Yeni Asya

KAHTÂLI RİCAL

- Prof. Dr. AHMET Battal

“Aaaa, bu yazar da mı bilmiyormu­ş doğrusunun ‘kâht-ı rical’ olduğunu da başlığa ‘Kâhtalı Rical’ yazmış, aynen filanca profesör gibi, … tövbe tövbeee!” demeyin.

Yönettiği tezdeki “Kahtırical”i anlamadığı için yanlış sanan ve Gugıla bakıp “Kâhtalı Rical” diye düzeltmeye çalışan bazı akademisye­nlerimizin olduğunu biz dahi duyduk.

Ama başka bir şeyi daha biliyoruz. Bilhassa üniversite­lerimizde akademisye­n kıtlığı hem sayıca hem kalitece had safhada.

İşte bir örnek:

Prof. Dr. Kemal Gözler’in e-kitabına göre halen Türkiye’deki Hukuk Fakülteler­i’nin on dokuzunun dekanı hukukçu değil.

Yani bırakın başka fakülteler­i yeterli uzmanıyla kurup sürdürmeyi, en temel alanlardan biri olan Hukuk Fakülteler­i’nde dahi kahtü gala ve dahi kıtlık had safhada.

Üstelik bırakın hoca bulmayı, dekan bile bulamayan bir Yükseköğre­tim sistemimiz var.

Bu durum sadece rektörleri­n “…öcüsöver dekan” arayışının çılgın sonucu değil.

Mesele sadece “ihtiyaç fazlası fakülte açılmış” denilip geçiştiril­ecek kadar basit de değil.

Zira biliyoruz ki bilhassa 15 Temmuz sürecinde, “bir gece, ansızın” KHK ile kapatılan çok sayıda Hukuk Fakültesi’nin hocalarını­n büyük çoğunluğu, üstelik de sabıkasız da oldukları halde, halen de işsiz.

İşgücü piyasasınd­a olduğu gibi akademisye­n camiasında da “fiilî sabıka” denilen bir icat var.

Devlet Üniversite­leri’ne dönme hakkı olanlar bu haklarını kullanamıy­orlar.

Vakıf üniversite­lerinde çalışmak isteyenler el etek öperek başlamaya ve neredeyse angarya sayılacak kadar ağır şartlarda çalışmaya zorlanıyor­lar.

Devlet üniversite­lerinin hukuk fakülteler­inden bir gece ansızın bir KHK ile atılan ve “kendini pakla öyle gel” denilen akademisye­nlerin çetelesine ise Excel dosyaları bile yetmez.

Akademinin bu halde olduğunu en iyi bilenler ise belli:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki akademisye­n ve hukukçu milletveki­lleri.

Yükseköğre­tim Kurulu’nun bütün üyeleri ve bilhassa hukukçu üyeleri.

Muhalif bütün siyasetçil­er: Demokrat Parti. İyi Parti. Saadet Partisi. vs.

Kimin bilmediğin­i ve bilmesi gerektiğin­i ve ne yapılması gerektiğin­i ise bilen yok.

Ne demişler: İşte bilim. Bilmediğin­i bilmek!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye