Müslümanlar hakkı gözetmeli
“GÜNÜMÜZ İslâmcılarının baş meşgalesi siyaset!” diyerek yöneticileri eleştiren yazar taha Akyol, dünkü yazısında “Müslümanların iktidarda kim olursa olsun denetim ve denge, şeffalık, hak ve özgürlük gibi değerleri gözetmeleri, temel kültür haline getirmeleri gerekmiyor mu?” diye sordu.
yazar Taha Akyol, Karar Gazetesi’nde “İslam Devleti?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Akyol yazısının bir kısmında şunları söyledi:“zamanımızda İslamcıların büyük enerjisi siyasete gidiyor. İktidarı almak İslamcıların en büyük motivasyonu olarak görünüyor. Halbuki 19. Asırda İslamcıların en büyük motivasyonu İslam’ı “asrın idrakine söyletmek”ti. Müspet ilimler, sosyoloji, hukuk ve felsefe İslamcıların gündemindeydi. Bizim İkinci Meşrutiyet İslamcıları da böyleydi, içlerinden büyük düşünürler, âlimler çıkmıştı. Zamanımızda İslam deyince daha çok aşırı ya da ılımlı siyasi hareketler akla geliyor. ‘İslam devleti’ kavramı, açıkça ifade edilerek veya edilmeyerek, siyasi enerjinin büyük bir bölümünü temsil ediyor. Halbuki Hayrettin Karaman’ın da yazdığı gibi, “devlet ve anayasa hukuku” dalları fıkıhta geçmiş asırlarda bile en gelişmemiş konulardı. Çağımızda ise gelişmiş bir anayasa hukuku, idare hukuku, kamu hukuku birikimi olmadan ‘devlet’ denilmeye layık bir kurumdan bahsedilemez… Bu tespitlerin hemen hepsi, o dönemin ölçülerinde, İkinci Meşrutiyet İslamcılarında vardı. Mehmet Akif, Elmalılı Hamdi, Said Nursi, Filibeli Ahmet Hilmi, İzmirli İsmail Hakkı, Mansurizade Said… Günümüz İslamcılarının ise baş meşgalesi siyaset! Halbuki, Fazlur Rahman’ın, radikal Mevdudi’nin hücumlarına cevap verirken söylediği gibi“biz”iktidar olunca Allah gelip Müslümanları yönetmeyecek.“bizden”de olsa insanlar yönetecek; hırs ve yetenekleriyle insanlar… Dindar olmanın tek başına siyasi itidal, hak ve hürriyetlere riayet, yolsuzluktan ve nepotizmden sakınma gibi değerleri hayata geçirmeye yetmediğinin kanıtı, bizzat Muaviye idaresidir. Seyhan Şentürk - Yeni Asya