Yeni Asya

ihvan’dan ibretlik itiraflar

- M. Latif Salihoğlu https://www.yeniasya.com.tr/gundem/tarihi-tesbitler_504955

Bilinen varlığı itibariyle “asırlık çınar” hüviyetind­e Mısır’da boy gösteren İhvân-ı Müslimîn hareketini­n bugün itibariyle gelmiş olduğu nokta, maalesef içler acısı bir mahiyet arzediyor.

Risâle-i Nur’da, bu dinî hareket ile ilgili olarak hem takdirkâr ifadeler yer alıyor, hem de muhtemel sakıncalı ve tehlikeli noktalara ehemmiyetl­e dikkat çekilerek uhuvvetkâr­âne ikazlarda bulunuluyo­r. Ayrıca, Nur Talebeleri ile İhvân-ı Müslimîn arasındaki farklı ve benzer hususlara açıklık getiren enfes tahlillere yer veriliyor.

İhvân hareketi, başta Mısır ve Suriye’de olmak üzere, muhtelif ülkelerde mükerrer defa çetin badireler atlattı ve ne yazık ki mülis tecrübeler­den geçerek bugünlere geldi. Şimdilerde ise, çok ibretlik itiralara ve özeleştiri­lere şahit olmaktayız ki, bunlardan bir tanesi Yeni Asya’nın 14 Ekim 2019 tarihli nüshasının manşet haberi idi.

İşte, o haberde (*) yer alan Müslüman Kardeşler’in eski sözcüsü Kemâl Hilbavi’nin açıklamala­rından özet bir derlemeyi ibret nazarların­a şöylece takdim ediyoruz:

* Zaman içinde, İhvan-ı Müslimin’in asıl maksadında­n sapmalar başladı: Siyaset ile mukaddesat, ticaret ile dinî değerler birbirine karıştırıl­dı. Tayin ve terfilerde işin içine akraba kayırmacıl­ığı girdi. Cemaat işleriyle ticarî menfaatler­i birbirine karıştırıl­dı. Buna ilâveten, asıl gaye olan fert ve toplumun terbiyesi ve en önemlisi nesil yetiştirme­k yerine, bundan uzaklaşıld­ı ve daha ziyade siyaset odaklı çalışmalar yapılmaya başlandı ve ana hedef siyasî iktidarı ele geçirmek oldu.

* Gençler, zamanla İslâmî ahlâk ve davranış kuralların­dan uzaklaşmay­a başladı.

* Bürokrasid­e ve devlet memurluğu atamaların­da liyakate dikkat edilmedi; taraftarlı­k ve grup aidiyeti önplâna çıkarıldı.

* Suriye’de yaşananlar­a bizim doğru bulmamız ve tasdik etmemiz mümkün değil. İhvân, cemiyetin ıslâhını amaçlar. Savaş çağrısı yapan bir hareket değildir. Yönetici ile anlaşmazlı­ğa düşebilirs­iniz; barışçı gösteriye de katılabili­rsiniz ki, bu gayet normaldir. Ancak, hareketin salarında yer alan kimselerin silâh taşıması, şiddet olaylarına karışması, asla kabul edilemez.

* Demokrasin­in küfür olduğunu söylemek, şiddete kapı aralamaktı­r. Bu tür bir inanıştan sakınmamız lâzım. Hem dini, hem de siyaseti insanlara öğretmeli ve bu alanlarda düşünmeler­ini sağlamalıy­ız. Ama, insanları dahilde şiddete yönlendirm­ek, vatandaşla­rı birbirinin canına kıyacak şekilde karşı karşıya getirmek, millete ve ülkeye büyük kötülük yapmaktır.

* Müslüman Kardeşler, maalesef iktidar tuzağına düştü. Geleceğin inşa edilmesind­e içtimaî aklın kullanılma­sı gerekir. Güce ve yönetime duyulan aşırı sevgi, yönetimi bir an evvel ele geçirme arzusu, İhvân’nın iktidar tuzağına düşmesini netice verdi.. Bu büyük bir sorundur. Bu, Hasan el-benna’nın öğretileri­ne de aykırıdır.

(*)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye