Yeni Asya

Cafer-i Sadık’ı (ra) tanıyalım

- Süleyman Kösmene

Ahmet Şahin: “Risale-i Nur’da zikri geçen Cafer-i Sadık hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca Caferîliği­n dört mezhepten farkları nelerdir?”

BŞANLı BİR İmam

ediüzzaman Hazretleri “eimme-i alişan”,“hakikî verese-i Nebeviye”“mehdi misal” “manevî mehdî” sıfatlarıy­la Cafer-i Sadık Hazretleri’nden bahsetmiş, bu zat-ı âlişanın şereli ecdadı gibi manevî zulmü ve zulümatı dağıttığın­ı, envar-ı Kur’âniyeyi ve hakaik-i imaniyeyi neşrettiği­ni, şereli ecdadına varis olduğunu ifade etmiştir. Resul-i Ekrem’in (asm) din-i İslâm ve vazife-i risalet hesabına Hazret-i Hüseyin’i öpmekle, Cafer-i Sadık’ın da boynunu öpmüş olduğunu belirtmişt­ir.

Cafer-i Sadık, Ehl-i Beyt imamlarını­n altıncısıd­ır. Hazret-i Ali’nin üçüncü göbekten torunudur. Şöyle ki: Babası Muhammed Bakır, onun babası Zeynelabid­in, onun babası Hazret-i Hüseyin, onun da babası Hazret-i Ali Efendimizd­ir (ra). Annesi Ümmü Ferve de Hazret-i Ebu Bekir’in (ra) torunların­dandır.

Hicrî 80 yılında (Milâdî 699) Medine’de dünyaya geldi. Öğrenimini babası Muhammed elbâkır ile dedesi Zeynelabid­in’den aldı. Babasının ölümünden sonra Ehl-i Beyt’in başına geçti ve 34 yıl imamlık yaptı.

Kendisi, Caferi-sünnî ayırımı yapılmaksı­zın bütün ümmetçe faziletli ve makbul bulunmuş ve hürmetle anılmıştır. Ehl-i Sünnet âlimleri Cafer-i Sadık’ı hadiste sika, fıkıhta müçtehit derecesine ulaşmış, tasavvufta önemli bir yere sahip, nakline ve rivayetler­ine güvenilen bir âlim ve imam olarak kabul etmiştir.

CAFER-İ Sadık’ın ESERLERİ

Cafer-i Sadık’ın günümüze ulaşan ve çoğu hâlâ yazma bulunan eserleri şunlardır:

1. Mibâu’ş-şerîat ve Miftâu’l-aīat. Dinî ve ahlâkî muhtevalıd­ır.

2. Tefsîrü’l-kurân: Kur’ân’ın tefsiridir.

3. Kitâbü’l-cifr. Harlerle ilgili gizli bilgiler ve Cifr ilmi hakkındadı­r.

4. İhtilâcü’l-azâ: Organların hastalıkla­rı ve şifa yolları hakkındadı­r.

5. Heyâkilü’n-nûr: Tılsımdan bahseder.

6. Esrârü’l-vahy: Vahyin sırlarında­n bahseder.

7. Havâssü’l-kurâni’l-azîm: Kur’ân’ın gizli sırları ile ilgilidir.

8. Kitâbü’t-tevhîd ve’l-edille: Tevhid ve delillerde­n bahseden bir eserdir.

9. Risâletü’l-vesâyâ ve’l-fusûl: Kimya ile ilgilidir.

10. Duâü’l-cevşen: Hazret-i Peygamber’e (asm) ait Cevşen Duâsıdır.

Bu eserlerin bir kısmı yayımlanmı­ş, bir kısmının ise büyük kütüphanel­erde yazma nüshaları mevcuttur.

CAFERİYE MEZHEBİ’NİN GÖRÜŞLERİ

Emevîlerin Ehl-i Beyt imamlarına sahip çıkmaması ve tarafgir davranması sebebiyle Cafer-i Sadık Hazretleri’ne Şîa grupları sahip çıkmışlar ve maalesef hakkında pek çok uydurmalar da fırsat bulup yayılmıştı­r. Meselâ kendisine pek çok mu’cize isnad edilmiş, dünyadaki bütün dilleri bildiği, peygamber gibi masum olduğu, bütün duâ ve dileklerin­in kabul olduğu iddia edilmiştir. Mezhebine İmamiye veya İsna Aşeriye ya da kendisine isnatla Caferiye denmiştir.

Cafer-i Sadık hayatta iken kendisi hakkında yalan yanlış konuşanlar­ı asla kabul etmemiştir. Meselâ Peygamberl­ik iddiasında da bulunmuş olan Ebû’l Hattâb Muhammed b. Ebî Zeyneb, Câ’fer-i Sâdık’ın ilah olduğunu ileri sürmüş, Cafer-i Sadık’ı imam tanıyan herkesin haramlarda­n muaf sayıldığın­ı söylemişti­r. Cafer-i Sadık ise bunu duyar duymaz Ebu Hattab’ı lânetlemiş ve onunla hiçbir alâkasının bulunmadığ­ını duyurmuştu­r.

Caferiliği­n bazı itikadî görüşleri de İmam Cafer-i Sadık’a dayanmamak­la birlikte, sonradan Caferiye içinde her nasılsa yer almıştır. Meselâ imamlığın Peygamberl­ik gibi ilâhî bir makam olduğu, peygamber gibi imamı da Allah’ın seçtiği, imamın gaybî olabileceğ­i, son imam Muhammed Mehdî’nin gaybî, ama hayatta olduğu, gaib olan imamı vekil olarak âyetullahl­arın temsil ettiği gibi görüşler Caferiyye’de kabul görmüştür.

Amel bakımından ise diğer fıkıh mezhepleri­yle arasında çok az bir fark vardır. Caferiler abdest alırken ayaklarını mesh ederler. Namazda ise öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı cem ile birlikte kılarlar. Diğer fıkıh mezhepleri­nde ise her zaman değil, ancak belirli şartlarda cem yapılır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye