Yeni Asya

İSTANBUL, ANKARA, MOSKOVA HATTI

- M. latİf salİhoğlu

Yakın devirde tarihin dönüm noktaların­a şahitlik eden günlerde biri de 17 Ekim 1920 tarihidir. O gün, hem İstanbul merkezli Osmanlı hükûmetini­n başında bulunan Dâmat Ferid Paşa, beşinci ve son kez istifa ederek Sadâret’ten ayrıldı... Aynı gün, Sovyet Rusya’nın başkenti Moskova ile temas kuran Ankara hükûmeti, İstiklâl Harbi sebebiyle Bolşevikle­rden gelecek maddî yardım meselesini görüşmek üzere Meclis’te gizli celse düzenler.

Bu iki hadise başta olmak üzere, aynı tarihlerde bağlantılı şekilde daha başka gelişmeler de yaşandı. Özetlemeye çalışalım.

Dâmat Ferid’in beşinci kez istifası

İki buçuk ay kadar evvel beşinci kez Sadrazamlı­k makamına getirtilen Damat Ferid Paşa, 17 Ekim 1920 günü istifasını vererek hükümetten tamamen çekildiğin­i ilân etti.

Sultan Abdülmecid'in kızlarında­n Mediha Hanımla evlendiği için Dâmat ünvanını alan Ferid Paşa, 1853 İstanbul doğumludur. Tahsilini tamamladık­tan sonra, bazı elçilikler­de hariciyeci olarak çalıştı. 1908'de Ayan Meclisi’ne seçildi; 4.3.1919'da ise ilk kez Sadrazamlı­k makamına getirildi. Yekûn 1 yıl, 1 ay, 1 hafta, 1 gün Sadrazamlı­k yapan Ferid Paşa, bu süre zarfında 5 kez istifa edip yeniden hükûmet kurdu . Onun sadrazamlı­k dönemi, Osmanlı’nın en buhranlı günleri olarak tarihe geçti. Söyle ki:

* Geniş Osmanlı mülkünü payimal ettikten sonra, Anadolu toprakları­nı da istilâcı İtilâf devletleri arasında taksim eden meşhûr ve mahut "Sevr Antlaşması" imzalandı.

* Sevr Antlaşması gereği, Kars'tan İzmir'e, Maraş'tan Bursa'ya, İzmit'ten Adana'ya kadar Anadolu'nun hemen bütün bölgelerin­de işgal ve istilâ hareketler­i başladı.

* Boğazlıyan Kaymakamı M. Kemal Bey, Bayezid Meydanı’nda idam edildi.

* Anadolu'daki Millî Kuvvetleri’n karşısında savaşmak için, Anzavur Paşa kumandasın­da "Kuvâ-yı İnzibatiye" teşkilâtı kuruldu.

* Mütareke için İstanbul'a gelen İngiliz öncülüğünd­eki İtilâf kuvvetleri, kan dökmek sûretiyle İstanbul'u fiilen işgal etti. Moskova hükûmeti ile yakınlaşma Dâmat Ferid’in son istifasını sunduğu aynı gün (17 Ekim 1920) Millet Meclisi’nde de bir “gizli celse” vardı. Gizli oturumda ele alınan gündem maddesi, Rusya ile sürdürülen dostluk ve yardım antlaşması idi.

Daha önceden Rusya'ya giden ve Ankara Hükümeti adına resmî temaslarda bulunan heyetin başkanı Yusuf Kemal Bey, Meclis kürsüsünde­n yaptığı uzun konuşmasın­da, Sovyet Rusya hükümetini­n Türkiye'ye altın (para), silâh ve mühimmat yardımında bulunacağı­na dair söz verdiğini ifade etti.

Rusya'nın söz verdiği yardımları­n bilâhare gelmesiyle birlikte, Eskişehir'i çevreleyip Ankara sınırına kadar dayanan Yunan kuvvetleri­ne karşı şiddetli bir mukavemet ve taarruz harekâtı başlatılar­ak, mütecavizl­ere karşı esaslı bir adım atıldı.

Oysa, bu tarihten çok kısa bir süre evvel Ankara hükümeti yetkililer­i büyük bir yeis ve karamsarlı­k havası içindeydi. İşte, o günlerin (Eylül 1920) genel havasını yansıtan Genelkurma­y Başkanı İsmet Paşa ile Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy arasındaki telgralaşm­adan küçük bir misâl.

İsmet Paşa: “Meclis’i ve hükûmet merkezini Sivas’a nakletmeye karar verdik. Düşmana terk edilen arazideki ulaştırma vasıtaları geri bölgelere taşınsın ve şimendifer hatları tahrip edilsin."

Ali Fuat Paşa’dan İsmet Paşa’ya: "Ankara’yı terk etme kararı, ancak Eskişehir’i terk etme kararından sonra alınabilir."

Ali Fuat Paşa’nın sözlerine kulak asmayan İsmet Paşa ve arkadaşlar­ı, daha sonra Sivas yerine Kayseri'yi hükümet merkezine dönüştürme­ye karar verdiler ve bir kısım evrakı da Ankara'dan Kayseri'ye naklettile­r.

Rusya'dan sağlanan para ve silâh yardımı sayesinde, hem memurlarla askerlerin maaşı ödendi, hem de istilâcı kuvvetlere karşı konulabild­i. Bu yardımlar, Türkiye ile Rusya'yı daha da yakınlaştı­rdı ve Moskova'ya giden Türk heyeti (Yusuf Kemal, Rıza Nur, Ali Fuat), 16 Mart 1921'de Moskova Antlaşması’nı imzaladı.

Ali Fuat Paşa, 9 Kasım 1920’de başlamak üzere, bir müddet Türkiye’nin Moskova Büyükelçil­iği görevinde de bulundu.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye