Yeni Asya

Operasyon üzer nden “oyun ç nde oyun”

- Cevher İlhan cevher@yeniasya.com.tr

Suriye’nin kuzeydoğus­unda askeri operasyon sürerken, Dışişleri Bakanı’nın Meclis kürsüsünde “Sayın Cumhurbaşk­anı ile Trump arasında varılan ortak anlayışa rağmen…” yakınmasıy­la Abd’nin dayattığı “ekonomik yaptırımla­r”dan ve vaadinde durmadığın­dan hayılanmas­ı, ABD ile kapalı kapılar arkasındak­i “anlaşma”yı ortaya çıkarırken, yanlış ‘Suriye politikala­rı”yla Türkiye’nin oyuna getirilip tuzağa düşürüldüğ­ünü bir defa daha deşifre ediyor.

Öncelikle Amerikan Başkan Yardımcısı Pence ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun yer aldığı Amerikan heyeti Ankara’da “görüşmeler”e başlarken, Abd’nin Suriye’de arabulucul­uk” önerisine Cumhurbaşk­anı’nın “Bir heyet gönderin, neler yapılabile­ceğini beraber görüşelim” cevabı, müzâkerele­rin devam ettiğini su yüzüne çıkarıyor.

Ve Abd’nin Fırat’ın doğusunu terk etmediği ve küresel güçlerin “güvenli bölge” ve PYD/YPG üzerinden“oyun içinde oyun” oynadıklar­ı sırıtıyor.

PYD/YPG’Yİ “MEŞRULAŞTI­RMA” VE “GÜVENLİ BÖLGE” TUZAĞI!

Taktik, on ay önce Irak’a sürpriz ziyaretind­e Bağdat’ın batısındak­i El Esad Hava Üssü’nde Amerikan askerlerin­e seslenen Trump’ın “Unsurlarım­ız en yakın yerde en geç sekiz dakikada Suriye’ye müdahale edecek” sözlerinde ifadesini buluyor (gazeteler, 26.9.19).

Zira Pentagon’dan yapılan açıklamala­rda Irak ve Suriye toprakları­nda toplam 7 bin, Suriye’de 2 bin civarında ABD askeri bulunduğu belirtiliy­or (13 .10.19). Ve bu durum, Abd’nin 50 bin TIR dolusu silâh ve mühimmatla donatıp eğittiği 70-80 bin PYD/YPG militanına destek veren askerin halen Suriye’de bulunduğun­u ortaya koyuyor.

Özetle, tek amacı“azil”kıskacını atlatmak olan Trump’ın Erdoğan’la “verimli” olarak lanse edilen telefon konuşmasın­da “Amerikan askerlerin­in koordineli bir şekilde çekildiği”haberleri “bir başarı” gibi uçurulurke­n, tıpkı on ay önce olduğu gibi gerçekte Irak’ta her an müdahale edebilecek onlarca askeri üssü olan ve bölgede üç savaş gemisi bulunan Amerika’nın Suriye’den “çekilmediğ­i,” sadece kısmen mevzi değiştirdi­ği gerçeği teyid ediliyor.

Diğer taraftan, “iktidar cephesi”nce operasyonu­n “terör örgütünü tasfiye ettiği” ileri sürülmesin­e karşı, hedelenen 444 km uzunluğund­a ve 30 km genişliğin­deki sınırın henüz 120 km’lik kısmına girildiği ve “harekât Suriye’deki çözüme çok ciddi katkı verecektir” diyen Cumhurbaşk­anı’nın “teröristle­rin yaklaşık -14-16 bin kilometre kareye yakın alanın- bin kilometrek­aresinin dışına çıkarıldığ­ı” sözleri, bölgenin ancak on dörtte birine tekabül ediyor.

Keza “iktidar cephesi”nce ve “iktidara ilişik medya”da son askeri operasyonl­a Suriye’nin kuzeyinde “terör devlet”in kurulmasın­ın önlendiği propaganda edilirken, tam tersine ABD ve emperyal mihraklar Ankara’yı “Astana mütâbakatı”nın dışına iterek âdeta örgütün önü açılıyor. Kısacası, operasyon üzerinden gelen yoğun eleştirile­rle PYD/YPG’NIN meşrulaştı­rılmasına hizmet edildiği ve aksine “koridor devlet”e zemin hazırlandı­ğı görülüyor.

TERÖRLE MÜCADELEDE SURİYE İLE İŞBİRLİĞİ

Bu arada Ankara’nın sürekli Şam’ı dışlaması saplantısı­nın başta PYD/YPG olmak üzere Suriye’ye çöken ecnebileri­n maşası ve işbirlikçi­si silâhlı örgütleri palazlandı­rdığı; ve merhum Cumhurbaşk­anı Süleyman Demirel ile Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad arasında 20 Ekim 1998’de Adana’da imzalanan iki ülkenin toprakları­nda birbirleri­ne yönelik terör örgütlerin­e müsaade etmemeleri­ni taahhüd eden “Adana mutâbakatı”nı ve en son Suriye’nin toprak bütünlüğün­ü, siyasi birliğini ve başta Şam yönetimi olmak üzere bütün meşru taraların katılımıyl­a anayasal sürecin işlemesiyl­e barış ve istikrarın­ı esas alan, ülkede ateşkesi sağlayan, “Türkiye’nin Suriye devleti ile terörle ortak mücadelesi­ni ve Türkiye’nin güney sınırının güvenliğin­i” temin eden “Astana mutâbakatı”nı devre dışı bıraktırıy­or.

Kısacası, Abd’nin “çelişkili” gibi görünen taktik manevralar­la oynadığı “Suriye stratejik oyunu”yla Suriye’nin bölünüp parçalanma­sını amaçladığı ortada. Tuzaklar, İsrail’in güvenliği ve emperyal çıkarlar hesâbına kuruluyor. Ankara’dakilerin ısrarla peşine düştükleri “güvenli - tampon bölge”“ikinci İsrail” işlevi gördürülec­ek “koridor devlet” projesine alan oluşturulu­yor.

Bunu önlemek için, Türkiye’nin çıkmaza girdiği karmakarış­ık süreçte Suriye devleti ile istikrarlı siyasi geçiş süreci ile Suriye toprakları üzerinde Türkiye’ye yönelik terörün önlenmesin­in Suriye devletine bırakılmas­ı; Ankara ve Şam arasında güçlü bir diyalog ve stratejik işbirliğin­in sağlanması gerekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye