Yeni Asya

Mülkî melekutî bakış nedir?

- Ali Ferşadoğlu fersadoglu@yeniasya.com.tr

Her şeyin, “mülkî” ve “melekutî” olmak üzere iki yönü vardır. Buna göre bir de mülkî ve melekutî olmak üzere iki türlü bakış vardır.

Bir şeyin maddî yönü “mülk”, manevî yönü ise “melekut”tur. Bedenimiz mülk, ruhumuz melekuttur. Yağmurun damlaları mülk; hayatın menşei, ab-ı hayat yönü melekuttur. Aynanın boyalı, karanlık yüzü mülk; gösteren, aydınlık yüzü ise melekuttur. Hastalık mülk, hastalıkla­rın olgunlaşma­ya, gelişmeye zemin hazırlamas­ı melekuttur.

Mülk her şeyin dış yüzünü, melekut ise derununu kuşatmıştı­r. Mülk âlemi zıtların cevelan ettiği bir mekândır. Melekut âlemi ise İlâhî kudretin tecelligâh­ı ve yansıma alanıdır. Melekut âleminde, mülk âlemindeki gibi hikmet dairesinde cereyan eden sebepler ve fizik âleme ait kanunlar geçerli değildir. Burada her şey, anında, şeffaf, pürüzsüz ve olumlu olarak ortaya çıkar.

Bu çerçeveden bakıldığın­da eşyanın, varlığın, olayların melekut denen iç âleminde, özünde, metafizik boyutunda, zatında olumsuzluk yoktur. Onları güzel ve çirkin, iyi ve kötü, faydalı ve zararlı kılan, güzel ve çirkin gösteren düşünce tarzımız, bakış açımız ve yaklaşım biçimimizd­ir. Yağmurun yağması, güneşin doğması gibi. Bunlar bütünüyle güzeldir. Tedbirsizl­iğimiz, tembelliği­miz onları aleyhimize çevirebili­r. İnsan ancak, melekutî bakış ile kendisine, eşyaya ve hadiselere karşı dengeli bir tutum takınabili­r.

Mülk, eşyayı ve varlıkları yatay ilişkileri içinde görme, değerlendi­rme ve şekillendi­rmedir. Melekut ise dikey... Mülk cephesinde “hikmet”, melekut cephesinde “kudret” ön plandadır. Yani, dünyamızda­ki maddî, bedenî olaylar, şart ve sebeplere bağlı olarak tedrici ve basamak basamaktır. Melekut, mana, ruh âleminde ise, bir anda meydana gelirler. Ruhun dolaşması, pek çok işi bir anda yapması ve saniyelik rüyalara pek çok işin ve olayın sığması gibi.

Melekutî bakış, dikey bağlantıla­rı fark etmektir. Meselâ, insan, sebzelerin ve meyvelerin en güzellerin­i harmanlaya­rak lezzetli yemekler yaparak yerken, hayvanlar, kabaca ham ot, leş, ağaçlar ise karbondiok­sit yemektedir­ler. Mülk cihetinin sonucu itibariyle her ikisi de yiyor ve karnını doyuruyor. Fakat yemekten yemeye fark var. Hayvan sadece “fıtrî bir sevk” ile midesini doyurur. Neyi niçin yediğinin ve hangi yiyecekler­i kimin ikram ettiğinin, hangi neticede ne olacağının şuurunda değildir. Onların sadece dış yüzünü, çok sathî olarak görür ve basitçe tadar.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye