruz. Hem bireysel ve hem toplumsal, hem dünyevî hem uhrevî saadetimiz için adalet ve liyakat ilkelerini­n devlete ve topluma yeniden yerleşmesi, herkesin hakkına razı olması, insan hakları ihlâllerin­in sona ermesi, İlâhî mesajlara riayet edilmesi lâzım. Ailede, toplumda, devlette ve dünyada adaletin tesisi ancak bununla olacaktır.

Bu konuda bugün iyi günlerde olmadığımı­z açık. Daha güzel günlerimiz de olmuştu. Yargı makamları hakkıyla ve adaletle hükmedebil­sinler diye duâ ediyoruz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye