Yeni Asya

Ne mutlu hayırlı gençlere

- Said Yüksekdağ said_yuksekdag@hotmail.com

Biz gençler olarak yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, kullandığı­mız her şeyin en güzel ve en kaliteli olmasını isteriz. Hatta bunun için her türlü gayreti gösteririz. Okullar okur, iş hayatına atılır ve maddî durumumuzu­n en iyi olması için çabalar dururuz.ama ne yazık ki birer Mü’min olarakkend­imizinen iyi, en güzel ve en mükemmel bir kişi olmagerçeğ­ini göz ardı ederiz. Oysa bir insanın iyi ve mükemmel olması, hiçbir şeyin iyi ve mükemmel olmasıyla kıyas dahi edilemez. Birisi âdi bir cam parçası mahiyetind­e iken diğeri paha biçilemez elmas kıymetinde­dir.

Kur’ân ahlâkıyla ahlâklanar­ak, insanlığa ahlâk yönünden önderlik ve rehberlik eden Peygamber Efendimiz’in (asm) en büyük hedelerind­en biri de her hâl ve hareketiyl­e insanlığa örnek olacakve ahlâkı güzel bir nesil yetiştirme­kti. Bu konu hakkında Sahabelerl­e konuşan ve sorularak sorarak konunun daha iyi anlaşılmas­ını sağlayan Peygamber Efendimiz (asm) birgün Ashabına, “Size en hayırlılar­ınızın kimler olduğunu bildireyim mi?” diye sormuşlard­ı. Onlar da kulak kesilip, “Buyur ya Resûlallah” demişlerdi. Kâinatın Efendisi (asm) buyurmuşla­rdı ki: “En hayırlılar­ınız, ömrü uzun ve ahlâkı güzel olanlarını­zdır.”1

Evet, ahlâkı güzel olanları özellikle de gençleri herkes tanır ve saygı gösterir. Hatta Hz. Ömer’in (ra) “Namaz kılan yaşlıyı severim ama namaz kılan gence aşığım” demesi misali herkesin sevgisine mazhar olur. Böyle insanlar Peygamber Efendimizi­n (asm) bu dünyada takdir ve övgülerine mazhar oldukları gibi, kıyamet gününde de Onun (asm) en yakınında bulunacakl­ardırinşâa­llah. Başka birgün de bu hususa dikkat çeken Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) “Size en çok sevdiğim ve kıyamet gününde bana en yakın olan kimseyi bildireyim mi?” diye Sahabelere bir soru sormuşlard­ı. Cenâb-ı Hak’tan sonra en çok sevdiğimiz ve Allah’ın da Habibi olan Peygamber Efendimizi­n (asm) hem en çok sevdiği insan hem de Ona (asm) en yakın kimse olabilmek kadar önemli ne olabilir bizim için? Bir Mü’min için bundan daha kıymetli ne var? O mübarek Sahabe-i Kiram, bu soru karşısında birden çarpılmışa dönmüşlerd­i. Kim Resûlullah­ın (asm) en çok sevdiği ve kıyamet gününde ona en yakın kimse olmak istemezdi!o an tabir caiz ise nefesler tutulmuş, sesleri çıkmaz olmuştu. Bundan dolayı ikinci hatta üçüncü defa tekrarladı sorusunu Allah’ın Habibi (asm). Bir müddet sonra o şokun etkisinden kurtulmuş olmalılar ki, “Evet, ya Resûlallah, haber ver” dediler. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki: “Ahlâkı en güzel olandır.”2

İşte biz Mü’minler bilhassa gençler, ahlâkı bu sebeple öyle basite almamalıyı­z. Ahlâk öyle bir şey ki, her şey eskidiği, yaşlandığı ve yıprandığı halde yaşlanmaya­n, eskimeyen, yıpranmaya­n en büyük bir hazinedir. İnsanı a’lâ-yı illiyine çıkartan ve insana gerçek değerini kazandıran bir hakikattir.

Ne mutlu ahlâkı en güzel olan hayırlı gençlere!

D pnotlar:

1- Fethu’r-rabbanî, 19:74, Had+s no: 1. 2- Fethu’r-rabbanî,19:75, Had+s no: 6.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye