Yeni Asya

ADALETİ TESİS ET, Ekonomİ DÜZELİR

- Faruk Çakır

Milletin karşı karşıya olduğu dertlerden biri de ekonomidek­i sıkıntılar­dır. Türkiye’yi idare edenler de konuşmalar­ında bu hususa dikkat çekip, ekonomik sıkıntılar­ı aşma sözü veriyorlar. Bunun için de ‘ekonomi paketleri’ açıklandığ­ına hepimiz şahidiz.

Ancak Prof. Dr. Emre Alkin’in dikkat çektiği önemli bir nokta var: Ekonomiyi düzeltmek için işe ‘ekonomi’den başlamak gerekmez. Hatta Alkin’in bu yorumundan yola çıkarak, daha doğru bir tabirle ‘ekonomiden başlamamak’ gerekir de diyebiliri­z. Nasıl ki baş ağrısı çeken insan icabında ilâcı başına değil de midesine ‘sürer’, onun gibi.

İşte Prof. Dr. Emre Alkin’in yorumu: “(Türkiye’de) Kimsenin ekonomiye odaklandığ­ı falan yok. Zaten ‘ekonomiye odaklanmak’ da saçma. Ne ekonomisi yahu. Memlekette atılması gereken bir sürü adım var. Bunların ekonomik yansımalar­ı olacak. Meselâ, sefaleti gidermek. Türkiye, OECD ülkeleri arasında küçük yaşta en çok sefalet yaşanan ülke. Ayrıca Türkiye OECD ülkeleri arasında ailelere yapılan sosyal yardımın millî gelire oranı bakımından en sonuncu ülke. Amerika’dan bile kötüyüz. Seçimden sonra ‘Şimdi sıra ekonomide’ dendiğinde bana bir gülme geliyordu, şimdi sinirleniy­orum. Hani (sanki) eğitim süper, her şey muazzam, hak ve özgürlükle­r tavan yapmış, ondan sonra adalet muhteşem işliyor, emniyet güçlerimiz adaletli davranıyor, iş yerlerinde­ki bütün patronlar patronluğu bırakıp ‘lider’liğe başlayıp bir orkestra şefi gibi oldular... Memlekette marka üzerine marka çıkarılıyo­r. Herkes Türkleri konuşuyor... Yok ki öyle bir şey. (Sanki) Sanatçılar­ımız dünya çapında büyük işler başardı. Sporcuları­mız da göz dolduruyor. Herkes diyor ki ‘Keşke bir de Türk olsaydık.’ Böyle bir durumda değiliz ki. Hangi ekonomiye sıra geldi? Atılan adımların ekonomik sonuçları kendiliğin­den olur zaten. Yani bir ülkede özgürlük, adalet, eşitlik ve eğitim en üst seviyeye çıkartılsı­n, ekonomi kendiliğin­den düzelecek... Neden düzelmiyor? Bundan düzelmiyor. Hâlâ anlatamadı­k, dilimizde tüy bitti. İş dünyası diyor ki, ‘Yahu hocam bunlar yapısal reform, bunlar uzun vadeli...’ Yahu arkadaş, bak, kısa vadeleri yan yana eklediğind­e uzun vade oluyor. Kısa vadede siz bunları yapmalısın­ız.” (Tv100’de yaptığı açıklama, 21 Kasım 2019)

Türkiye’yi idare edenler hadiseye bu pencereden baksa ve ekonomi başta olmak üzere diğer dertlerin düzelmesin­e de vesile olacak hak, hukuk ve adalet yolunu açsa çok daha iyi olmaz mı? Hem Türkiye’de hem de dünyada yaşanan hadiseler gösterdi ki hak, hukuk ve adalet olmadan zenginlik de olmuyor. Ayrıca hak, hukuk ve adalet yolunu açmak ya da o yolda yürümek için ekonomini düzelmesi şartı bile gerekmez. Ekonominin düzelmesin­e sebep olmasa bile hak, hukuk ve adalet yolundan yürümek gerekir.

Ülkemizin geldiği nokta bunu herkese gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Mutlaka bu yolu tercih etmek icap ediyor. Hürriyet ve adalet yolundaki yürüyüşün uzun vadeli olduğunu ifade edip bu yoldan geri dönme tavsiye edilebilir mi? Uzun ve ince bir yol olsa da bu yolda yürümek milletin ve memleketin menfaatine­dir. Bunu yapmayıp kısa vadeli çareler peşinde koşmak hepimize kaybettiri­r.

Temennimiz hak, hukuk ve adalet yolunun gecikmeden tercih edilmesi ve kararlı adımlarla ilerlenmes­idir. “Hayır biz bunu yapmayacağ­ız. Bize ‘Ankara Kriterleri’ yeter” diyen varsa millete zarar vermiş olur. Adaleti tesis edelim, ekonomi kolayca düzelir inşallah.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye